Onlar futbol hayatlarını sadece bir takıma adadılar... İşte Pele, Del Piero, Ryan Giggs ve Paolo Maldini'nin de bulunduğu o liste.
Dünya futbol tarihi çok yıldız gördü, ancak onlar gibisi az geldi. Tüm futbol bir takıma adayan, o formanın renkleri için kanının son damlasına kadar mücadele eden futbol efsanelerini gelin hep birlikte beraber inceleyelim.
10. PELE (SANTOS): Futbol tarihinin Maradona ile birlikte en iyi iki oyuncusundan biri olarak gösterilen Pele, tam 18 sene boyunca Santos forması giydi.
Takımına duyduğu aşkı dile getiren Pele, "Real Madrid ve Manchester United ve Juventus benimle çok yakından ilgilendi. Hatta Juventus ile Santos anlaşmaya bile varmıştı. Ancak ben kalbimin sesini dinleyerek Santos'ta kalmaya karar verdim" ifadelerini kullandı.
9. SEPP MAİER (BAYERN MÜNİH): Almanlar'ın ünlü kalecilerinden Sepp Maier'de kendini sadece bir takıma adayanlardan. Bayern Münih formasını tam 17 sene giyen Alman kaleci, 1974 yılında Almanya Milli Takımı ile dünya kupasını kaldırmayı da başarmıştı.
8. FRANCESCO TOTTİ (ROMA): İtalyanlar'ın son zamanlarda yetiştirdiği en önemli isimlerden biri olan Totti, hiç kuşkusuz Roma'nın komutanı.
Kariyerinin en parlak yıllarında Real Madrid ve Barcelona'dan gelen rekor teklifleri geri çeviren Totti, henüz futbolu bırakmamasına rağmen kulübün sembol ismi olmuş durumda.
7. MATTHEW LE TİSSİER (SOUTHAMPTON): 1968 doğumlu Le Tissier, yüksek tekniği ile hatırlanan bir futbol yıldızı. Premier Lig'de 100 gol atmayı başaran ilk orta saha oyuncu olan Le Tissier, Tottenham ve Chelsea gibi dev kulüplerinden transfer listesinin ilk sırasında olmasına rağmen Southampton'da başlayan kariyerini yine aynı kulüpte tamamladı.
6. LEV YASHİN (DİNAMO MOSKOWA): 20. yüzyılın en büyük kalecisi seçilen Lev Yashin, 'Örümcek Adam' olarak da tanınır. Yaptığı inanılmaz kurtarışlar ile futbolseverlerin hafızalarına kazınan ünlü kaleci, 1963 yılında Ballon d'Or ödülünü kazanan ilk ve tek kaleci olma başarısını göstermiştir. Lev Yashin, kariyerinin hemen hemen tamamını Dinamo Moskowa kulübünde geçirdi.
5. ALESSANDRO DEL PİERO (JUVENTUS): Herkes Roberto Baggio'nun kariyerinin sonuna yaklaşmasına üzülürken, Juventus, İtalya ve dünya futboluna yepyeni bir yıldız kazandırıyordu: Alessandro Del Piero.
Kariyeri boyunca adı sürekli İngiliz ve İspanyol kulüpleri ile anılan usta golcü, Juventus'un Serie B'ye düşürülmesinde bile takımında kalarak Torino ekibine olan bağlılığını da kanıtlamıştı bir anlamda.
4. CARLES PUYOL (BARCELONA): Paolo Maldini Milan için neyse, Carles Puyol da Barcelona için o anlamı taşıyor.
2003 yılında Manchester United'ın kapısından dönen Puyol o günleri, "Manchester united'tan çok ciddi bir teklif almıştım, ancak kalbim her zaman Barcelona için atıyordu. Kulübümü çok sevdiğim için kararı onlara bırakmıştım. Bugün hala Barcelona'ya hizmet edebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum" ifadeleriyle özetlemişti.
3. JUAN CARLOS PLATA (MUNİCİPAL): Plata, herkes için çok tanınmış bir isim olmayabilir, ancak Orta Amerika futbolunun yapı taşlarından biri. Municipal forması altında kırılmadık rekor bırakmayan Plata, 15 lig şampiyonluğu sevinci yaşamıştır.
2. RYAN GİGGS (MANCHESTER UNİTED): Avrupa futbolunun son zamanlarda yetiştirdiği en büyük yeteneklerden biri olan Ryan Giggs'i, herhalde kimse kırmızı forması dışında bir forma ile hayal dahi edemez.
37 yaşındaki efsane, 2003 yılında Inter'e transfer olacağı yönündeki söylentileri, "Bu kulüpten ayrılmak aklımın ucundan bile geçmiyor" ifadeleriyle yalanlamıştı.
1. PAOLO MALDİNİ (MİLAN): O tam bir futbol efsanesi... İtalyan futbolunun yetiştirdiği en önemli defans oyuncularından biri olan Maldini, ömrünü adeta siyah-kırmızılı formaya adadı.
Babasından devraldığı 3 numaralı formayı nerdeyse 20 sene boyunca taşıyan Maldini, önce Baresi ile, sonrasında ise Nesta ile kurduğu ortaklık sayesinde Milan'a büyük başarılar armağan etti. Maldini'nin giydiği 3 numaralı forma, bir başka Maldini gelene kadar kulüp tarafından müzeye kaldırıldı. Efsane ismin veda töreninde San Siro'ya toplanan binlerce Milan taraftarı, efsanesini ayakta alkışlayarak uğurladı.