Osmanlıdan günümüze kadar, her dönemde ülkenin önü kesilmek istenmiş ve kesilmiştir. Tarihi olayları bu yazımda uzun uzun anlatmama imkan yok.

Ancak sıcaklığı taptaze olan Türkiye’mize ve onun meşru hükümetine oynanan oyunlardan bahsedeceğim.

Milletin oyları ile iktidar olan AK-Partiye 2002 yılında ne dediler? “Bunlar İslam düşüncesi yaşam tarzını dayatacaklar.” Kimler bu iddiada bulundu? Muhalefet partileri, medya, dış ülkeler…

Sonuç; söylem tutmadı.

2004 yerel seçimleri ve 2007 genel seçimlerini AK-Parti yeniden kazanınca, aynı mihraklar hükümetin ve yerel belediyelerin icraatlarını konuşmak yerine başörtüsünü gündeme taşıyarak, Cumhurbaşkanı seçtirmemek için kaos ortamı oluşturdular.

Millet anayasa referandumuna destek verince kaos tutmadı. 2011 seçimlerinden başarı ile çıkan AK-Partiyi zor bir süreç bekliyordu.

Türkiye’de iktidarın darbeyle indirilmesine alışmış olan bu mihraklar, bu usul tutmayınca, AK-Partiyi millet gücü ile indiremeyeceklerini anlayınca, oyunun şekli değişti.

Bir piknikçinin yaktığı ateş sonucu bu ülkede milyonlarca ağaç yandı.

Millete rağmen ülkeyi dizayn etmek isteyenler, belediye çalışmaları sırasında nakledilen ağaçları bahane ederek, millet iradesini yıkmak için ülkeyi yaktılar, yıktılar ve ekonomisine zarar verdiler.

Fakat istedikleri olmadı. Milletin iktidarını yıkamadılar. Oyun tutmadı.

Yeni plan ve oyunlar sahneye konuldu. Hiçbir demokratik ve hukuk devletinde olmayan yöntemle yolsuzluk iddiası tertiplendi. Ülke ekonomisine milyarlarca dolar zarar verildi.

Milletin iktidarının gitmesini kimler istiyor? Tabii ki muhalefet partileri, daha önceleri bankaları ve ülke kaynaklarını ele geçiren çevreler ile Türkiye’nin gelişmiş ülke olmasını istemeyen dış güçler ve bu oluşuma en çok destek veren medya ortak gayede birleştiler.

Bu yıkıcı çalışmaları ya konsolosluklarda ya da ittifak içerisinde bulunarak, AK-Partiye karşı tek adaylarla seçime gitme hazırlığını sürdürmektedirler. Medya söylem ve içerikleriyle kitleleri iknaya çalışmaktadırlar.

İşbirlikçiler, ittifaklar ya tutmazsa endişesini taşımalı ki, AK-Partiye iftira kampanyalarını devam ettirirken yeni siyasi oluşum hazırlıkları arayışına geçmişlerdir.

Yakınına yolsuzluk iddia edilen Erdoğan Bayraktar’ın istifasını ve tarzını çok beğenmiş olacaklar ki, dillerinden gün boyu düşürmedikleri gibi, sanki yeni oluşumun lideri sinyalleri verilmektedir.