Diş hekimi ve koleksiyoner Ulvi Sulaoğlu, geçmişte diplomasız kişilerin diş kliniği açtığını belirterek, “Gelecekte de bir problem var; diş hekimi hemşiresi, diş hekimi yardımcısı, diş teknisyeni bunlar diploma sahipleri. İşleri farklı ama gelecekte bunlar da ağızda çalışarak hastalara kötülük yapabilir.” dedi.

Diş hekimi ve koleksiyoner Ulvi Sulaoğlu, Tuğçe Marik’in sunduğu “Business Room” adlı programa konuk oldu. Sulaoğlu, Tuğçe Marik’e önemli açıklamalarda bulundu.

Kalp sağlığını korumak için kuruyemiş yiyin! Kalp sağlığını korumak için kuruyemiş yiyin!

“İnşallah yanılırım”

Doktor diplomasına sahip olmadan klinik açan kişilerin varlığından söz eden Sulaoğlu, “Bizim muayene açtığımız dönemlerde protezleri yapan kişiler muayene açardı. Kendileri diploma düzenlemiyor; fakat para karşılığı bir diş hekimimin diplomasını kullanarak muayene açıyorlardı. Diş Hekimliği Odası bunlarla mücadele etti.” ifadelerini kullandı.

“Gelecekte de olabilecek bir problem var!” diyen Dr. Sulaoğlu, şöyle devam etti; “Diş hekimi yardımcıları ve diş teknisyenliği fakülteleri 2 yıllık oldu. Yani 2 yıl okuyup resmiyete dökebilme şansları oldu. Onların yapacağı işlem şu; diş hekimi hemşiresi ya da diş hekimi yardımcısı ve diş teknisyeni bunlar diploma sahipleri... İşleri farklı ama gelecekte bunların da ağızda çalışarak, hastalara kötülük yapabileceklerini düşünüyorum. Özellikle de paranın bu kadar ön plana çıktığı bu dönemde bundan yararlanacaklarını düşünüyorum, inşallah yanılırım.”

“1800’lü yıllardan beri çıkmış bütün dergi ve gazeteler bende var”

Dr. Sulaoğlu, koleksiyonerlik hobisi ile ilgili de değerlendirmeler yaptı. Küçük yaşlarda başladığı koleksiyonerlikte 23 sergiye imza atan başarılı koleksiyoner, “Topladıklarımız, geçmişin değerlerini geleceğe taşır ve biriktirdiklerinizi paylaşmıyorsanız siz koleksiyoner değilsiniz.” dedi.

Geçmişte sinemanın önemini şu sözlerle vurguladı: “1800’lü yıllardaki ilk gazetelerden beri hemen hemen çıkmış bütün dergi ve gazeteler bende var. Toplarken de bol bol dört yapraklı yonca topladım: Türkan Şoray, Fatma Girik, Hülya Koçyiğit ve Filiz Akın… O dönemlerde başka bir eğlence yoktu, sinema bizim dünyamızdı. Cumartesi ve pazar günleri mutlaka sinemaya gidilirdi; çünkü sinema izlemek çok önemliydi. Bazı isimler insanlar üzerinde çok önemli etkiler bırakıyor. Türkan Şoray da benim üzerimde büyük etki bıraktı. En büyük mutluluk da Türkan Şoray’a bir sergi yapabilmemdi.”

“Türkan Şoray’la film izledik”

Aynı zamanda sunucu Tuğçe Marik’in çocukluğundan beri dişçisi olan Ulvi Sulaoğlu, Marik’in muayenehanede asılı olan Türkan Şoray fotoğrafını hatırlatması üzerine şunları anlattı:

“Lale Sineması’nın girişini yaparken perdede Türkan Şoray’ın filmi oynuyordu. İçeri girdiğinde büyük bir alkışla karşılandı ve filminin oynadığını görür görmez ‘Birlikte seyredelim’ dedi ve yanımıza oturdu. Sonra kalktık ve kurdele kesileceği zaman ‘Ulvi Bey neredesiniz?’ diye Türkan Hanım beni arıyordu. O an koluma girdi ve kurdeleyi kestik. Açılış sonrası sergiyi beraber gezdik. Ben de Türkan Şoray’a; ‘Türkan Hanım’ın muayenehanede kocaman bir resmi var ve zaman zaman işte problem yaşadığımda Türkan Hanım’a bakıp, bir selam verip, ondan adeta bir destek alıp, işimi tamamlarım’ dedim ve çok hoşuna gitti.”

Editör: TE Bilişim