1968..1978..1990.....
Taksim gezi parkı isyanının neden çıktığı konusunda herkes anlamış bulunuyor.
Çünkü günlerdir bu konuyu herkes konuştu tahlil etti.
Bu durumu tekrar anlatmaya gerek yok.
Bu kalabalıkların bir siyasi çalışma, bir örgütlenme sonucu ortaya çıkmış bir hareket olmadığını herkes biliyor.
Eylem kültüründen gelen, barikat kurmayı bilen, belli gruplar meydanda kaldı, halk, masum insanlar alabildiğine bilinçli olarak azaltıldı ve daha sonra da polis müdahale etti.
Bir önceki yazımda da bunun böyle olacağını yazmıştım. ( Baskıcı, şefkatsiz baba )
Çünkü bu gruplar bu güne kadar nerede eylem yapmışsa, polis tarafından bastırıldı.
Gezi parkında da olan budur.
Halk burada kalmayınca müdahale de kolayca yapılıverdi.
Bundan sonra ne yapılmalı?
Direnmek, polise taş atmak, araçları veya dükkanları tahrip etmek, demokratik kitle kültürü içinden çıkarılmalıdır.
Bundan sonra nerede bir yeşil katliamı, nerede bir hukuksuzluk olsa milyonlarca insan demokratik hakkını kullanarak bir araya gelebilirse hiç bir yönetici kanunsuz ve hukuksuz işlerin içinde olmayacaktır.
Bu hamle bir kez daha yapılır mı bundan emin değilim.
Eğer bu hamleyle AKP iktidarının düşürülmesi veya başbakan Erdoğan'ın başbakanlık koltuğundan ayrılması hedefinin bu şekilde olamayacağı çok net anlaşılmış oldu.
Çünkü demokrasinin yaşamasını istiyorsak sandıkla gelenin, sandıkla gitmesine inanmamız gerekiyor.
Bunun için 1990 kuşağını siyasetin içine sokacak bir siyasi parti eksikliği varsa bu boşluğun doldurulması gerekiyor.
Çünkü sayın Kılıçdaroğlu STV'de yaptığı konuşmasında gezi alanında ve taksim meydanında bulunanların CHP yi istemediğini söyledi.
CHP genel başkanı böyle diyorsa elinde bir bilgi, varki bunu söyleyebiliyor.
Meydandakiler CHP'yi, MHP'yi, BDP'yi istemediğine göre hemen bu kitlelerin peşinden gidebileceği bir siyasi yapının oluşması gerekecektir.
Örneğin batıda ortaya çıkan ve bir çok ülkede de iktidar ortağı olma başarısı gösteren yeşiller partisi şeklinde kurulabilecek ve demokratik sol veya sosyal demokrat veya liberal demokrat bir siyasi parti kurulabilir.
Batıda genellikle yeşiller kendilerini solda ifade etmiş olsalar da, Türkiye gerçeklerinde bir sol anlayışın ve demokrasiye inanan bir siyasi anlayışın ortaya çıkması bu gün için ihtiyaç görünüyor.
Bu da olmadı CHP nin sayın Kılıçdaroğlu'yla başlayan süreçte ''Yeni CHP'' diyerek yeni bir anlayış yeni bir sol yaklaşım daha çok merkeze yakın solu ve merkezi de kucaklayan yeni bir yaklaşım içine girebilir.
CHP'nin soludaki solu bizim halkımız hiç bir zaman anlamadı ve onlarda halkın kendilerinin anlaması konusunda hiç bir şey yapmadılar.
Merkeze yakın deyince eskiden merkez sağda görev yapmış insanları aday göstererek bu işin olmadığını on yıldır CHP yi yönetenlerin anlamış olması gerekiyor.
Bundan dolayı merkezde olup, daha çok küçük esnaf ve emeğe yakın kesimleri kucaklayan politikalar anlamında bunu yapmak gerekiyor.
Çünkü Türkiye de sadece işçi sınıfı söylemi hiç bir siyasi partiyi tek başına iktidara taşımıyor.
Bunun içinde sınıf söylemi özellikle emekçi sınıf söylemi bu ülkenin gerçeklerinde iktidar yolunu açmıyor,açamıyor.
Bu ülkede solun bu anlayışla, yeni bir anlayışı yeni isyan dalgasını da içine alabilen bir hamle yapması zamanı gelmiştir.
Bunu Ecevit dönemi DSP si biraz olsun yakalamıştı fakat örgütlenmede çok büyük hatalar yaptıkları için bir de global dünyayı iyi okuyamayan bir kadronun iktidar olması DSP'nin bitmesine neden oldu.
Taksim Gezi parkından tek başına iktidar bekleyenler, son otuz yıldır her alanda iktidar olan İslamcı bir siyasi partiyi bir hamlede yıkacağını sananlar 11 Haziran 2013 itibarıyla bir kez daha yanılmış oluyorlar.
İktidar olmak için çok çalışmak, örgütlenmek, partileşmek ve partinin kadrolarını ve sonrada liderini yakalayacak bir hamleyle olur.
Maalesef son yıllarda kolayca makam mevki sahibi olan kadrolar, kolayca zengin olanlar, kolayca iktidar olacakları yanılgısına da kapılmış görünüyorlar.
Türkiye siyasetinde Taksim Gezi Parkı bir milattır.
Türkiye siyaseti Taksim Gezi Parkı sonrasında çok farklı olacaktır.
Çünkü çok sağlam görünen iktidar surlarında büyük bir gedik açılmıştır.