Türk toplumu olarak, futbolu ne kadar biliyoruz  ya da neden bu denli futbola bağlıyız acaba?

Sebebimiz çok aslında. Bizler onu bir dost, arkadaş olarak görüyoruz, muhabbetlerimizde en önce futboldan konuşuyoruz, takımlarımızı destekleme konusundaki tavrımız bütün iliklerimize kadar işlemiş durumda.

Pazar gecelerini ya da cumartesi günlerini iple çekiyor ve maç özetlerini seyretmeden yatağımıza yatmıyoruz. Sadakatle bağlıyız ve aşırı bir biçimde tutkuluyuz.

Tabi ki bu tutkuyu radikalliğe dönüştürenlerde az değil nitekim.


Peki biz bu kadar bağlı olduğumuz bu sevgiye hak ettiği değeri verebiliyor muyuz?


Ne yazık ki hayır cevabını vermek durumundayım. Ve mecliste çıkan yasalar bu dediğimi örnekler vaziyette.

Futbolun spor ve kardeşlik dışındaki faktörleri üzerimizde baskı unsuru oluyor ve kendi kendimizi kaybediyoruz. Çıkan yasalar yine bize vuruyor ve çok da eski olmayan bir kavram yeniden canlanmaya başlıyor ‘futbol terörü' .

Bunu Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan 14 yaş altı maçında gördük. Üzüldük ve çıkan olayları kınadık.

Yasalar ne kadar caydırıcı olacak bunu zaman gösterir ama bence insan kendi vicdanıyla bir muhakeme yapıp maçlara öyle gelmeli. Holiganizmin bundan sonraki maçlarda ve sporun her dalında olmaması dileğiyle, futbolun zevkine varma amacına sizleri davet ediyorum.


ALİ SAMİ YEN’E VEDA


* 47 yıllık başarılarla dolu bir stad…


* Muhteşem ve olağanüstü maçlar…


*Rakibe korku veren bu stadın cesur taraftarları…


Bundan sonra mecidiyeköy den geçen bir Galatasaray taraftarı içinden ‘hey gidi günler’ diye geçirecek ve hüzünlenecek gökyüzüne bakarak gururla.

Nice rakiplerin devrildiği bu muhteşem stad artık zihinlerimizde büyük ve güzel bir anı olarak yer edecektir. Ali samiyen cehennemi vazifesini hakkıyla yerine getirdi ve sahnede son rolünü oynadıktan sonra elveda dedi.

Galatasaray'a bundan sonraki yeni stadında başarı dolu maçlar diliyoruz ve Ali Sami Yen ruhunu yaşatmasını istiyoruz samimi olarak. SEYHAN AYHAN