6 Şubat 2023 'te Kahramanmaraş merkezli depremin üzerinden henüz bir buçuk yıl geçti.
Ama yaraları geçmedi.
Binlerce insan depremde ölürken, geride kalanlarda kötü oldu..
Her gün can çekişir oldular.
Onlar için, her gün hüzün, gözyaşı ve ağıtlar içerisinde yaşarken ölüyorlar
6 Şubat saat 04.17 büyük deprem insanlar kendilerini sokağa atıyorlar..
Ben dördüncü katran kırık ayaklarımla komşum ve üç çocuğunu alarak sokağa fırlıyorum.
Deprem devam ediyor.. Her yer ahşer mahşer günü...
Kadınlar, çocuklar gençler insanlar beni görünce bana yardım etmek isterken, ben bulduğum araçlarla kadın ve çocukları eşlerine yetiştiriyorum. .
Araçta ne göreyim koca bina yıkılmış insanlar binanın altında...
Nizip'te Furkan apartmanı çökmüş insanlar ölüm ve yaşama mücadelesi veriyor..
Acı olan bir hafta boyunca hiç bir devlet makamına görevlilerine ulaşamayoruz..
Vali, Kaymakam, Belediye Başkanlarına, muhtara dahi ulaşamıyoruz..
Sanki ağız el birliği yapmış gibi hiç bir yetkili ortalarda yok.. Ulaşılamıyor hiç birine. Emir almış gibi hepsi.
İnsanlar el birliğiyle Furkan apartmanın altında kalanları çıkarmaya çalışıyorlar...
Günlerce sokaklarda yalnız çaresiz aç soğuklarda üşüyerek rezil perişan halde kaldık.
Sadece 24. dönem Ak Parti Izmir Milletvekilli Balkan göçmeni Rifat Sait ariyor beni.
Deprem günü feryat ediyorum...
Sağolsun hemen koordine edip camiide kaldığım sürede yiyecek, giyecek, içecek, su, bebeklere mama, bez ihtiyac olan birçok ihtiyaçları yollattıyor..
Camide dağıtıyoruz insanlara..
Bir alan daha faLa alarak, hırsızlık yaparak bayağı kaçırıyor..
Bir kısmını yardim kuruluşlarını çağırıp kırsal kesime yolluyorum..
Diğer kalan eşyaları caminin deposunda dört kadına tanıdığım hanımlara emanet ediyorum. Diğer depremzedeler faydalansın diye.
Yemek yaptırmaya gidiyorum. Bir geliyorum yarım saat içinde koca depodaki eşyalar boşaltılmış.
Emanet ettiğim kadinlar çalmışlar..
Sonra suçu birbirlerinin üstüne attılar.
Acı olan biz millet olarak böyle haliniz..
Başka bir kardeşinizi insanı düşünen yok..
Bu zorlu günlerde hep bana hep bana diyorlar.
Buda yetmezmiş gibi caminin hocası ve orada yetkilidir diyen adamlar bu eşyalar bize verecek vermese vay halinize diye tehditler...
Sonramı eşyalar dağıtılırken onlarda üstümüze saldırıyorlar. .
insanlar hemen korumaya alıyor. .
Böyle günde bile millet olarak kimse kimseyi düşünmeden ölümle savaşırken.dahi insanların hep bana hep benim.nefsim olayı. .
Yazılacak okadar cok konular var ki.
Tek üzüldüğüm biz millet olarak nasıl bu hale geldik.
Nasil diğer depremzede kardeşlerinizi insanları düşünmediniz diye üzülüyorum..
Depremde ani hareketler ,sokaklar da yerde boynumuz bükük uyumalardan boynum elim çok kötü olunca şah damarima kadar tıkanma ve boyun sıkıntıları elde karpal tünel ve parmaklarda sıkıntılar nodüler oluyor
Ağrılar ve ölümlere gidip geliyorum.
Bu kadar depremin verdiği sıkıntılarla yaşadığımız kötü günlerle kalbim sıkışıyor..
Hastaneye zor atıyorum.
Özel hastanede bütün doktorlar seferber oluyor.
Çok kötü oluyorum..
Boynum sırtım kalbim elim ayağım fenalasiyorum.
Tedaviler serumlar banamısın demiyor.
iki gün sonra gözümü açıyorum ..
Deprem bölgesinde maalesef, Devlet büyüklerinden,iktidar muhalefetten kimsecikler yok..
Bir hafta sonra iktidarın ve muhalefetin bakanları, milletvekilleri ,Devlet mercileri ortaya çıkıyor.
Yine güzel memleketim deprem bölgesinde. .
Zaten millet olarak el birliği olmamız gerekirken, hainler her yerde oluyor..
Allah razı olsun 24. dönem İzmir milletvekilli Rifat Sait imdadimiza yetişmeseydi perişandık.
Bir taraftan Furkan Apartmanındaki bina çökmüş ölü sayısı artıyor. .
