Türk Silahlı Kuvvetleri'nin eski komutanlarından emekli Albay Coşkun Başbuğ, dünyanın geleceğini PTT'nin yönetceğine ilişkin bir yazı yazdı.  Star.com.tr'de ki köşe yazısında PTT başlığı ile yazdığı yazıda Başbuğ, Dünya'nın geleceğinin Putin, Tayip, Tramp'ın yapacağı projeler ile gelişeceğini ve şekilleneceğini fade ediyor.  Türkiye'de Posta olarak bilinen PTT, Başbugun Yazısında Putin, Tayyip, Tramp'ı ifade ediyor. 

Coşkun, geçmişte bir gazeteciyle konuyla ilgili yaptığı röportajı köşesine taşırken önemli yorumlarda bulundu. İşte Coşkun Başbuğ'un köşe yazısı: 

coskun basbug1

"Geçtiğimiz yıllarda bir gazeteci arkadaşım aradı ve röportaj talebinde bulundu.

Konu önümüzdeki dönemde dünya siyasetinde ne tür gelişmeler yaşanacağı ve bu gelişmelerin ülkeleri ve ülkemizi nasıl etkileyeceği idi.

Röportajı yaptık.

Sorular gerçekten iyi hazırlanmıştı.

Bu nedenle güzel iş çıktı.

Sona geldiğimizde gazeteci arkadaşım keyifle gerildi ve "hocam bir manşet ver öyle gidelim." dedi.

Anlattıklarımla örtüşeceği için "Yaz o zaman, dünyanın geleceği PTT" dedim.

"Hocam o nasıl manşet, PTT nereden çıktı" diye kahkahalar attı.

Ben de cevaben "Yanlış duymadın, dünyanın geleceği Putin, Tayyip, Trump kısaltırsak dünyanın geleceği PTT, bendeki formül bu." dedim.

Uzun uzun gülüştük...

"Yav Hocam ben bu manşeti nasıl atarım." diye sorduğunda "Ben nasıl formüle ettiysem, sen de kendine göre bir formül üret." dedim.

Putin, Tayyip, Trump...

Evet bu hoş seda anımı bugünlerle örtüştüğü için anlattım.

Nazlı Ilıcak Cezaevinden tahliye edildi Nazlı Ilıcak Cezaevinden tahliye edildi

Yıllar önce bu üçlüye dikkat çekmiştim.

Çünkü üçünün de ortak özellikleri vardı.

Bu özelliklerin en önemlisi üçünün de küresel çeteye karşı savaş yürütüyor olmalarıydı.

Üçü de asırlardır dünyanın gözü dönmüş bir yapı tarafından altının oyulduğunun farkındaydılar.

Yine farkında oldukları bir başka konuda bu işi tek başlarına temizleyemeyecek olmalarıydı.

Bu manada aralarında görünmez bir iş ve gönül birliği vardı.

Bu kısa tanımdan sonra şimdi gelin bu liderlerin neden hedef alındıklarına dair kısa örneklerle bir göz atalım.

Trump...

Başkan Trump, John Kennedy'den sonra küresel çetenin başına gelmiş en büyük felaketti.

Beklenmedik bir sürprizle iktidar koltuğuna oturan Trump göreve başladıktan kısa bir süre sonra ezber bozan işler yapmaya başladı.

Söylemleri Amerikan halkında ve dünyada heyecan yaratıyordu.

Her mitingde, konferansta, röportajda, ulusa seslenişte kendine has üslubuyla şöyle diyordu Trump;

"Ekonomiye ağırlık vereceğim."

"Amerika artık içine kapanacaktır."

"Amerikan askerleri evine dönecek. Biz dünyanın jandarması değiliz."

"Artık Amerikan halkının paralarını, dünyada bitmek bilmeyen aptalca savaşlara harcamayacağım."

"DEAŞ Terör Örgütü, Başkan Obama döneminde Amerika tarafından kurulmuştur."

"DEAŞ'la mücadele bitmiştir. Artık evimize dönüyoruz."

