DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Halk TV’de ‘İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ programına konuk oldu. Kürt meselesi, Bahçeli’nin açılım süreci, PKK’nın silahsızlanma süreci ile Türkiye’de hukuk ve demokrasi ekseninde yaşanan gelişmeleri değerlendiren Ekmen, aynı zamanda emekli maaşları ve Mersin’de yaşanan don felaketi gibi önemli konuları gündeme taşıdı.
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Mehmet Emin Ekmen, Halk TV’de ‘İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah’ programına konuk oldu.
İnşallah, bu kanlı parantez kapanır
İmralı süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Ekmen, “Terör örgütünün silahsızlandırılması mevzusu devlet geleneğinde en az 12 kez denenmiş ancak çeşitli sebeplerle başarısız olmuş girişimlerdir. Abdullah Öcalan’ın yapmış olduğu çağrı ve PKK’nın çağrıya uyacağını açıklamış olması sürece yakın olduğumuzu gösteriyor. Sürece dair başlarda çok heyecanlı bir tepki yoktu, aksine tereddütlü yaklaşımlar vardı. Ancak gittikçe bu kaygılar yerini bir beklentiye bıraktı. 50 yılı bulan bir mücadeleden bahsediyoruz; on binlerce insanımızı toprağa verdik, gençlerimizi hayatlarının en güzel döneminde kaybettik. Bugün emeklilerimize verecek bin lira ilave parayı bulamıyorken, devletin resmi hesaplarına göre trilyonlarca doları terörle mücadelede dağa, taşa gömdük. İnşallah bu kanlı parantez kapanır. Biz bu sürecin başarıya ulaşması için katkımızı vermeye hazırız. Meclis zeminindeki muhataplarımıza, bizi ziyaret eden Heyet’e doğrusunu, iyisini söylüyor; eleştirmemiz gereken yerde eleştirimizi yapıyoruz” dedi.
Sayın Bahçeli bu işi kolaylaştıran bir lider oldu
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında konuşan Ekmen, “Sürecin en önemli farklılıklardan biri Sayın Bahçeli’nin temsil ettiği siyasi geleneği merkeze aldığımızda bunu başlatmakla yetinmeyip; sağlam bir şekilde arkasında durması, teşkilatlarına anlatması ve sosyal medya açıklamalarıyla gündemde tutması ve son dönemde de adeta katalizör gibi hızlandırıcı rol oynaması oldukça önemli. Sayın Bahçeli bu ülkede vatan, millet adına temsil edilen birçok değeri üzerinde taşıyan bir lider. Bu işi kolaylaştıran önemli bir lider oldu” açıklamasında bulundu.
Hukuk pazarlık konusu yapılamaz
Ekmen, “DEVA Partisi olarak bizim bir önceki çözüm sürecine yönelik eleştirimiz şuydu: Bir devletin kendi vatandaşlarına tanıması gereken hak ve hukukun bir pazarlık konusu, al-ver konusu olmaması veyahut da terör örgütünün atacağı adımlara bağlı kalmaması gerektiğini hep savunduk. Terörle mücadelenin sahada asker ve polisle olmayacağını, aynı zamanda bunun kök sebeplerinin ortadan kaldırılması gerektiği ve komşu ülkeler başta olmak üzere dünyada söz sahibi olan bütün uluslararası kuruluşlar ve devletler ile sıkı bir diplomatik süreçle desteklenmesi gerektiğini savunduk. Bütün bunlar yapılsa dahi nihai noktada elinde silah tutana, silahı bırakması için fırsat tanınması gerekiyor. Bizde süreç tersten işledi, önce silahlar bırakıldı. ‘Silahlı mücadeleyi ortaya çıkartan sebepler miadını doldurulmuş’ deniyorsa bunu desteklemek gerekir ancak önemli olan fiiliyat. Bir an önce pratik olarak silahlar nereye teslim edilecekse teslim edilmesini, örgüt mensupları ile nasıl bir hukuki süreç yönetilecekse bununla ilgili nasıl bir yasal zemin oluşturulacaksa onların yapılması gerektiğini savunuyoruz” ifadelerinde bulundu.
