KRT TV’de Selen Yalaz’ın sunduğu “Bir Başka Açı” programına konuk olan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, birinci tur cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek açıklamasını, Erdoğan’ın mitinginde Kılıçdaroğlu’nun reklam filmine montajla PKK görüntüleri ekleyerek Millet İttifakı’nın kampanya filmi gibi göstermesini, seçim sonuçlarını ve ekonomideki gidişatı değerlendirdi.

İktidarı yalan siyaseti yapmakla suçlayan Babacan, “Video kesip biçmeler, algı operasyonları… Bunların tamamı FETÖ tekniğidir. 28 Şubat zihniyetinin tekniğidir. FETÖ’den de metot öğrendiler, 28 Şubatçılardan da metot öğrendiler. O metotları yalan siyasetinde hoyratça kullanıyorlar” dedi.

Ekonomide çok büyük bir çöküşün geldiğini de söyleyen Babacan, “Erdoğan iş başında olduğu sürece yoksulluk artacak, enflasyon yüksek gidecek, kur artacak” ifadelerini kullandı.

Babacan özetle şöyle konuştu:

‘Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’

“İktidar son haftalarda yalan siyasetine başladı. Ülkenin Cumhurbaşkanı, on binlerce insanın olduğu miting alanında koca LED ekranda montaj, aslında olmayan bir videoyu var gibi gösteriyor. Tam yalan siyasetinin ortasına düştüler. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar.”

‘FETÖ’den ve 28 Şubatçılardan öğrendikleri metotları uyguluyorlar’

“‘Ekonomi kötü, herkes yoksullaştı ama biz gidersek ülke bölünür. Başörtüne karışırlar’ diye yalan propagandayla vatandaşı maalesef aldattılar. Uyguladıkları sosyal medya teknikleri, troll orduları, video kesip biçmeler, algı operasyonları… Bunların tamamı FETÖ tekniğidir. Bunların tamamı 28 Şubat zihniyetinin tekniğidir. Şu anda bakıyoruz Erdoğan’ın sağı solu 28 Şubatçılarla dolu. FETÖ’den de metot öğrendiler, 28 Şubatçılardan da metot öğrendiler. O metotları yalan siyasetinde hoyratça kullanıyorlar. Biz de üzülüyoruz. İnsanımızın temiz yüreğini, hassasiyetlerini niye istismar ediyorsunuz?”

‘Sinan Oğan’ın söyledikleri arasında çelişkiler yumağı var’

“Son aylarda siyaset sahnesinde gördüğümüz partilerin, adayların, ittifakların bir seçimlik olduğunu gördük. Siyasetin bir ana omurgasının olması gerekiyor. Bunu hem kendi partimizde hem de diğer partilerle iş birliğimizin ana hatlarında son derece önemsiyoruz. Sinan Oğan’ın daha önce söyledikleriyle bugün durduğu nokta arasında biri sürü çelişkiler yumağı var. Başkanlık sistemiyle ilgili ‘Bu yanlıştır’ diye ifadesi var, şimdi Sayın Erdoğan’ın yanında ve başkanlık sisteminin yanında. HÜDA PAR’la ilgili çok ileri ifadeleri var. Şimdi HÜDA PAR’la yan yana olma kararı aldı. Karar kendisinin. Bir kişi oradan oraya geçti diye milyonlarca insanın yön değiştirmesi çok kolay olmayabilir.”

‘Millet İttifakı’nın ortak duruşuna kim destek verirse memnuniyet duyarız’

Zafer Partisi Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ'dan, Özgür Özel'e 11 Maddelik ders! Zafer Partisi Lideri Prof. Dr. Ümit Özdağ'dan, Özgür Özel'e 11 Maddelik ders!

“Geçen hafta altı genel başkan olarak buluştuğumuzda Sinan Bey ve Ümit Bey ile ilgili konuların genel değerlendirmesini yaptık. Bizim duruşumuz net; altı partinin ortak mutabakat metni var. Burada göç politikaları da var, onun çok daha ötesinde şeyler var. Millet İttifakı’nın ortak duruşuna kim destek verirse memnuniyet duyarız.”

‘Ülkeyi yönetmeye şu andaki iktidardan çok daha fazla hazırız’

“Biz her konuda hazırlığımızı yapmak zorundayız. Çünkü biz ciddi bir şekilde ülkeyi yönetmeye talibiz. Biz iktidar olma hedefiyle yola çıktık. Ülkeyi yönetmeye şu andaki iktidardan çok daha fazla hazırız.”

