Muhteşem Özdamar, 1970’li yıllarda gençlik hareketi içinde Gaziosmanpaşa’daki demokrasi mücadelesine büyük katkılar sunmuş biridir…

Darüşşafaka Lisesi’ndendir.

Sonradan gelişen şartlar ve ardından 12 Eylül darbesiyle birlikte yurtdışına gitti ve İsveç’te yaşamaya başladı. Facebook sayfalarında onunla yeniden buluştum!

Müthiş keyifli insan hikâyeleri yazıp paylaşıyor sayfalarında. Galatasaray’ın 12 Mart Salı akşamı Schalke’yi 3-2 yenerek elemesinden sonra Aftonbladet isimli gazetedeki bir yazıyı Türkçeye çevirip, başlığını da kendisi attıktan sonra Facebook’taki sayfasında yayınlamış…

Bence sadece Galatasaraylılar değil, insanım diyen herkes okumalı. Nasıl da buram buram memleket kokuyor ve nasıl da insana dair... 


BİR GOLÜN ÖZGÜRLEŞTİRİCİLİĞİ

Schalke - GS maçı, bir yönüyle bir özgürleşme mücadelesi oldu.

Bu mücadelenin kısa hikâyesi söyle:

60 ve 70'li yıllarda, on binlerce misafir işçi, Türkiye'den yola çıkıp, Gelsenkirchen'in yolunu tutarlar. Orada, madenlere inerler, fabrikaları doldururlar. Ve oradan artik geriye dönüş mümkün değildir.

Yıllar geldi geçti. Madenler, verimsizlik nedeniyle kapandı. Babalar çoktan emekli oldular. Ama onların oğulları ve kızları imalathanelerde ve çamaşırhanelerde çalışmaya devam ettiler.

Almanya doğumlu birçok başarılı olmuş Türkiyeli mevcut kuşkusuz.

Ama kendisini ikinci sınıf vatandaş olarak gören, yani gerçek hayatta esamisi okunmayanların sayısı herhalde çok daha fazladır.
İşte dün gece onların gecesi oldu.

Başı çeken ise, Gelsenkirchen tren istasyonunun hemen yanı başındaki kira evinden kopup gelen Hamit Altıntop idi.

Yıllar önce, yerel rakip Borussia Dortmund ile bir derbi maçında, Schalke formasını ilk kez sırtına geçiriyordu.

İşte o maçın kırkıncı dakikasında, topu ayağına alıp, 25 metreden, kalenin sağ alt kösesini bombalıyordu.

Buna rağmen, o saha hiçbir zaman Altıntop’un hakiki evi olmadı. O hep, çamaşır makinesi fabrikasında çalışan, beş çocuk annesi, yalnız kadının göçmen oğlu olarak kaldı. Kentin gözbebeği takımı adına rüya goller sıraladığı zaman bile.
Dün gece Hamit, Veltins Arenaya geri döndü. Sarı-kırmızı formayla beraber. Yine yaklaşık kırkıncı dakikada, topa sahip oldu ve yine 25 metreden, kalecinin sağ alt kösesine bombaladı.
Golü izleyen an'lar bu futbol karesinin dışında kalamıyordu.

Burak Yılmaz'ın golünden sonra, stadyum ilk kez, seyircilerin yoğun tezahüratı altında, o isçilerin oğullarına ve kızlarına ait olmuştu. İlk stat ve kent onlarındı.

Stadyumda 10 ila 15 bin civarında GS'li seyirci kitlesi mevcut idi. O kadar sayıda bileti nasıl elde etmişlerdi, meçhul tabii. Ama bazılarının, stat alanında içeriye sızmak için tünel dahi kazmaya kalktıkları biliniyor.

Dün gece, Gelsenkirchen şehri, her zaman göründüğünden farklı bir görüntü veriyordu.