Yıl 1992; TSK Irak kuzeyine operasyon düzenliyor PKK ile meydana gelen çatışmalarda içerden ve dışarıdan şehitler geliyor tabutlarla yığın yığın,

Yıl 1993; TSK 1992’de beli kırdığı PKK’nın üzerine içerde de çökecek, PKK oyuna başvurup barış diyor ve o zamanki siyasiler PKK’nın oyununu göremiyor, Nobel ödülü alırız diye atlıyorlar üzerine, sonuç toparlanmasını tamamlayan örgüt 35 silahsız askeri katlediyor (ki yakında benzeri olmaz inşallah),

Yıl 1998; Irak kuzeyinde helikopter düşürülüyor, 18 can kayıp, Ankara Kızılay’ın göbeğinde tavernalarda sokağa taşan bir müzikle çığlık çığlığa raks ediliyor, özel kuvvetler helikopterin yerini buluyor, saatlerce çatışma olmuş mühimmatı biten personel olduğu yerde diri diri yakılmış, düşen helikopterden fırlayan bir yaralı asker takriben 100 metre uzakta çalıların arasında bulunuyor, kurtarma timi ağlamaktan ilk anda kimseye dokunamıyor bile,

Yıl 2003; İstanbul, Levent ve Beyoğlu’na düzenlenen bombalı saldırılarda en az 27 kişi ölüyor, 450 civarında yaralı,

Yıl 2012; Bingöl yolunda konvoy pusuya düşüyor, otobüs alev alıyor onlarca şehit ve yaralı

Yıl 2013; Reyhanlı da bombalı saldırı, kim neden niye yaptı, gerçekte kaç kişi öldü belli değil ( o kadar çok ki bu tür bombalı eylemlerle hayatını kaybeden),

Daha bir sürü olay var sayamadığım ve yaklaşık otuz bin civarında zayiat,

Trafikte yıllardır türlü nedenlerle her gün ortalama 20 kişi ölüyor,

Gezi Parkı söz konusu oluyor, olay iktidarla karşıtları arasında sidik yarışına dönüyor,

Tüm ülke görünmeyen anlamda Laik-Antilaik görünen anlamda Gezi Parkı kavgasına giriyor,

Birileri park için on binleri meydanlara topluyor, birileri milyonlarım var diye onları tehdit ediyor,

Sonuç gariban milletin cebinden çıkan vergilerle alınmış tonlarca gaz atılıyor, gaz atılanlar bu bahane ile araç, yapılmış park ne varsa yakıp yıkıyor, hayatını kaybedenler, yaralananlar var, zarar, ziyanın maliyeti belli değil (ki buna emniyet araçları ile eyleme çıkan araçlarının yakıt fiyatını bile ekleyin bence)

Herkes kendince haklı güya!!!

Bir sidik yarışı için ülkeye verilen her anlamda zarara bakın, (buna da gece gürültü nedeni ile ışıkları sönemeyen konutların elektrik faturasını da ekleyin)
Buna alet olan, fırsat veren herkese yazıklar olsun,

Kendi namıma benim cebimden çıkan vergiler zehir ve zıkkım olsun payı olanlara,

Ve soruyorum Ey On Binler ve Ey Milyonlar ve de meydanlara dökenler;

- O kadar insan bu memleketin huzurunu sağlamak isterken, hayatları mum gibi söndürüldüğünde, bir parçasını kaybettiğinde nerdeydiniz?

ATTIĞINIZ TAŞ VE GAZINIZ ÜRKÜTTÜĞÜNÜZ KURBAĞAYA DEĞDİ Mİ?