“‘DEVA Partisi’nin katkısı olmadı’ diye bir şey yok, bu yaygaraya pabuç bırakmayız”

“Muhtemelen CHP’li seçmenden bir miktar TİP’e, bir miktar Zafer Partisi’ne, bir miktar Memleket Partisi’ne, bir miktar da İYİ Parti’ye kayma var gibi görünüyor. Sayın Akşener ‘Bir oy Kemal’e, bir oy Meral’e’ demişti. Bunun etkilerini araştırmalarda ölçmemiz gerekecek. Kahramanmaraş’ta CHP’nin 1 milletvekili vardı; önceki seçimde aldığı oy %9,5; bu seçimde %16,3. Bizim il başkanımız ikinci sıradaydı; seçildi. Şanlıurfa’da CHP’nin önceki seçimde oyu %3,5; bu seçimde %8. Bir milletvekilinden ikiye çıkmış. Diyarbakır’da CHP’nin oyu %2’den %8’e çıktı; dörde katladı. Bizim adayımız ikinci sıradaydı, kazanamadı ama Diyarbakır’da artık CHP’nin bir milletvekili var. Siirt’te il başkanımız birinci sıradan aday oldu, kazanamadı ama CHP’nin oyu %2’den %7,8’e çıktı. Bizim seçime girdiğimiz her yerde CHP’nin oy artışları var. Adaylarımızın olduğu yerlerde CHP’nin oyu Türkiye ortalaması olan %2,5’dan daha fazla arttıysa, bunun en önemli sebebi bizim arkadaşlarımız ve oralarda yoğun çaba ortaya koymamız. ‘DEVA Partisi’nin katkısı olmadı’ diye bir şey yok. Kesinlikle reddediyorum. Çok büyük katkımız oldu. 15 milletvekilimizin 15’i de helalinden kazandı. Bu yaygaraya, bu kuru gürültüye pabuç bırakmayız. Bugünkü aklımız olsaydı, yine ortak liste yapardık ve yine bu şekilde girerdik. Bu seçime özel bir şey. Bundan sonraki seçimler oturulur, konuşulur.”

‘Ekonomide çok büyük çöküş geliyor’

“Ekonomide çok büyük bir çöküş geliyor. Karşımızda. Akıllarını başlarına almazsa, acilen ekonomi politikalarında değişiklik olmazsa çok büyük bir çöküş bizi bekliyor. Çok açık söyleyeyim; Erdoğan iş başında olduğu sürece bu ülkede yoksulluk artacak. Enflasyon yüksek gitmeye devam edecek. Döviz kuru daha da artacak. Döviz kurunu bastırmak istediğinde de piyasada karaborsada ayrı fiyat olacak.” 

‘Sistemin ortasına bomba koydular’

“Tam bir bomba koydular sistemin ortasına. Kur Korumalı Mevduat 120 milyar dolara çıktı. Bu bomba ya patlayacak ya da bomba imha ekipleri gelecek ve yöneterek zararsız bir şekilde toprağın altına gömecek. Onlar biz olacağız.”

‘Bankalar çok büyük baskı altında’

“Bir KOBİ’nin, bir küçük esnafın bankadan doğru dürüst kredi alması mümkün değil. Ancak iktidara yakın olacaksınız, hükümetten bir telefon gidecek de banka size kredi versin… Ancak kredi kartıyla kullandıkları nakit avans imkânı var. İnsanlar korkudan altın ya da döviz almak istiyor. Döviz bürolarının önü hep kuyruk. Şu anda bankalar zorla Eurobond satıyorlar, zorla tahvil satıyorlar. Dışarıda Eurobond ihraç etse yeterince talep gelmiyor. Devletin borçlanma imkanları gittikçe sınırlanıyor. Bu sefer kendi bankalarımıza baskı yapıyorlar. Bankalar çok büyük baskı altında. Ellerindeki kaynakları Hazine’ye kullandırmak zorunda kalıyorlar. Çünkü Hazine’nin paraya ihtiyacı var. Onun için piyasaya kredi musluklarını önemli ölçüde kapatmış durumdalar. Ama böyle gitmez. Rasyonaliteyi biz getireceğiz.”

‘Ekonomi yönetimini bıraktığımda 92 bin lira olan araba bugün 1 milyon 228 bin lira’

“Ekonomi yönetimini bıraktığım 2015’te 92 bin 700 TL olan bir arabanın fiyatı Erdoğan 5 yıl önce tek başına ülkeyi yönetmeye başladığında 180 bin lira olmuş. Aynı araba şu anda 1 milyon 228 bin lira. Milyonlarca gencimiz ömür boyunca bir otomobil dahi alamayacağını söylüyor.”

‘2018’de ödenen faiz 74 Milyar TL, bu yıl 565 Milyar TL’

“2018’de Erdoğan tek imzayla ülkeyi yönetmeyi başladığı yıl ödenen faiz 74 Milyar TL. Bu yıl bütçeye koydukları 565 milyar TL. 74 milyar nere, 565 milyar nere? Alışverişe gidip peynir aldığınızda ödediğiniz KDV’leri heybeye doldurup faize ödüyor.”

Editör: MURAT AYDIN