Din ve kadın.

Bir takım dindarlık kisvesine bürünmüş geri zekalı orta çağ kalıntısı tipler sürekli kadınlarla uğraşıyor.

Dinin kadından başka sorunu yokmuş algısı yaratıyorlar.

Kadın tırnağından, kaşından, gözünden,bacağından,saçından, her şeyiyle sorgulanır olmuştur.

Kadının eli açık olmaz, yüzünü açması dine uygun değil.

Dizini anam açsa sulanırım.

Mini etek giyerse tecavüz haktır.

Saçının bir teli görünse cehennemliktir.

Kadın gözünü bir erkeğe dikse kafirdir.

Elini bir erkeğe değdirse abdest bozulur.

Aynı otobüse kadınla binersen dinden imandan çıkarsın.

Kadınla yan yana oturursan bırakın teninin değmesi elbisesi değse kafir olursun.

Kadın çalışırsa, okursa fahişe olur.

Kadın tek başına minibüse binerse tecavüz haktır.

Kadın erkeksiz çarşı gezmesine çıkarsa erkeğin ona sulanması doğaldır.

Kadın doktor olursa erkek hastaya bakamaz.

Çocuk altı yaşında evlenebilir ve kadın olur.

''Kadın erkek eşit olamaz'' diyen en üst devlet yöneticileri.

Kadın gece dışarı çıkarsa tecavüz normaldir.

Kadın gülemez, kahkaha atamaz.

Kadın erkeğin kaburgasından yaratılmıştır ve erkeğin emrinde bir parça olmak zorundadır

Kadın abdestli erkeğin önünden geçerse abdest bozulur.

İşte yıllardır bu saçmalıkları dinleyenler bu ilkel kültürün tesiriyle büyüyenler kadını bir obje gibi gördüğü için acımadan öldürebiliyor.

Onun gözünde kadın insan bile değil.

Çünkü onlar ve onlara yol gösteren gerici yobaz dinciler, kadını tavuktan bir hayvandan daha değersiz hale getirdiler.

Gerçi onlar tavuğu da hayvanı da acımasızca öldürebiliyorlar.

Özgecan' ın ölümü tam da bu anlayışın toplumu getirdiği yerin finali olmuştur.

Acı yüreklere dört bin kadınla düşmüşken Özgecan'ın ölümüyle acı alev topuna dönüşmüş ve Türkiye üzerine yağmaya başlamıştır.

Artık bu ülkede dindarlık görüntüsü altında her gün televizyonlarda kadını yok sayan, kadını sınırlayan insan yerine koymayan din bezirganlarından temizleme zamanı gelmedi mi?

Eğer Türkiye'nin din adamları bu şekilde konuşmaya devam edeceklerse ve kadınları aşağılayan küçümseyen söylemlere devem edeceklerse,dört bin kadının öldürülmesinde o insanların veballeri çok büyüktür.

Bütün bunları söylerken dini barışcıl, insancıl, ve sevgi üzerinden yaşayan ve ibadetini Allah'la kendi arasında gören,kadını baş tacı eden, bütün dindar insanları ailem ve çevrem de  dahil saygıyla selamlıyorum.

Kadını yok sayan dindarlık anlayışına ve savunucularına saygı duymuyorum.

Türkiye kadın düşmanlığı yapan din anlayışından,sosyal yaralardan kurtulmadıkça kadın ölümleri bitmeyecektir.

 Son ölen de Özgecan olmayacaktır.