Binanın altında çıkarılmaya bekleyen canlar ses veriyor ama çıkaracak teknik ekip yok.
Gidip geldikçe yüreğim hançerleniyor ....
İsyan ediyoruz.
Devlet görevlilerinden. hiç kimse yok.
Aç sussuz sokaklarda camilerde yatiyoruz.
Suriyelere ayrıcalık tanınıyor..
Onlar özel Büyükşehir belediyesinin
otobüsleriyle istedikleri yere götürülüyor..
Daha önceki boşaltmış kamplarda depreme güvenilirliğinden dolayı tekrar kampa güvenli olarak yerleştiriliyorlar.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi koli koli yemek ulaştırıyor Suriyelilere ..
Ama kendi vatandaşları ikinci sınıf muamelesi..Türk vatandaşı yokmuş havası yaşatıyorlar .
Buda yetmezmiş gibi ,Suriyeliler gelip camilerde sokaklarda," Yakında sizi buralardan yollayacağız" sözleri üzerine bıçaklı kavgalar başlıyor.
Türkler ile Suriyeliler arasında bıçaklarla yaralanmalar kavgalar oluyor..
Furkan Apartmanın da ölü sayısı artıyor.. içimiz parçalanıyor hepimizin..
Halk kendi gücüyle bir şeyler yapmaya çalışıyor.
Furkan. Apartmanı,Nizip'te merkezde eski bir bina..
Yıkılması akıl işi değil.
Nizip'te kırk bin bina var bir tek Furkan apartmanı yıkılıyor.
Furkan Apartmanın altında iş yerleri olarak,Teknosa,Migros Banka var.
Hepsi yerle bir oluyor..
Yaşlı, genç,kadın,çocuk, aileler yok oluyor..
Bu bina hemen nasıl yıkılır diye sorgularken acı gerçekler ortaya çıkıyor..
İş yeri biraz daha genişletip dükkan. yapalım , bir artı bir ev yapalım diyerek kolonlar kesilmiş.
İş yeri eklenmiş kiraya verilmiş, evler yapılmış Suriyelilere kiraya verilmiş..
Sırf daha para daha mal bitmeyen mal para hırsı.
Bina yıkılıyor ölenlere yürek dayanmıyor..
Binanın kolonlarını kesenler Nizip'te tanınan kişiler.
Her dönemin siyasi iktidarlara yakın olan Eyüp Öğüt ,Faik Öğüt kardeşler..
Ak partiye yakın isimler.
İşlerini siyasi güçle zenginleştiren. kişiler .
Gelelim müttahitlere..
Hasan Sever lise mezunu.Biranda müttahit oldu.
Nizip'te başladı, Türkiye'nin her yerine evler, iş yerleri yaptı kardeşi Devrim Sever ile..
Onlarda bir anda her dönemin iktidarına ayak uydurup köşe oldular.
Normal bir aile yapıları var iken düzenin verdiği güçle zenginlikte aldı başını gittiler..
Mühendis Yılmaz Yurtyapan iyi biriydi..
Demek ki para rant onuda yanlışlara götürmüş ki bu kadar cana mal oldu..
Gelelim Nizip Belediyesine ..
Yirmi yıldan fazla Belediye Başkanlığı Ak partide ..
Furkan Apartmanın bu kolonlarını müsaadesinin iznini kim verdi?
Nizip Belediye Başkanı ve imar bölümü mühendislerinin izni ile alınıp kolonlar kesilmiş. .
Nizip Belediye Başkanı ve imarda görev yapan mühendisler ve bu izni verenlerde yargılanmalı..
Ama nerede kimi kime şikayet edeceksiniz.. ??
İki müttahit Hasan Sever ve Devrim Sever kardeşler yargılanacaklarını öğrenince yurt dışına kaçıyorlar?
Binanın eski dükkan sahibi paraya gözü doymayan. Nejdet Alpay binanın altını Eyüp Öğüt ve Faik Öğüt kardeşlere satıyor...
Kolonların kesilmesine göz yumanlardan biride bu parayı seven Nejdet Alpay bey..
Furkan Apartmanın yıkılması ile orada oturan depremzede bir hanım evsiz barksiz kalınca çok magdur olmuş. Furkan Apartmanın yikilmasiyla kızını oğlunu eşini yitirmiş bir hanım. Istanbul'dan bir gazeteci arkadaşımın irtibatı ile bana ulaştı..
Dönemin kaymakamı mağdur aileye hiç bir konuda yardımcı olmadığı gibi sığınma için kiralık ev konusunda dahi yardımcı olmuyor.
Perişan olmuşlar dı. Ağlıyorlar dı...
Gerekli.mercileri arıyoruz kimse yok muhatap alacak kimse yok.
Elimden bir şey gelmedi sadece gücümün yettiği kadarıyla küçükte olsa yardımım oldu..
Ama devletin merci makamları, Kaymakam yaralarını saracağına,aileyi kovmuş ve daha mağdur etmişti.
