Türkiye 1980'li yıllardın bu yana PKK terörü ile mücadele ediyor. Bu ülke PKK terörüne 30 binden fazla evladını şehit verdi. Ölenlerin Kürt yada Türk olması önemli değil.

Sonuçta Türk'ü de, Kürdü'de bu ülkenin evladı.

Bu ülkede yabancı güçlerin organize edip kurduğu ve ülkeyi bölmek için ateşlediği PKK belası, AKP hükümeti döneminde resmi kimlik kazandı.
Şu açılım politikası yok mu? PKK'yı göklere çıkardı. Kimin gözünde, Kürt vatandaşlar gözünde...

Daha önceki yazılarımda da zaman zaman değindiğim gibi, Kürt olup, PKK'yı terör örgütü olarak tanıyon o kadar vatandaş artık O bebek katili terörist Abdullah Öcalan'ı bir kurtuluş önderi olarak görmeye başladı. Terör örgütünün sempatizanları ve yandaşları zaten öyle görüyor du ancak, gelişmeler ışığında her Kürt artık Öcalan'a kurtuluş önderi olarak bakıyor.

Yanlış mı diye soracak olursanız, empati yapalım; bende bir kürt çocuğu olsam, 'Bugün iktidarın Abdullah Öcalan'a gösterdiği ilgi, sanki Kürt sorununu Öcalan'sız çözmek mümkün değil, Öcalan ne derse o olur, Öcalan Türk devletini dize getirdi" algısından sonra aynı şekilde düşünürüm.

Ben şunu bir türlü anlayamıyorum. Gelişen çağımızda, geçmişte Kürt vatandaşlarımıza bir haksızlık yapılmış ise devlet olarak tüm haklarını verelim.
Bu hakları vermek için neden terörist başı ile anlaşma yapıyoruz. Bebek katili ile görüşüyoruz?

Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında yasalar nezdinde Türk-Kürt veya başka kökenle ilgili bir ayırımda yok. Ben bir Türk olarak bir suç işlersem, Kürt vtatandaşımda aynı suçu işlese yasalar karşısında eşitiz.  Belki anadil konusunda haklı olabilirler. Ama bir devletin ana dili tek olur. EK dil olarak öğretilmesin de bir sakınca görmüyorum. Ana dilleri ile ilgili yapılması gereken ne ise devlet tarafından yapılsın. Vatandaşına bu hakkını vermek için PKK terör örgütü ile neden pazarlığa oturuyorsun.

Taviz tavizi kovalar... Taviz verdikçe karşıdan istekler bitmez.

Sen vatandaşına istediğini ver, teröristle pazarlık yapma. Teröristi tanıma. 

eröriste kendi dilinde cevap ver. Çatışma ise çatışma...

Bu devlet PKK'yı 2 günde bitirecek güce sahiptir.

Yetir ki; ABD izin, iktidar (Tayyip Erdoğan) emir versin yeter.

O zaman ne kandil kalır, ne İmralı...

Devlette vatandaşıyla barışık olarak yaşamaya başlar...

Çünkü şu anda devlet o bölgede yok. PKK terör örgütü var.

Ne yazık ki, AKP'nin açılım politikası PKK'yı böle açıp ülkenin her yanına savurdu. Dağda dediğimiz PKK teröristleri artık şehirde yol kesip eylem yapıyor.

İktidarın ve AKP'li arkadaşların bu konular tartışılırken, "Bakın kaç yıldır şehit haberi gelmiyor" savları da çürüdü.

Bu arkadaşlarla tartışırken, hep PKK'nın güç kazandığını ve döndüğünde ülkenin durumunun daha kötü olacağını, iktidarın yanlışını söylüyordum.

Ve şehit haberleri gelmeye başladı.

Şehit haberlerine kılıf olarak ta 'Kaçakçı çatışması'

PKK yok kaçakçı var...

Yapılan saldırılar gerçekte PKK terör örgütünün uzantılarının saldırıları ancak, 'Aman açılım zarar görmesin" diye halka yanlış bilgi veriliyor.

Son olarak kaybettiğimiz genç teğmen de PKK teröristlerinin saldırısı sonucu şehit düştü. Arınç konuşmasında töröristleri kaçakçı olarak lanse etti.

Bu kaçakçılar nasıl bir yapı ki, roketatarlar kullanıyor...

Bir gerçek var, PKK artık terör örgütü gibi değil, silahlı bir kuvvet....

Ve bu gün silah bırakacağı söylenen PKK'lı sözde IŞİD'le savaşa gidiyor... Ama nasıl, ağır silahlarla donatılmış  şekilde. Tankla topla...

Yakında bu millete PKK'nın Türkiye'yi IŞİD'den kurtaran kuvvet olarak sunulursa da kimse şaşırmasın...

Onun için PKK terör örgütü, bu gün tarihinin en güçlü dönemindedir...

Silah bırakma yerine daha güçlü silahlara sahip oluyor...

Eğer devlet PKK terör örgütü ile Kürt vatandaşlarımızı ayıramazsa, Kürt vatandaşlarımız  her kazanımlarını kendilerine PKK'nın yaptırdığına inanmaya devam ederse, Türkiye'nin geleceği hiçte iyi görülmüyor.

Bu işin sonu ya bölünme, ya iç savaşa gider...

Açılım politikası ülkeyi buraya getirdi...

Bugün, eyalet sistemi denilse bile bu da algı yaratmaktan öteye gitmez.

Hatta son durumda Kuzey Irak'ı, Suriye'nin Kuzeyi'ndeki PYD'nin kontrolündeki bölgeyi bile dışta Türkiye'ye bağlı yapıp Büyük Kürdistan'ın temellerini böyle bile atabilirler. Bu seneryolar gerçekleşmeyecek seneryolar değil. Çünkü bizim halkımızı kandırmak kolay. Musul, Kerkük sizde deseler bizim için akan su durur... Ama sonucu ne olur bilinmez...

Onun için diyorum ki, güçlü devlet teröristle pazarlık yapmaz...

Güçlü devlet vatandaşına dil, din, ırk demeden sahip çıkar...