Taban ücreti haftalardır Türkiye’nin gündeminde tartışılıyor ve 8 milyon insanın hayatını ilgilendiren taban ücretinin en az 5.200 TL olması gerekiyor. Ancak asgari ücretin bu sayıya çıkmasını beklemekte hayalci bir yaklaşım olacak.
*
Hala 5 müteahhite çok büyük paralar ödüyoruz. Şehir hastaneleri, köprüler, havaalanları ve yollara verilen hazine garantili ücretler halkı eziyor. Bakanlıkların bütçesi Meclis’ten çıktığı gün bu konuda çok sert tartışmalar oldu.
*
Türkiye şu anda komşuları için Çin’e dönüştü. Yunanistan’dan ve Bulgaristan’dan Edirne’ye gelenler çarşıyı pazarı çok ucuz bulurken, Gürcüler ve Azeriler de Kuzeydoğu’daki kentlerimize gelip bütün alışverişlerini yapıyorlar. Bu gidişle yakında başta Almanya olmak üzere Avrupa’dan gelen yatırımcılar birçok Türk markasını ucuza alacaklar. Bunlar Türkiye’nin dibe vuruşunu beraberinde getiriyor. Yunanistan bundan 10 yıl önce batışa girdiği zaman eski Sosyalist Yunan Başbakanı Çipras’a sempati duyan Angela Merkel, AB’ye Yunanistan’ı kurtartmıştı. Şimdi bize zor zamanımızda yardım edecek dost ülkelerde olmadığı için (Türkiye’nin dış politikada yalnızlaşması) batış sürecimiz hızlanacak.
*
Türkiye’den sermaye kaçışı her geçen gün artıyor. Sabancı Holding’le başlayan bu süreç diğer holdingleri de peşine kattı. Malta’dan Portekiz’e kadar pek çok ülkeye gidiyorlar. Bir adım daha ileri gidelim, orta sermaye de ülkeyi terk ediyor. Gelen Suriyelilerin açtıkları bakkal, tatlıcılar gibi kuruluşlar Türkiye’nin yeni yatırımcısı oluyor. Evet, maalesef Türkiye’nin durumu kritik... Bu konuda hükümetin 2022 itibariyle yepyeni bir politika izlemesi lazım.
Prof. Dr. Faruk Şen – 13.12.2021