Hangi makam merciye gitmişse aile kovulmuşlar.
Acılarını,onurlarını, psikolojileri daha kötü olmuştu.
Bir kez daha ölmüşlerdi..
Çaresiz evsiz barksız yakınlarını yitirmiş canlı canlı kendileride ölmüşlerdi..
Furkan Aparmanı sadece Nizip'teki tek
yıkılan ve 51 canı alan apartman..
Bunların katilleri kim?
Yargı Nizip Belediyesine , müteahhitlere, bu kodaman sonradan zengin olan iş adamlarına neden yargılama dı?
Furkan Apartmanından 51can gitti..
Sorumlular nerede yok?
Hesap kimden sorulacak yok?
Furkan Apartmaninda ölen 51 can için Nizip halkı ve depremde ölenlerin yakınları sokaklarda,caddelerde "ADALET" yürüyüşü yaptılar.
Furkan Apartmaninda 51 cana sebep.olanlarin mahkemesi yapıldı..
Sonuç berrat verildi..
Bir yıldır iddiaya göre halk arasında siyasiler ve mahkeme görevlileri görülmüş yüklü para ve siyasi ağırlıkla berat edecekleri söyleniyordu .
Bu iddialara kimse inanmak istemiyordu .
Ama maalesef suçlular suçsuz bulunup berat ettiler.
Binanın Kolonlarıni kesip 51 cana sebep olan Eyüp Öğüt, Faik Öğüt kardeşler beraat etti.
Mühendis Yılmaz Yurtyapan ceza aldı..
İki müttahit kardeşler Hasan Sever ve Devrim Sever yurt dışına kaçtıkları için dosyaları ayrıldı.
Eski dükkan sahibi Nejdet Alpay berat etti.
Suçlular göz göre göre suçsuz ilan edildler .
Bu meşhur davanın 51 canın ölümüne sebep olanlar ve yurt dışına kaçan muttahitlerin, Avukatı kim biliyormusunuz
Haksızlığa karşı vatan sever geçinen meşhur Prof.Dr Av.Erkan Şen. .
Nizip'teki mahkemeye gelemedi..
Çünkü halk onu çok bekledi. .
ERSAN ŞEN hoca her şey bol para değil.!.
Nasıl bir vicdan var sizde?
Sizdeki bu vicdansız suçlu 51 cana kıyan insanların avukatlığını nasıl aldınız ??..Kabul ettiniz.??
ADALET bile mahsun gariban ve haklıdan yana değil.
Depremde ölenlerin yakınları ceza alacaklarını beklerken tutuksuz yargılanan bu kadar insanın cezaevine gideceklerine kesin gözüyle bakarken berrat kararıyla çıldırtılar.
Mahkemede isyan edip mahkeme kararını hakimleri protesto ettiler.
Depremde ölenlerin yakınları sinir krizleri geçirip verilen karara isyan ettiler.
CHP Gaxiantep milletvekilleri Hasan Öztürkmen ve Melih Meriç'e mecliste bu beraat kararını protestosunu yaparak bu kişilerin ceza almalari için mücadele vermelerini isteyerek baygınlık geçirdiler..
CHP Gaziantep milletvekilleri Hasan Öztürkmen ve Melih Meriç bu konuda duyarsız kalmayacaklarını bunun için mahkemeye katıldıklarını ve bu konuda haksızca verilen ve 51 cana kıyan bu kişilerin berat etmeleri kararına itraz ederek ceza almaları için mücadele vereceklerini söylediler
Haksız bir beraat kararına ağlayan. isyan eden depremzede yakınlarının yürekleri bir kez daha kanadı.
Mahkemenin verdiği haksız karara isyan ettiler.
Adalet güçlülerden yana.
Siyasi gücünüz maddi manevi rant gücünüz varsa her yerde güçlüsünüz .
Furkan aparmaninda ölen 51 canın yakınları ömür boyu canları yanarak, yaşamları sürecek.
En kötüsüde verilen haksızca beraat kararı ile ölenler öldükleri ile yakınlarıda ömür boyu acıyla yaşayacaklar.
En kötüsüde olmayan adaletle ümitlerini tamamıyla yitirdiler..
Hesap soracaklar hiç bir merci yok maalesef.
Deniz Gezmiş mahkemeye çıktığında oturduğu yerden gülüyor. .
Hakim kalk ayağa diyor..
Deniz Gezmiş ayağa kalkıyor!
Hakim, "Deniz Gezmiş'e niye gülüyorsun" diye soruyor?
Deniz Gezmiş, "Hakim Bey arkanızdaki, "ADALET " yazısına gülüyorum"diyor.
Adaletin olmadığı yerde, adil olmayan düzende haksız yargılamalar insanlığı yaşayarak öldürür.
Deprem öldürdü.
Haksız adalet daha çok öldürdü.
Bunun hesabını kim verecek..