CHP Şanlıurfa Milletvekili Av. Mahmut Tanal, çalışmayan ve evliliklerinde 25 yılı dolduran ev hanımlarına emeklilik hakkı tanınması amacıyla kanun teklifi hazırladı.

Tanal’ın Meclis Başkanlığı’na sunduğu 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, sosyal devlet vurgusu yapıldı.

Özgür Özel'den, Tramp'ın Erdoğan'a desteğine tepki: Suriye'de Erdoğan değil, İsrail kazandı... Özgür Özel'den, Tramp'ın Erdoğan'a desteğine tepki: Suriye'de Erdoğan değil, İsrail kazandı...

Gerekçede, sosyal devlet anlayışına göre devletin, ekonomik ve sosyal yaşama müdahale yoluyla, toplumdaki sınıf çatışmalarını yumuşatarak, ulusal bütünleşmeyi sağlamayı hedeflemesi gerektiği kaydedildi.

Dolayısıyla sosyal devlet anlayışı çerçevesinde öncelikli olarak toplumun güçsüz kesimlerine ve elbette herkese insan onuruna yaraşır bir şekilde yaşam seviyesinin sağlanması gerektiğinin belirtildiği gerekçede, ayrıca anayasanın “Sosyal Güvenlik Hakkı” başlıklı 60. maddesinin, “Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar.” hükmünü içerdiği aktarıldı.

CHP’li vekil Tanal’ın imzasını taşıyan kanun teklifinin gerekçesinde, devletin sosyal güvenliği sağlayacak tedbirleri alma yükümlülüğünün, anayasamızdan kaynaklanan bir yükümlülük olduğu vurgusu yapıldı.

KADIN VE ERKEKLER ARASINDAKİ FIRSAT EŞİTSİZLİĞİ Ekran Resmi 2024-01-31 14.43.12

Anayasanın 10. maddesinin açık bir biçimde “Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür. Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” demek suretiyle, kadınlara yönelik pozitif ayrımcılığın eşitlik ilkesine aykırı kabul edilmeyeceğini hüküm altına aldığının ifade edildiği gerekçede, “Zira, Ülke ve dünya çapında yaşanan tüm gelişmelere rağmen, kadınların içerisinde bulunduğu fırsat eşitsizliği, 21. yüzyıl dünyasının en önemli sorunları arasında yer almaktadır. Kadınlar; psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalmakta, iş hayatında belirgin bir ayrımcılığa uğramakta, sosyoekonomik sebeplerle çalışma hayatına katılamamakta ve birçok sosyal ortamdan uzak tutulmaktadır” denildi.

Çalışma hayatına katılım, eğitim, sosyal yaşama dahil olma açısından incelendiğinde bölgesel farklılıkların çok yoğun şekilde yaşandığı, bu alanlarda yerel politikalar üretmekte zayıf kalındığı görüldüğünün hatırlatıldığı gerekçede, “Örneğin, 2022 yılı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre Türkiye genelinde okuma yazma bilenler cinsiyete göre incelendiğinde, 6 yaş ve üzeri nüfus içinde yer alan kadınların okuma oranı yüzde 95.9 olurken, erkeklerde bu oran yüzde 99.3 olarak saptanmıştır. Tüm olumlu istatistiki verilerde kadınların yüzdesel olarak erkeklerden daha geride olması, sunulan fırsat eşitsizliğinden kaynaklanmakta olup bu noktada kadınların ileri yaşamının güvenceye alınması amacıyla sosyal güvenlik anlamında birtakım düzenlemeler yapılmalıdır” değerlendirmesi yapıldı.

EVLİLİKTE 25 YILI DOLDURAN EV HANIMLARINA EMEKLİLİK HAKKI

Çalışma hayatına katılamayan ev kadınlarının, çoğunlukla çocuklarının bakımını üstlenmesi sebebiyle çalışma hayatından mahrum kaldığının dile getirildiği gerekçede, “Toplumsal gerçeklerin farkına vararak bu durumların meydana getirdiği olumsuz etkilerin en aza indirilmesi hususunda birtakım düzenlemeler yapılması gerekmektedir. Bu itibarla, çeşitli sebeplerle iş hayatına katılamayan ev kadınlarının ileri yaşamlarının güvence altına alınmasının devletin bir görevi olduğu kabul edilmeli ve evlilikte 25 yılı dolduran ev kadınlarına emeklilik hakkı tanınmalıdır” ifadelerine yer verildi.

Editör: MURAT AYDIN