Her şeyin hukuka uygun olması bütün değerlerin ölçüsü haline geldi.Etik değerler,utanma arlanmanın hukuki bir açıklaması ve metni olmadığı için yapılan her işin tek açıklaması hukuk oluyor.
Oysa binlerce yıldır toplumun belleğinden süzülüp gelen değerlerin bir çoğunun hukuk içinde bulamadığınız gibi,hukuken de açıklama şansımız yoktur.
Bundan dolayı değerlerimiz ve ortak yaşam alanlarımız alabildiğine bozulmuş her şey para ile ölçülür olmuştur.Öyle ki eskiden bazı alanlarda bilgi ve insanlık her şeyi çözerken şimdi çözümün anahtarı para olmuştur.
Parası olan bir sürü yeni yetme zengin insan saygın olduğunu sanarak toplum içinde dolaşmaya devam etmektedir.Bunlardan dolayı çevre kirlenmeye de devam ediyor.
Parasal gücünü koruyabilmek için her türlü dalevereyi ve iki yüzlülüğü yapmayı yaşamlarının vazgeçilmez unsuru haline getirmişlerdir.Siyaset erbabının kendisine para karşılığı sunduğu siyasal güce tapar hale gelmişlerdir.
Onun için onların bir tek ölçüsü vardır para kazanmak,ihale almak,çalmak çırpmak.Parayı kazan ihaleyi alda,isterse para kazandığın kişi can düşmanın olsun hiç bir önemi de yoktur.
Bundan dolayı toplumun her alanında yer tutan ve saygın olduğunu sanan bu tür sülükler her tarafa yayıldılar.Bunları iş hayatında,partilerde,belediye meclislerinde parlemento da,metroda mersedeste,otobüste her yerde hatta insanların kanında dolaşırken de görebilirsiniz.
İnsanın kanında nasıl dolaştıklarını da abartmış falan değilim.Onlar uyuşturucu gibi oldukları için insanların kanına girerek dolaşmayı ve insanları zehirlemeyi de kendilerine görev kabul ederler.
Bunların en büyük yanılgıları toplum içinde para ve siyasi gücüyle saygın olduklarını sanmalarıdır.Son zamanlarda üniversite okumanında ve parayla diploma almayı da bu statülerine eklemenin gayreti içine girmişlerdir.
Oysa onların bilmediği başka bir durumda vardır.''diploma cehaleti alır eşeklik baki kalır''sözünü de duymamış gibi davranarak yaşa başa bakmadan diploma peşinde koşmaya devam ederler.
Bunun için siyasal konum yakalamak için siyaset erbaplarına yüklü paralar vererek sıra kapmayı etik bulurlar.Sen nereden geldin nasıl oldu da,emek vermeden buralarda ortaya çıktın diyenlere de pişkinlik içinde cevap vermeyi politik bir başarı gibi eşine dostuna anlatmayı görev bilirler.
Korkak oldukları için silahı vücutlarının bir organı gibi görürler.Bir insanın en büyük silahının beyni olduğunun bile farkında değillerdir.Korkaklıklarını kapatabilmek için kabadayılığı kullanırlar.Bilmezler ki kabadayı geçinenlerin tamamı korkaktır.(Patron Çocuğu kitabımda bu konuyu geniş bir şekilde anlattım.)
Tıpkı GDO'lu sebze meyva gibi çok ve güzel görünerek insanlığı zehirlemeye devam etmektedirler.Normal yaşamlarında sakin sessiz ve babacan görünürken karanlık dehlizlerde vampir kılığına girip halkın kanını emmeyi esas görevleri olarak bilirler.
Hayat maalesef bunların kontrolü altındadır.Bunların etrafında dolanan ve para kazanmak için kişiliğinden ödün veren erkekler olduğu gibi,para için vücudunu veya onurunu satan kadınlar olduğunu da görüyoruz.
Bu yapının düzelmesi için mücadele eden ve temiz toplum,onurlu ve şerefli insanların egemen olduğu bir düzen mücadelesi verenlerin adı ise ''statükocu,geri kafalı,dinazor,1910'larda kalmış''yakıştırmalarına muhatap olurlar.
Her gün siyaseten küfrettiği insanlarla baş başa verip ihale kovalayan yılanlar ve çıyanlar toplumun kılcal damarlarına kadar girmek için çoğalıyorlar.Tıpkı Fakir Baykurt'un tarif ettiği yılanlar ve çıyanlar gibi.
Bunları neden yazıyorum?Kızdığımdan ve bu insanlardan nefret ettiğim için değil.Gözümün önünde bu insanları saygın gördüğüm için ve toplumunda genelde saygın kabul ettiği için yazıyorum.
Ben ne bir gazeteciyim nede bir yazarım.Bulduğum mütevazi bir gazete köşesinde saçmalamaya devam ediyorum.Çünkü doğru yazanlar ''onuncu köyden''de kovuldular.
Bizim gibi adamlar saçmalamaya devam ederse,''bu manyak ne diyor bir bakalım'' diyenler çıkabilir diye yazıyorum.Yazdığım içinde yazanlardan ve yazarlardan özür diliyorum.Çünkü bu ülkede aşağılık adamlar baş tacı edildiği için bende aşağılık bir adam olmak ve baş tacı olmak için yazıyorum.Saygılarımı sunuyorum. mehyuceer@hotmail.com