GÜNDEM

DİSK'den 1 Mayıs değerlendirmesi: Ülkeyi yönetenler suç işlemiştir

DİSK Yönetim Kurulu 1 Mayıs'dta yaşananların ardından yaptığı toplantıda bir değerlendirme metni oluşturdu. DİSK'in yaptığı açıklamada, "2024 1 Mayıs’ında bu ülkeyi yönetenler Anayasa’yı, yasaları ve mahkeme kararlarını ayaklar altına alarak suç işlemişlerdir" denildi.

DİSK Yönetim Kurulu 1 Mayıs'dta yaşananların ardından yaptığı toplantıda bir değerlendirme metni oluşturdu. DİSK'in yaptığı açıklamada, "2024 1 Mayıs’ında bu ülkeyi yönetenler Anayasa’yı, yasaları ve mahkeme kararlarını ayaklar altına alarak suç işlemişlerdir" denildi.  Açıklamada, "İktidarın 1 Mayıs’ı yasaklama ısrarı sadece 1 Mayıs’a katılmak isteyen işçileri, emekçileri, emeklileri değil adı konulmamış bir OHAL ile tüm İstanbulluların kişisel hak ve özgürlüklerinin hedef alındığna" dikkat çekildi.

İşte DİSK'in 1 Mayıs ile ilgili açıklaması:

2024 1 Mayıs’ı Türkiye’nin dört bir yanında oldukça yaygın biçimde kutlanmış, illerde ve hatta ilçelerde son yılların en kitlesel 1 Mayıs buluşmaları gerçekleşmiştir. Ekmek, Adalet ve Hürriyet için 1 Mayıs meydanlarında buluşan, emeğe yönelik ağır bir saldırı sürecine 1 Mayıs meydanlarından karşı duran herkese, tüm sınıf kardeşlerimize teşekkür ederiz.

Tüm bunlara ek olarak, işçi sınıfının Anayasal düzene, hakkına, hukukuna sahip çıkma iradesi İstanbul 1 Mayıs’ına damgasını vurmuştur. Hukuku ve Anayasa’yı hiçe sayan bir düzenin işçi sınıfı için ne kadar büyük bir tehdit olduğunun bilinciyle Saraçhane Meydanı’nda buluşan on binler bu memleketin sigortasının kendileri olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Her türlü hukuk dışı yasağa, engele, tüm şehrin bir açık hava hapishanesine çevrilmesine ve tehditlere aldırış etmeden Saraçhane’ye akan on binler ekmeğimizin, aşımızın, haklarımızın teminatıdır. DİSK’in en baştan beri ortaya koyduğu “Toplumsal, tarihsel ve hukuksal olarak Taksim 1 Mayıs alanıdır” gerçeğine sahip çıkarak, meşruiyetimize inanarak, sürecin en başından beri açıkça ilan ettiğimiz barışçıl eylem çağrısına yanıt vererek, çiçeklerimizle, çocuklarımızla ve hatta pusetteki bebeklerimizle Saraçhane’ye gelen, emeğin disipliniyle omuz omuza duran herkesin emeğine, yüreğine sağlık.

Bugün Saraçhane Meydanı’nda toplanan on binler en önde DİSK kortejinin yürüyüşüyle, iktidarın tarihe kalacak simge bir fotoğraf karesi yarattığı su kemerlerindeki barikata kadar dayanmış; ancak iktidarın tümüyle hukuksuz engeliyle karşı karşıya kalmıştır. Öte yandan iktidarın bu yasağı karşısında işçi sınıfının Taksim iradesi toplumda büyük bir karşılık bulmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kitlesel fiili 1 Mayıs buluşmasının yaratılmasına katkıda bulunan herkes, Taksim 1 Mayıs alanının kazanılmasında kritik bir eşiği aşmamız için güç vermiştir. 2004 yılında “Çayıra çukura gitmeyeceğiz” diyerek işçi sınıfının 1 Mayıs’ı kendi belirlediği meydanlarda kutlaması iradesini gösterip Saraçhane’de buluşanların mücadelesi nasıl ki 2010’da 1 Mayıs alanın tümüyle kazanıldığı bir süreci başlattıysa, bugün de “bizim gösterdiğimiz yerlerde 1 Mayıs kutlayın” dayatmasına karşı aynı meydanda toplananlar Taksim 1 Mayıs alanını kazanacağımız büyük bir mücadelenin önemli bir aşamasını hayata geçirmişlerdir. Bu irade önümüzdeki sene başta olmak üzere her sene daha da büyüyerek zorbalığı mutlaka yenecektir.

Evet; 2024 1 Mayıs’ında bu ülkeyi yönetenler Anayasa’yı, yasaları ve mahkeme kararlarını ayaklar altına alarak suç işlemişlerdir. İktidarın 1 Mayıs’ı yasaklama ısrarı sadece 1 Mayıs’a katılmak isteyen işçileri, emekçileri, emeklileri değil adı konulmamış bir OHAL ile tüm İstanbulluların kişisel hak ve özgürlüklerini hedef almıştır.

Bu koşullar altında birden fazla koldan kurgulanan yürüyüşümüzün son gün tek kola inmesi bir dizi örgütsel ve teknik sorunlara da yol açmış, Tertip Komitesi’nin inisiyatif kurmasında, kararları duyurmasında ve uygulanmasını sağlamakta yer yer aksaklıklara neden olmuştur. Bu aksaklıkların giderilmesi de boynumuzun borcudur.

Çağrımızın haklılığına inanarak 2024 1 Mayıs’ında Türkiye’nin en kitlesel fiili 1 Mayıs’ında toplanan on binler bizlere büyük bir sorumluluk vermiştir. Hem Taksim 1 Mayıs alanının kazanılması hem de işçi sınıfına yönelik IMF destekli ağır bir saldırı programına karşı acil bir mücadele programının oluşturulması gibi ikili bir görevle karşı karşıyayız.

Bilinmelidir ki, İstanbul başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki 1 Mayıs Birlik-Mücadele ve Dayanışma Günü kutlamalarında ortaya çıkan irade 2 Mayıs’tan itibaren bu görevler için seferber olacaktır.

Zengini daha zengin yoksulu daha yoksul yapan bu adaletsiz düzene karşı, gelirde ve vergide adaletsizliğe, hepimizi yoksullaştıran IMF programına karşı mücadeleyi 1 Mayıs alanlarından alınan güçle yarından itibaren tüm gücümüzle işyerlerinden sokaklara, sokaklardan meydanlara büyüteceğiz.