Kesintisiz bir iktidarın ülkeye maliyetini hepimiz görüyoruz
Ekmen, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın makamı terk etmeye niyeti olmadığını gösteren beyanları demokrasimiz için kaygılandırıcı. Güç el değiştirir; yeni gelenler gücü kullanır, sonra tekrar el değiştirir. Kesintisiz bir iktidarın ülkeye maliyetini hepimiz görüyoruz. Yargının talimatla çalıştığı süreçleri görüyoruz. Biz bu süreçle ilgili şu cümleyi kullandık: Birileri ‘Bu süreç Erdoğan’a mı yarar?’ diye endişeli bakar ve sürece mesafe koyarsa yanlış yapar ki İYİ Parti hariç siyasi partiler süreci destekliyor. Diğer yandan birileri de ‘Bu süreçten sonra Sayın Cumhurbaşkanı’nın bir kez daha seçilmesinin fırsatını buluruz’ diyorsa onlar da yanlış yapar. Bu tarihi meselenin ne Erdoğan karşıtlığı ile ne de hayranlığı ile gölgelenmemesi gerekiyor” ifadelerinde bulundu.
2018 yılında bin lira alan emekli kurbanlık kesebiliyordu, şu an kesemiyor
Emekli ikramiyesinin 4 bin liraya çıkartılmasına değinen Ekmen, “İki açıdan değinmek lazım: Hakkaniyet ve bütçe tercihleri. Hakkaniyet konusunda Meclis’te 3 defa bu konuda konuşma yaptım. ‘İsterseniz TÜİK’in verilerini baz alalım, isterseniz 2018 yılının en düşük emekli maaşını ya da Diyanet İşleri Başkanlığı’nın o yıl açıkladığı fitre miktarını baz alalım’ dedim. 2018 yılında bin lira alan emekli kurbanlık kesebiliyordu, şu an kesemiyor. Emekli sofrasına kaliteli bir zeytini, hurmayı koyamıyor. Bütçede ne var? Emekliye 14.500 Türk Lirası bayram ikramiyesi veremeyen iktidar, tarihin en yüksek faizini ödüyor. Herhangi bir garantili otoyol geçişinden, şehir hastanesi ödemesinden fedakârlık yapıldığını duydunuz mu? Hangi kalemde iktidar kendi yolsuzluk, gösteriş, israf konusunda bir tasarrufa gitti de emekliden bu fedakarlığı isteyecek?” diye sordu
Yurt içinde zirai ilaçların kalıntısına dair bir denetim yok
İhracat edilen ürünlerin Türkiye’ye geri gönderildiğine değinen Ekmen, “Yurt içinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yaptığı denetimler sebebiyle fazla zirai ilaç kullanımı tespit edilen meyve/sebze haberi hiç gördünüz mü? Zirai ilaçlar köy bakkallarında satılıyor. Yurt içinde herhangi bir sebze halinde, herhangi bir bakkalda zirai ilaç kalıntısına dair denetim yok. Artan kanser vakalarının, kronik hastalıklarının birçoğunun sebebi de bu yanlış üretim modelleri” dedi.
