GİRESUN’un Dereli İlçesi'nde yapılan Hidroelektrik Santrallerine (HES) karşı olan köylüler yürüyüş düzenledi.
Giresun Fevzi Çakmak Mahallesi'nde bulunan Dereli Tepeköyü Kalkındırma ve Yardımlaşma Derneği önünde toplanan vatandaşlar 'Su hayattır satılamaz' ve HES karşıtı yazılar bulunan dövizler taşıdı. Yöresel kıyafet giyen köylüler Orhan Yılmaz Caddesi ve Alpaslan Caddesi üzerinden ellerinde su güğümleri, yanlarında koyunları ve horozlarıyla sloganlar atarak Atatürk Meydanı'na geldi.
Dereli Aksu Vadisini Koruma Platformu Sözcüsü Bülent Aslan basın açıklamasını okudu. Aslan şöyle dediu:
"Yaşam alanlarımızın kendini yeniden üretmesinin en olmazsa olmazı Aksu Deresi’nin acımasızca yağmalanma süreci hiçbir engel tanımadan devam etmektedir. Yaklaşık 70 kilometre uzunluğunda olan derede tam 16 adet HES projesi bulunmaktadır. Bunların bir kısmı tamamlanmış, bir kısmı da inşaat halindedir. Anlaşılacağı üzere bize hayat veren Aksu Deresi’nin tümü doğal akış yatağından alınıp borulara hapsedilecektir.
Binlerce yıldan beri vadiye ve bizlere hayat veren sular, büyük sermaye gruplarına peşkeş çekilerek başta insanlar olmak üzere bölgedeki bütün canlıların geleceğini tehdit edecek bir sürece girilmiştir. Su yoksa yaşam da yoktur. Yaşanan gelişmelerden duyduğumuz kaygı ve üzüntü ile beraber HES’leri kınıyoruz. Tüm HES projeleri iptal edilene kadar mücadelemize yılmadan devam edeceğiz."
Eyleme katılan Giresun Belediye Başkanı CHP'li Kerim Aksu da HES’lerin enerjiye katkısının sadece yüzde 5 olduğunu kaydederek şunları söyledi:
"Hayat enerjiden değil sudan başlar. O bölgede yaşayan susuzluk çekiyor. Sermaye grupları HES’lerle sadece suyu değil tüm bölgeyi ele geçiriyorlar. Zamanla bu enerjiyi yine orada yaşayan köylülere satacaklar. Birçok enerji yolları var. HES’ler daha avantajlı diye derelerimiz kurutuluyor. Dereler sadece haritada kaldı. Bu insanların ve doğanın yaşaması için HES’lerin biran önce son bulması lazım."
Türkiye’deki çevre sorunlarıyla ilgili bütün eylemlere katılarak destek vermesiyle tanınan 'Don Kişot' lakaplı Osman Akkuş da yaptığı konuşmada, "Atalarımız Orta Asya’dan bu coğrafyaya orada su olmadığı için geldi. Buradakiler de 30- 40 yıl sonra belki köylerinden göç edecekler. Göç etmek istemeyenler tepki göstererek önlemlerini almaya çalışıyorlar." dedi.
Eylem, davul-zurna ve kemençe eşliğinde oynanan horonlarla son buldu.
Köylüler ise "Köylerimiz için geldik. Sularımız, topraklarımız kurudu, hayvanlarımız aç kaldı. Canlı kalmadı" ifadesini kullandı