Koruyucu hekimliğin önemini savunan ve toplum sağlığı için yazdığı kitapları, katıldığı televizyon programları ve sosyal medya platformlarından yaptığı bilgi paylaşımları ile geniş kitlelere ulaşan Fitoterapi Uzmanı Dr. Ümit Aktaş için Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından verilen “bir ay meslekten men cezası” 15 Kasım 2024 tarihinde tebliğ edildi. Tebligat üzerine Dr. Ümit Aktaş dikkat çeken açıklamalarda bulundu ve bu cezanın kendisi için bir onur olduğunu söyledi.

 Dr. Ümit Aktaş tebliğ edilen kararla ilgili şu açıklamayı yaptı:

 Doğruları söylemek suç mu?

“Hiçbir zaman doğruları söylemekten çekinmedim. Her zaman doğru bildiğim neyse onu savundum. Bu durum en çok da TTB’yi rahatsız ediyor. Yaklaşık sekiz yılda hakkımda 40’ı aşkın soruşturma açtılar. Ne yaptım, adam mı öldürdüm de bu kadar soruşturma açıldı? Son olarak da pandemi döneminde aşılar aleyhinde konuştuğum için benim hakkımda meslekten men cezası istediler. TTB onur kurulu bu cezayı onayladı ve men cezası verdi. Bu da bize İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından 15 Kasım Cuma günü tebliğ edildi. 

Dr. Feridun Kunak Pazaryeri’nde kapı kapı şifa dağıttı Dr. Feridun Kunak Pazaryeri’nde kapı kapı şifa dağıttı

 Peki suçum ne? “20 Mayıs 2021 tarihinde Beyaz TV’de yayınlanan ‘Her Açıdan’ programında aşılar ile ilgili açıklamamız nedeniyle pandemi koşullarında gerçek dışı bilgiler ile korku ve panik yaratmak ve hekimliğe yakışmayan davranışlar içinde olmak” iddiası.

 Lütfen programı internette bulun ve izleyin. Programın tam kaydı web sitemizde bulunmaktadır. (https://www.umitaktas.com/beyaz-tv-her-acidan-19-mayis-2021/ İlgili programda bana sorulan sorulardan biri de ‘aşıların yan etkileri hakkında ne düşünüyorsunuz’ idi ve ben de Avrupa Birliği ve ABD’deki aşı takip programlarının verileri ile cevap verdim. “Fitoterapi eğitimi almış olan bir tıp doktoru olarak aşı karşıtı değilim. Sadece henüz Faz 3 çalışmaları tamamlanmamış ve insanlar üzerinde uzun vadeli yan etkileri tespit edilmemiş COVID 19 aşılarının milyarlarca insana uygulanmasının yaratacağı tehlikelerden ve yan etkilerinden dolayı toplumu uyardım. Bir hekim olarak bu uyarıyı yapmak benim mesleki ve vicdani görevimdir.

Nitekim bu programdan sonra geçirdiğimiz üç sene, bu uyarıları yaparak ne kadar haklı olduğumuzu ortaya çıkarmıştır. Bugün, COVID 19 aşılarının tüm dünyada ne kadar çok yan etki, komplikasyon ve ölüme yol açtığı aşikâr bir gerçektir. Dün aşıları savunanlar, bugün pişmanlık dolu sözler sarf etmektedir. Böyle bir durumda dahi TTB’nin bize verdiği meslekten men cezasından nedâmet getirip cezayı geri alması gerekirken, tam tersine sonuna kadar gitmek için çaba harcanmaktadır. Açıkça ortadadır ki, TTB yönetimi şahsıma karşı özel bir kin ve nefret beslemektedir. Bu kin ve nefret TTB yönetiminin gözlerini karartmıştır, ellerindeki yönetimsel gücü ve görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Adeta TTB şahsıma karşı bir kan davası gütmektedir. Bir hekim hakkında 40’ın üzerinde soruşturma açılmasının başka izahı yoktur.”

 TTB hem savcı hem hakim olamaz

Bu durum üzerine hak ihlalinden dolayı, dosyayı anayasa mahkemesine taşıdıklarını belirten Dr. Ümit Aktaş, “Anayasa mahkemesi hala dosyamızı inceliyor. Hızlandırılması için ricacı oluyoruz, çünkü biz ve hastalarımız ciddi bir hak ihlali yaşıyoruz” dedi. 

