BURSA (İGFA) - Türkiye’nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nin 25. yıl dönümünde, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Büyükşehir Belediyesi'nin depreme hazırlıkları, alınan önlemleri ve yapılacakları kamuoyuyla paylaştı. Merinos AKKM Hüdavendigar Salonu’nda gerçekleşen toplantıya Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Kayıhan Pala da katılım gösterdi.

O ANLAR HALA GÖZÜMÜN ÖNÜNDE

Olası depreme dair yapılacaklar hakkında bilgi veren Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Musatafa Bozbey, "17 Ağustos Depremi hala gözümün önünde. Marmara'nın tamamını etkileyen bu depremde o gece 02.02'de uyandığımda ilk defa gökyüzünün mavi değil, karanlık değil, beyaz bir görüntüsü olduğunu gördüm. Bu görüntüden çok etkilenmiştim. Acı günlerdi ama o günleri unutmamak lazım. 17 Ağustos 1999'da yaşamış olduğumuz ve ülkemizin en büyük felaketlerinden biri olan Marmara Depremi'nde binlerce vatandaşımız hayatını kaybetti. On binlerce vatandaşımız ise yaralandı ve evsiz kaldı. Bu büyük acının ardında bir depremler ülkesi olarak birçok deprem yaşamaya devam ediyoruz. Bu nedenle depremlerin artık her zaman olacağını ve bu konuda hazırlıkları yapmak zorunda olduğumuzu biliyoruz. 17 Ağustos Depremi'nden sonra yaşanan 6 Şubat Depremi'yle de çok acılar yaşadık, çok canlar kaybettik. Bu aslında her şeyi çok çabuk unuttuğumuzu gösterir." dedi.

Başkan Ovalıoğlu İstanbul Bakırköy’de kurulan yılbaşı panayırını ziyaret etti Başkan Ovalıoğlu İstanbul Bakırköy’de kurulan yılbaşı panayırını ziyaret etti

BÖLGENİN EN BÜYÜK İHTİYAÇI DOĞRU YAPILAŞMA

Deprem zararlarını en aza indirmenin gerektiğinin farkında olarak iyi analizler yapıp kentsel dönüşüme ağırlık verilmesi gerektiğini ve bu konuda da çalışmaların sürdüğünü dile getiren Başkan Bozbey, "Depremin yarattığı yıkıcı zararları en aza indirmenin yolu doğru yapılaşmadan geçer. Deprem olduğu zaman bu konular gündeme geliyor. Ülkemiz insanının unutma gün sayısı 29. Bu günden sonra her şeyi çok çabuk unutuyoruz. Depremlere merkezi yönetimden, sivil topluma kadar kentin tüm paylaşanlarıyla hazırlanmak lazım. Yerel yönetimler kendine düşen sorumlulukları yerine getirirken Merkez Yönetimler, Sivil Toplum Kuruluşları ve kentin paydaşlarının bir araya gelmesi lazım. Yerel Yönetimler kendine düşen sorumluları yerine getirirken Merkezi Yönetim ve kentin tüm paydaşları da taşın altına elini koyması lazım. 17 Ağustos depreminde gereken dersi çıkarsaydık, sonraki depremlere hazırlıksız yakalanmazdık. Depremlerin birer afete dönüşmesini engellemek bizim elimizdedir. Bilimsel ve tekniksel anlamda gerekenleri yapmalıyız. Önümüzdeki süreçte deprem en öncelikli gündemimiz olacaktır. Bunu sadece Bursa olarak değil Marmara bölgesi olarak paylaşıyoruz." ifadelerini kullandı.

KAÇAK YAPILARLA MÜCADELE EDECEĞİZ

Zamanında Nilüfer ilçesinde başlattıkları gönüllü afet ekipleri projesini tüm Bursa'ya uygulayacaklarının da haberini veren Bozbey, "Profesyonel ekipler gelene kadar mahallede eğitim almış gönüllü bireyler olayı hemen müdahale etmiş olacak. Deprem sonrası gereken insani ihtiyaçlara, tuvalet, duş, su, gıda gibi durumlarda hemen çözüm bulup müdahale ederek deprem sonrası yaşanan kargaşanın önüne geçeceğiz. Tabi, bunların yanında kentsel dönüşüm projesi, toplanma alanları, barınma sorunları, haberleşmenin kesintisiz yaşanması ve kaçak yapılarla mücadele konusunda da gerekeni yapacağız. Kaçak yapılara asla izin vermeyeceğiz, bunu cümle alem bilmeli. Kimse de buna cesaret etmesin. Bu konuda çok hassas davranacağız. Bugüne kadar depreme hazırlık, yapı güvenliği gibi konularda çokça konuştuk ancak harekete geçerek depremin afete dönüşmemesi için çaba harcayacağız. Biliyoruz ki, bilim insanlarının Marmara Depremi beklentisi var. 7.2 gibi depremlerden bahsediliyor ama buna hazırlıklı olmak için yerel yönetimlerin üzerine düşen çok görev var. Bursa’da Kayala-Yenişehir Fay Hattı var, şehrin içinden geçiyor. Bilim insanları bu konuda aktif fayları anlatıyor. Nüfus yoğunluğunun fazla olduğu Bursa'da acı kayıplar yaşamamak için çabalamalıyız. Bunu yanında tüm daire başkanlıklarıyla birlikte hareket ediyoruz. Tüm iştiraklerimiz ile depremin felakete dönüşmemesi için hassas davranıyoruz. Öte yandan vatandaşların da bununla ilgili bilinçlenmesi lazım. Bu projelerin başında Japonya ile yapılan anlaşma var. Deprem riskini azaltma projesi için beraber çalışıyoruz. Hasar görecek yerler test ediliyor ve çözüm önerilerine dair raporlar hazırlanıyor. Olası depreme karşı alternatif yollar belirleniyor, dirençli şehir oluşturmak için çalışmalar yürütülüyor. Bu raporlar doğrultusunda kentimiz şu anda deprem riskine karşı savunmasızdır. Bu neden deprem bizim önceliğimizdir. Ayrıca kamu binalarına da erken uyarı sistemi koyacağız. Olası yangın ve doğal gaz patlamaları konusunda önceden müdahale edeceğiz." şeklinde konuştu.