Küçük esnaftan toplanan vergi ile bu ülke ihya olmaz
Ekmen, “Hukukun üstünlüğü, hukuk güvenliği olmadıkça, kamunun harcamaları hem belli kurallara dahil olup hem de denetlemedikçe gerçekten ilerlememiz söz konusu değil. Küçük esnaftan toplanan vergi ile bu ülke ihya olmaz. Milyarlarca dolar toplanıyor faize giriyor, denetim dışı ihalelerde belli müteahhitlere aktarılıyor. TÜSİAD’ın Başkanı’nı bir beyanatta bulundu diye fiili olarak gözaltına alır, işi ihracat olan bir adamı yurt dışı çıkış yasağı verirseniz bu ülkede ticaret, sanayi, üretim nasıl gelişecek? Artık ülkemize yatırım için Avrupalı da gelmiyor. Eskiden Türkiye’den Londra’ya giden göçmenlerin Türk mahallesi vardı, şimdi Türkiye’den giden zenginlerin satın aldıkları ile Türk caddeleri var. Bugün Türkiye’de 3 kuruş parası olan, parasını yurt dışına çıkartıyor ve biz burada sefilliği yaşıyoruz. Bizim üniversite öğrencilerimiz otobüs biletini, emeklilerimiz köyüne gidecek yol parasını bulamıyorken Londra’nın Türk zenginleri tarafından adeta bir su yoluna çevrilmiş olması kabul edilir değil” açıklamasında bulundu.
Ekmen, Mersin Baro Başkanı’na teşekkür etti
Ekmen, “Lazkiye ve civarındaki Arap Alevileri’ne yönelik katliamlara karşı Türkiye’de birkaç çirkin ses yükseldi. Biliyorsunuz Hatay, Adana, Mersin Arap Alevi vatandaşlarımızın olduğu iller. Ben hafta sonu Mersin’deydim ve acıyı, hüznü derinden hissettim. Sokaktaki vatandaşa, avukata, müneccime soruşturma açan savcılıklar Arap Alevileri hakkında söylemde bulunanlara bir suç duyurusunda henüz bulunmadı. Bugün, Mersin Barosu kendi X hesabından bu konuda yayın yapan ve halkı kin ve nefrete teşvik eden Yeni Şafak Gazetesi yazarı hakkında suç duyurusunda bulunmuş. Mersin Baro Başkanımız Sayın Gazi Özdemir’e ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyorum” dedi.
Ekmen, Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’ya çağrıda bulundu
Mersin’de geçtiğimiz haftalarda yaşanan zirai don felaketine değinen Ekmen, “Mersin tarım gayrisafi milli hasılasında Türkiye’nin 3. büyük ili. Don sadece Mersin’i vurmadı, Antalya ve Adana’yı da vurdu. Çiftçilerimiz ağaçlardaki gözeneklerin dahi yandığını belirtiyor. Bu, ağaçlar gelecek yıl da meyve veremeyebilir demek. Bu yaptığım 5. konuşma, Tarım ve Orman Bakanı Sayın İbrahim Yumaklı’ya yine sordum. Buradan Sayın İbrahim Yumaklı’ya hızlı aksiyon alması için bir kez daha çağrı yapıyorum: Hasar tespiti ne durumda? Çiftçinin Ziraat Bankası borçlarını süresiz erteleyin. Çitçinin Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri’ne olan borçlarını erteleyin. Çiftçiye can suyu niyetine hemen bir yardımda bulunun. Bu donun, markete ve pazara yansıyacak fiyat etkisini azaltacak tedbirler alınız” çağırısını yineledi.
KHK’lılar umut hakkı bekliyor
Ekmen, “Geçen hafta Meclis’te hiçbir yargılaması olmayan, beraat eden KHK’lılar hakkında konuşmuştum. Soruşturmaları yok, beraat etmiş kesinleşmiş, işine dönmek istiyor ancak adeta bir medeni ölüme terk edilmiş. KHK’lıların şöyle bir mesajları var: ‘Madem ki umut hakkı tanınıyor, bizim de yaşama tutunabilmemiz için bize de bir umut hakkı tanınsın.’ Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili Sayın Erkan Akçay aracılığıyla Sayın Bahçeli’ye bu mesajı ilettim” açıklamasında bulundu.
Bedelli askerlikte adalet talebi
Ekmen son olarak, “Bir Türk vatandaşı yurt dışında yaşıyorsa bedelli askerlikten faydalandığında kışlaya gitmiyor. Ancak yurt içinde yaşıyorsa kışlaya gidiyor. Kanun Teklifi de verdik, bedelli askerliğin kendisini tartışabiliriz ama uygulamasında adalet istiyoruz” dedi.