MİLLİ Eğitim'de bazı kanun ve kanun hükmündeki kararname değişikliğiyle öğretmen kıyımı yaşandığını iddia eden Türkiye Kamu Sen Erzurum İl Temsilcisi Müfit Bayraktar, üyelerden topladıkları 2 bin 400 mektubu Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a göndereceklerini söyledi.
Türkiye Kamu Sen Erzurum İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Erzurum 1 Nolu Şube Başkanı Müfit Bayraktar, kazanılmış hakların yok sayılarak tamamen keyfi bir yönetici atama sisteminin getirildiğini savundu. Üyeler tarafından yazılan 2 bin 400 mektubu kargo ile Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'a göndereceklerine ifade eden Bayraktar, 14 Mart 2014 tarih ve 28941 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 6528 sayılı kanun ile Milli Eğitim Temel Kanunu, bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişikliklere gidildiğini söyledi. Yapılan değişikliklerin T.C. Anayasası'nda yer alan hukuk devleti ilkesi ve hakkaniyet anlayışı ile bağdaşmadığına işaret eden Bayraktar, şunları söyledi:
"Milli Eğitim Bakanlığı'nda adeta ciddi bir yönetici ve öğretmen kıyımı yaşanmasına sebep olunmuş ve önümüzdeki süreçte de daha büyük sıkıntılara zemin hazırlamıştır. Hayata geçirilen söz konusu yeni düzenlemeyle, öncelikle 4 yılını dolduran okul yöneticileri değerlendirmeye alınmıştır. 100 tam puan üzerinden yapılan değerlendirmelerde 75 puan ve üzeri alanların görev süreleri uzatılmış, baraj altında kalanların ise yöneticilik görevleri sonlandırılarak öğretmenliğe döndürülmüştür. 100 puanın 40 puanı yöneticilerin okuldaki mesai arkadaşları, veli ve öğrenci temsilcileri tarafından, 60 puanı ise Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri tarafından verilmiştir. Yaşananlar eğitim çalışanları arasında infiale neden olmakta, okullarımızdaki çalışma huzurunu yok etmekte, çalışanlar arasında telafisi mümkün olmayacak ihtilaf ve ayrışmalara neden olmaktadır. Yılların eğitime vakfetmiş, başarılı, sevilen ve üretken olan binlerce okul yöneticisinin emeği bir çırpıda yok edilmiştir. MEB Kanunuyla Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki 73 bini okul yöneticisi olmak üzere, toplamda 76 bin yöneticinin alın teriyle, dişiyle, tırnağıyla kazandığı unvanları, sosyal statüleri yok sayılmıştır. Dünyanın hiçbir ülkesinde bir kanunla, bir gecede insanların unvanlarının, kazanılmış haklanın elinden alındığına rastlamak mümkün değildir. Antidemokratik yönetimlerin olduğu en geri kalmış ülkelerde dahi böyle demokrasi dışı bir uygulamaya rastlamak imkan dışıdır. Malumunuz olduğu üzere, pek çok bakımdan hukuk ve hakkaniyete aykırı olan söz konusu bu kanunun çok sayıda maddesinin yürürlüğünün durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılmıştır. Eğitim camiasında infiale yol açan ve kamuoyunda ucube kanun olarak adlandırılan bu kanun hakkında Yüksek Mahkeme'nin vereceği kararın mutlaka hukukun üstünlüğünü korumak doğrultusunda olacağına şüphe yoktur. Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün ülkemizdeki teminatıdır. Yüksek Mahkemenizin, hiçbir adalet ve vicdan anlayışı ile bağdaşmayan bu kanun hakkında vereceği kararda da aynı kararlılıkla hukuksuzluğa bir an önce 'dur' demesi eğitim camiamız tarafından sabırsızlıkla beklenmektedir."

FOTOĞRAFLI