AFET YÖNETİM MERKEZİ KURULACAK

Başkan Bozbey kentte Afet Yönetim Merkezi kurulacağını da belirterek sözlerine şu şekilde devam etti:

"Olası bir depremde yerel yönetime ait olacak bu merkez de depremden etkilenmeyecek şekilde inşa edilecek. Afet Yönetim Bilgi Sistemi kurarak acil müdahale konusunda depremin yıkıcı etkisini en aza indirmeye çalışacağız. Kentsel dönüşümü bütüncül şekilde ele alacağız. Kentsel dönüşüm çalışmaları 2025 yılında sizinle paylaşıp belgeli bir şekilde sunacağız. Zemin iyileştirme anlamında proje oluşturacağız. Bazı sıvılaşma bölgelerinde bu metodu uygulayacağız. Bilim adamlarıyla konu üzerine çalışıyoruz, sonuçları kamuoyuyla paylaşacağız. 24 alanda kentsel dönüşüm çalışmaları yürütüyoruz. Bilimsel çalışmalar ve zemin etüdü ışığında dönüşümler yapıyoruz. Bu çalışmalarda attığımız adımları bilimin ışığında atıyoruz.

BÜTÜNCÜL KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPACAĞIZ

Kent için yapılanların yeterli olmadığı, kentsel dönüşümü 17 ilçe dahil olacak şekilde bütüncül olarak hayata geçirme konusunu bütün belediyelerle aynı fikre sahip olduklarını belirten Bozbey, "4500 hektarlık alanlarda 2 milyon hemşerimiz etkileneceği konforlu ve güvenli yaşamlar sağlayacağız. Küçük alanlarda değil bizim yaklaşımımız, imarlı ve daha büyük alanlar olsun, hem sosyal donatı alanları hem de depreme dayanıklı yapılar hazırlayacağız. Kentsel Dönüşüm ve Danışma Komisyonu Meslek Odaları, belediye temsilcilerinin İmar ve Bayındırlık Bakanlığı yetkilerinin olduğu bir komisyon kuracağız. Dayanışma komisyonu ile evleri kentsel dönüşüme girecek vatandaşlarımız ile uzlaşı içinde tüm kent dinamikleriyle karar alıp dönüşümü toplu bir şekilde başaracağız. Çevre düzenleme planlamaları bilimsel veriler ile gerçekleşecektir. 17 Ağustos Depremi’nin yıl dönümünde depremlerin coğrafyamızın bir gerçeği olduğunu bilmeli, hazırlıklarımızı ona göre yapmalı, tecrübelerimizden ders çıkartıp gelecekte benzer acıları yaşamamak için gereken önlemleri almalıyız.” şeklinde konuştu.

Açıklama sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bozbey, Bursa'da toplam toplanma alanının sayısının bin 266 olduğunu ancak bunlardan sadece 266’sının tam anlamıyla deprem toplanma alanı olduğunu belirtti. Bozbey, kentteki her toplanma alanına duş ve tuvalet yapılacağını, ayrıca acil afet konteynerleri konulup profesyonel ekipler gelene kadar ilk müdahalenin buradaki acil müdahale eğitimi alan gönüllüler tarafından yapılarak deprem sonrası oluşan kargaşanın önüne geçileceğini belirtti.

17 İLÇE İLE GÖRÜŞÜLÜYOR

Osmangazi’nin kentsel dönüşümü ile ilgili gelen soruyu cevaplayan Başkan Bozbey "Sadece Osmangazi değil Yıldırım, İnegöl gibi ilçelerimizin de bu açıdan büyük sorunları var. Bu nedenle 17 ilçemiz ile toplantılar yapıyoruz. Bütüncül kentsel dönüşüm konusunda kendileriyle iş birliği halinde olacağız.” cevabını verdi

Kaynak: igf