 Çalışma özgürlüğümüz ve hastalarımızın tedavi olma hakkı ihlal ediliyor

Dr. Ümit Aktaş açıklamasını şöyle sürdürdü: “30 gün boyunca hekimlik yapamayacağım, hastalarıma bakamayacağım. Benim hastalarımın hemen hemen hepsi kanser, diyabet gibi kronik hastalıkları olan hastalar. Bu süreçte hastalarımız tedavi hakkından mahrum kalacaklar. Hem biz hem hastalarımız mağdur edileceğiz, hak ihlaline uğramış olacağız. Anayasa tarafından güvence altına alınan ‘çalışma özgürlüğümüz’ elimizden alınıyor. Hastalarımızın tedavi olma hakkı ihlal ediliyor. Peki niçin yapılıyor bu? Aşılar hakkında konuştuğum için.

 Verdiğiniz bu cezayı da göğsümde madalya gibi onurla taşıyacağım

TTB yönetimine sesleniyorum: Siz aşı ve ilaç firmalarının sözcüsü müsünüz? Nerede kaldı toplum sağlığını savunmak. Siyasi hırs ile gözünüz kararmış şekilde bize ceza vermekten çekinmiyorsunuz. Çünkü, Dr. Ümit Aktaş’ı susturursanız arkadan gelenleri de korkutacaksınız. TTB yönetimi, bilim hürriyetini ihlal ederek bilimsel faşizm uygulamaktadır. Sizin dilinizden konuşalım: ‘Baskılar bizi yıldıramaz’. Susmayacağız. Konuşmaya devam edeceğiz. Bizim ve hastalarımızın mağduriyeti yanınıza kar kalmayacak, tüm haklarımızı kullanacağız. Haklıyız; o nedenle de korkmuyoruz, korkmayacağız. Verdiğiniz bu cezayı da göğsümde bir madalya gibi onurla taşıyacağım.

TTB yönetimi, Türk hekimlerinin sahibi midir?

Türk tabiplerini de göreve çağırıyorum. Artık bu yönetimi değiştirmenin vakti geldi. Tabiplerin en fazla yüzde 10’nun katıldığı oylama ile seçilen TTB yönetimi, Türk Tabiplerini köleleştirmeye çalışıyor. Sadece onların istediğini söyleyelim, istemediğini söylemeyelim diye baskı kuruyor. Oysa, doğru bildiğimizi söylemezsek insan değiliz, hekim hiç değiliz. Halk sağlığı konusunda doğru bildiğini açıkça söylemek hekimlere yasal olarak verilmiş bir vazifedir, vicdani sorumluluğumuzdur, ilmimizin zekatıdır.

Yenidoğan çetesine, yolsuzluk yapanlara, rüşvet alanlara ne oldu?

İstanbul Tabip Odası’na soralım. Benim hakkımda hekimliğe yakışmayan davranış nedeniyle 30 gün meslekten men cezası verdiniz. Peki yenidoğan çetesine, yolsuzluk yapanlara, rüşvet alanlara, hastaların öncesi sonrası fotoğraflarını sosyal medyada paylaşanlara da verdiniz mi meslek men cezası? Bana ceza verdiniz, çünkü benim söylediklerim sizin hoşunuza gitmiyor. Ben sizin hoşunuza gidecek lafları etmekle mükellef değilim. Sizin gönlünüzü hoş tutmaya çalışmıyorum, toplum yararına hak sağlığı için doğru olan ne varsa onu söylemeye, onu savunmaya çalışıyorum.”

Desteklerinizi bekliyorum

Kamuoyunu tepki vermeye çağıran Dr. Ümit Aktaş, “Tepki verin ki TTB’yi yöneten bir avuç insan bunun bu kadar kolay olmadığını anlasın” diyerek takipçilerine çağrıda bulundu.  

 Zaman hepimizi haklı çıkartacak. İyilik her zaman kazanır!

Dr. Ümit Aktaş: “Biz iyiliği savunmaya devam edeceğiz. İyilik her zaman kazanır. Hiçbir zaman boynumuzu eğmeyeceğiz. Çünkü doğru yoldayız. Doğruyu yaptığımızı biliyoruz.  Biz vicdanımıza hesap veriyoruz, siz kime hesap veriyorsunuz?

Takdir Türk milletine aittir. Hukuka saygılıyız, gereğini yerine getireceğiz.”

Editör: MURAT AYDIN