Söylemler güzeldi, peki eylem?

Maalesef bu sözlerin her biri söylemde kaldı, eyleme dönüşemedi.

Söylediklerinin niyetine girdiği an tasfiyesine karar verilen Trump eyleme geçemeden sistemin dışına atıldı.

Yaptırır mı elin oğlu.

Bu söylenenleri Amerikan tarihinde Trump'tan önce Kennedy yapmayı denedi. Sen misin deneyen, kendisiyle bir soyunu kuruttular. Ailede neredeyse öldürmedikleri kişi kalmadı.

Peki, Trump için aynı riskler söz konusu mu?

Hiç şüphe etmeyin. Seçimde hileyle alaşağı edilen Trump, önümüzdeki seçimlere girer ve bir şekilde kazanırsa yeni bir Kennedy vakasına hazır olun.

Putin...

Trump'ı tasfiye etmeyi başaran çete sonrasında istikameti Putin'e çevirdi.

Her yolu denemelerine rağmen Erdoğan ve Türk Halkına diş geçiremeyen çete önce Putin'i önceledi ardından Ukrayna'da ona tarihi bir tuzak kurdu.

Çevresindeki kripto yapının da etkisiyle kurulan tuzağa düşen Putin halen bu bataklıkta çırpınıyor.

Peki, Putin neden hedefte?

Temel nedenin "Ülkesinde ve dünyada küreselcilerle mücadele etmesi." olduğunu zaten söylemiştik.

Buna ilave özel nedenlerde elbette var. Putin olarak;

Bu yapıyla mücadele eder, ülke çıkarlarını gözetmeye kalkarsanız,

Erdoğan'ın çağrısına kulak verir milli para derseniz,

Batının aşağılık tezgâhı LGBT'ye bayrak açarsanız,

Batının toplumları hedef aldığı aile yapısına saldırı ile ilgili, aile bütünlüğünü korumak için bir dizi hukuki tedbir alırsanız elbette hedef olursunuz.

Gelelim hedef tahtasında 12'ye oturtulan Erdoğan'a

Erdoğan...

Trump ve Putin'in en büyük avantajı sadece küreselcilerin hedefi olmalarıydı.

Erdoğan'ın en büyük dezavantajı ise küreselcilerin yanında haçlı dünyasının, her Avrupa başkentinin de hedefi olmasıydı.

Tüm bu odakların hedefi olmasının elbette birçok nedeni vardı. Yaptıklarına baktığınızda zaten hedef olmamasının anormal bir durum olacağını rahatlıkla görebilirsiniz.

Her biri oyunbozan o kadar çok yere çomak soktu ki Erdoğan. Bu nedenle de en büyük hedef oldu.

Küresel çete köpürüyor, deliriyor çünkü Erdoğan;

İslam dünyasını uyandırıyor,

Türk Dünyasını birleştiriyor,

Turan Ordusunun, Kızılelma'nın önünü açıyor,

Küreselcilerin dostları FETÖ ve PKK terör örgütlerini yerle bir ediyor,

Yıllardır şıkır şıkır işleyen BM yolun sonu geldi diyerek kafa tutuyor,

NATO'yu dizayn ediyor,

İMF'nin ipini çekip Türk Devletleri arasında "Türk Fonu" nu kuruyor,

Savunma sanayinde, Batı boyunduruğunu kırıp pazarlarına göz dikiyor,

Afrika kıtasını uyandırıyor,

Mazlum devletlerinin umudu oluyor,

Kısacası Erdoğan oyun bozup, oyun kuruyor...

Bu nedenle de baş düşman ilan edip saldırıyorlar.

Ümit ediyorum bu örneklemelerden sonra Erdoğan'a düşmanlık edenler, kime askerlik ettiklerini, kimlere hizmet ettiklerini, kimin değirmenine su taşıdıklarını kavrayıp durumlarını bir kez daha gözden geçirirler.

Aksi takdirde ulusça işimiz zor!"

Editör: MURAT AYDIN