Artık kadınlara rahat rahat bakıyorum. Hem de istediğim yerine.
‘Karakter falan’ kadar, kadının başka en çok neyini sevdiğimi açıkça söylüyorum: 42 beden kadını, yuvarlak kalçaları, dolgun göğüsleri seviyorum arkadaş! Artık belli bir yaşa geldim ya; Bir de, üzerime dergi gibi yapışan laci elbiseyi ve kravatı da atmışım ya... Bana tuhaf bir şeyler oldu. Küçüklüğümden beri ‘Esir Türkler’ edebiyatıyla büyümüştüm. Şimdi anlıyorum ki, asıl Esir Türk, içimdeki erkekmiş. Asıl mağdur, yıllardır ruhumun zindanlarına prangaladığım o acayip maçoymuş. Dışımda zarf gibi duran zarif erkek, içimdeki hayvanı prangalamış, bağlamış, susturmuş, sansürlemiş, iğdiş etmiş.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN