Ajan- Casus-İstihbaratçı
Tabii ki kullanılan en önemli argüman bilgidir. Ve bilgiyi elde etmek için kullanılan yöntem ve araçlardır. (Nurullah Aydın; İşte İstihbarat, Kumsaati yy, Nurullah Aydın; İstihbarat ve İstihbaratçı, Paraf yy.)
Dünya'da siyasi casusluk yanında teknoloji ve sanayi casusluğu da yeni teknolojilerle birlikte ileri düzeye geldi.
Bununla birlikte muhalifleri sindirmek faaliyetlerini önlemek amacı ile Casusluk konusunda bilgilendiren istihbarata karşı koyma eğitimi de her alanda veriliyor.
Pasif Karşı Koyma:
Özellikle ortam dinlemesinin üzerinde duruluyor. Gerçek operasyonlarda çekilen görüntüler izlettiriliyor. Ve dinlemelerin nasıl yapıldığı anlatılıyor. Böcek adı verilen vericilerin yanı sıra; ortam dinlemesinde kullanılan diğer cihazlar tanıtılıyor. Cep telefonlarının basit bir programla vericiye dönüştüğü belirtilerek, telefondan yapılan ortam dinlemesini uygulamalı olarak gösteriliyor. Silinen tüm bilgilerin geri getirilmesinin, sahte CD nasıl düzenlenir, resmi yazılar nasıl tahrif edilir, bilgisayarlara yükleme nasıl yapılır, bilgisayar dosyaları nasıl takip edilir, teknik bilgileri veriliyor.
Sokaklar ajan dolu. İstihbaratçılar, masa başına terfi edince bilgi akışı hız kazandı. Halktan ihbar beklenme yolu tercih edilmeye başlandı. Gönüllüler ordusu ise her geçen gün artıyor.
Destek vermenin, kişiler ve kurumlar için bir onur ve görev olduğu anlayışı hakim olmaya başlayınca elaman temini konusunda sorun yaşanmıyor.
Ajan'ın özelliği; cesur, baskıya ve strese dayanıklı olması, tepkilerini kontrol edebilmesidir.
İstihbarat örgütlerinin üç zayıf ve dört üstün yönleri vardır.
Ajanlar cirit atıyor. Casus uyarısı yapılıyor.
Türkiye'de görevli yabancı ajanlar ve yerli iş birlikçileri muhalif olan herkesi fişliyor.
Ajanlar; muhalif gazete, şirket, üniversite, gazeteci, akademisyen hakkında bilgi topluyor. Her kurum, her gazete, her şirket, İstihbarata Karşı Koyma Birimi kurmalı, yabancı servislerin Türkiye'ye karşı casusluk faaliyetlerini engellemek için harekete geçmeli, adı geçen ajanları deşifre etmelidir.
Elçi görünümlü ajanlar; Resmi ziyaret adıyla önce göstermelik bir ziyaret düzenleniyor, ardından sözde sivil toplum kuruluşlarıyla temas ve ana uğrak yeri haline getiriyor. Ardından halkla yakın temas ve provokatör eylemlerin organize edilmesi geliyor.
Konsolos görünümlü ajanlar ve siyasetçi, gazeteci, akademisyen, sivil toplum mensubu ajanlar iş başındadır!
ABD-İngiltere teknolojik bilgi destekli, Katar, Suudi Arabistan finans destekli yandaş iş birlikçi medya; yeni süreçle terör örgütü yerine vatanseverleri etkisizleştirme amacıyla kapsamlı operasyonu başlatıp yürütüyorlar.
Duyarlı insanlara yönelik örgüt yapılanması ile ilgili medyaca kamuoyuna yansıtılan bilgiler, belgeler; Türkiye'de yürütülen iktidar savaşının bir istihbarat savaşı halinde yürütüldüğünün çarpıcı örneklerini gösteriyor.
Kim kimden, nasıl ne şekilde bilgi edinir, belge elde eder ve bunu amaca uygun nasıl yansıtır ve kimi nasıl ne şekilde zan altında bırakılır? Bilinmesi gereken gerçeklik budur.
Türkiye'de yaşananlar, casuslar savaşının bir örneği değil mi? Kimin ne dediğine değil, kimlerle birlikte olduğuna dikkat edin.
Yanı başınızda oturan tiplere bakın, TV Ekranlarında siyasetçilerin, akademisyenlerin yüzlerine bakın, gazete köşelerindeki yazılarda, kirli düşünceleri niyetleri ve ihanetleri görebilirsiniz.
Günün Sözü: Güvenmeden önce araştır, tanı.