POLİTİKA

CHP Lideri Kılıçdaroğlu 28 Şubat Mağdur başörtülü kadınlarla buluştu

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da 28 Şubat mağdurları ile bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, “İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. ‘Bir solcu, bir ülkücü’ diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleriyle de helalleşeceğiz” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz. Roboski ile helalleşeceğiz. Sivas, Kahramanmaraş mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Diyarbakır Hapishanesi mahkumlarıyla helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleriyle helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz. ‘Bir solcu, bir ülkücü’ diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleriyle de helalleşeceğiz” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da 28 Şubat mağdurları ile bir araya geldi. Toplantıda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na; CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, CHP Beşiktaş İlçe Başkanı Gözde Fil ve Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat eşlik etti.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, toplantının kapanışında yaptığı konuşmada şunları söyledi:

AMACIMIZ BU MİLLETİ BARIŞTIRMAKTIR

Çok saygıdeğer katılımcılar, değerli basın mensupları ve ekranları başında bizi izleyen saygıdeğer vatandaşlarım; öncelikle bugün burada bizlerle bir arada olduğunuz, görüşlerinizi, önerilerinizi, eleştirilerinizi ve en önemlisi de duygularını paylaştığınız için teşekkür ederim. Birkaç ay önce ‘helalleşme’ dedim. Helalleşme derken; hem şahsi, hem ana muhalefet lideri olarak kurumsal, hem de geleceğin iktidarı olarak yöneteceğimiz devlet adına konuştum. Artık umuyorum ki; kastedilenin ne olduğunu herkes anladı. Amacımız bu milleti barıştırmaktır.

SON 10 YILDA ÜLKEYİ 700 BİNE YAKIN İNSAN TERK ETTİ

Bu milleti ayrıştıranlar, kavga ettirenler kendilerine saraylar yaptırdılar. Kavgada taraf olanlara ise sefalet ve perişanlık kaldı. Ve sonuçta ülke maalesef geçmişe takılıp kaldı. Hiçbirimiz önümüzü göremiyoruz. Ülkemiz zenginleşemiyor. Ülkemizin çocukları ailelerini terk edip geleceğini dışarıda arıyor. Son 10 yılda, ülkeyi 700 bine yakın insan terk etti. En parlak beyinlerimiz, geleceğimiz, evlatlarımız niçin geleceğini dışarıda arasınlar, başka ülkelerde arasınlar? Bunu hepimizin düşünmesi lazım.

TÜRKİYE’YE BİR MİRAS BIRAKMAK İSTİYORUM

Helalleşme çıkışı yaparken söylemiştim. Bize sadece iktidar olmak yetmiyor. Bu yaşımdan sonra neyleyim ben sarayları, uçakları… Mütevazı bir hayat bana yetiyor. Herhangi bir beklentim de yoktur. Aslında Türkiye’ye bir miras bırakmak istiyorum. Eğer bu çağrıyı neden yaptınız diye sorarsanız, Türkiye’ye miras bırakmak istiyorum. Barışmış bir millet benim en büyük başarım olacak inşallah. Barışan bir milleti istiyorum ve bunu sağlayacağım.

Değerli kardeşlerim, sevgili dostlarım; helalleşme gereği medyaya haber vermeden çok sayıda ziyaret yaptım, çok sayıda, değişik illerde. Bu konuda kimseye bir şey söylemedik ama bu süreçte kalbi kırılmış insanlarla buluştum. Neleri düzelteceğimizi onlara anlattım, liste o kadar uzun ki… Ayrıca bilmenizi isterim, daha çok kişiyi de ziyaret edeceğim, onlarla oturacağım ve konuşacağım.

28 ŞUBAT’TA BEN DE FİŞLENDİM

Bugün ağırlıklı olarak 28 Şubat mağdurları ve bu salonda sizlerle beraberim. Sizlerin karşısına bir 28 Şubat mağduru olarak oturdum. Bu kardeşiniz de 28 Şubat’ta mağdur olan kişilerden birisi. Ben de fişlendim, mahkemeye gittim, dava açtım ve hakkımı aradım. 28 Şubat mağdurları ile barışmak zorundayız, barışacağız.

YARALARI KAPATIP HELALLEŞECEĞİZ

28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp, helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz elbette. Roboski ile helalleşeceğiz. Sivas, Kahramanmaraş mağdurlarıyla helalleşeceğiz. Diyarbakır Hapishanesi mahkumlarıyla helalleşeceğiz. Mahkemelerde süründürülen askerlerimiz ve aileleriyle helalleşeceğiz. Ahmet Kaya ile helalleşeceğiz. ‘Bir solcu, bir ülkücü’ diyerek katlettikleri gençlerimizin aileleriyle de helalleşeceğiz.

AHDİM VAR BU ÜLKEYİ BARIŞTIRACAĞIM

Yaralarımızı sarmamız gerekiyor. Çünkü yaralar hala açık. Açık yaralar hepimizi fakir kılıyor. Bu ülkede yaşananlarla yüzleşmek, barışabilmek; yolumuza devam edebilmek demektir. Ahdim var bu ülkeyi barıştıracağım. İnşallah bu ahdim, benim mirasım olacak. Sonra keyifle; ülkemin barışına, gelişmesine bakacağım."