İkinci gün Gazi mahallesi abluka altında olduğu için ekmek ve gıda maddesi sıkıntısı olduğuna dair telefonlar ilçe başkanlığına gelmeye başladı.
1995 yılı 12 mart günü Gazi mahallesinde olaylar başladı.
O tarihte Erdoğan Toprak DSP İst.İl başkanı, ben de DSP G.O.Paşa ilçe başkanıyım.
Olaylar bir kaç gün devam etti ve bir türlü bitmek bilmiyor.
İkinci gün Gazi mahallesi abluka altında olduğu için ekmek ve gıda maddesi sıkıntısı olduğuna dair telefonlar ilçe başkanlığına gelmeye başladı.
Yardım etmek için gerekli girişimleri yaptık.
Her gün insanlar öldürülüyordu.
İşte tam bu sırada Bülent Ecevit devreye girdi.
İl başkanlığında toplantı yaptık ve Ecevit Gazi mahallesine gelmeye karar verdi.
Kendisini DSP G.O.Paşa ilçe başkanlığında kabul ettik.
Olaylarla ilgili bilgi vermek için ben bir konuşma yaptım.
Daha sonra Kaymakamlıkta İçişleri balkanı Nahit Menteşe brifing verdi.
O odada Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit, Erdoğan Toprak, İst.valisi Hayri Kozakçıoğlu, ilçe kaymakamı vardı.
Konuşmaların özeti şuydu.
İç işleri bakanı Nahit Menteşe aynen şunu söyledi.
”Sayın başbakanım lütfen Gazi mahallesine gitmeyin sizi koruyamayız.”
Ecevit hiç yorum yapmadan ”Ben halkıma güveniyorum ve gitmeye karar verdik gideceğiz” dedi.
Kaymakamlıktan ayrıldık, Kaymakamlığın önünde partililerin konvoyu eşliğinde Gazi Mahallesine doğru yola çıktık.
Mahalleye varana kadar her yer asker polis dolu.
Mahalleye Cem evine yaklaştığımızda, birinci barikatta polis vardı.
Orayı rica minnet geçtik.
İkinci barikatta kalabalık asker barikatı vardı oradan da geçtik.
Gazi Cem evinin önünde çok büyük bir kitle vardı.
Yürüyerek Cem evinin önüne vardık.
Ecevit Cem evinin önüne vardığında kitle alkışlayarak karşıladı.
Ecevit konuşmaya başladığında her şey yolunda giderken, kalabalığın içinden uzun boylu, pos bıyıklı birisi ”Faşist Ecevit ne işin var burada” diye haykırdı.
Bir anda şaşkınlık arttı.
Kitle hareketlendi.
Kalabalık kitle aynı sloganı tekrarlamaya başladı.” Faşist Ecevit”
Kalabalık Ecevit’in yanında bulunan otuz kırk kişilik grubun üstüne doğru gelmeye başladı.
Elbette geriye doğru çekilmek zorunda kaldık çekilirken atılan taşlardan korumak için otuz kırk kişilik grup Ecevit’in çevresini sardı.
O şekilde bir yandan da yürüyerek askeri barikatın önünde bulunan araçlara ulaşmaya çalışıyoruz.
Ecevit’i koruyan grup, saldırıya geçen kitlenin önünde Ecevit’i arabaya bindirdiler.
Koruma derken toplam üç kişi, birisi şoför.
Herkes askeri barikata doğru kaçmaya başladı.
O sırada il yönetiminde bulunan İnci Gülsever başına taş gelmesiyle yaralandı.
Bunu neden yazdım?
Gazi mahallesinde yaşanan acı olayları anmak ve kitle psikolojisini anlamak için.
Aynı durum Romanya lideri Çavuşesku’nun Komünist blokun çöküşü esnasında seksen bin kişiye yaptığı konuşmada yaşanıyor.
Seksen bin kişi Çavuşesku’ya destek vermek için alanda toplanıyor.
Alanda bir kişi Çavuşesku’yu yuhalıyor ve bir süre sonra seksen bin kişi Çavuşesku’yu yuhalamaya başlıyor.
Sonuçta o bir kişi sayesinde Romanya’nın yetmiş yıllık sosyalist rejimi yıkıyor.
Çavuşesku ve karısı geride şatafatlı saraylar bırakarak kurşuna dizilerek öldürülüyor.
Aynı durum Rus çarını deviren Komünist Partisi için geçerlidir.
O yıllarda Komünist Partinin 23.000 üyesi vardı.
Örgütlü on kişi ve 23 bin üye ve onlara katılan üç milyon insan yüz seksen milyon köylüyü harekete geçirmiş ve Rus İmparatorluğunu yerle bir etmiştir.
Küba devrimi de bir avuç devrimciyle yapılmadı mı?
Gazi mahallesinde öldürülen 22 kişinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum.
Elbette o olayın araka planını çok iyi biliyoruz, neden kahveyi tarayıp yaşlı bir insanı öldürdüklerini iyi biliyoruz.
Ajan yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ı iyi biliyoruz.
O günün G.O.Paşa emniyet müdürü Mehmet Hantokuç’un neler yaptığını biliyoruz.
Tama beş yüz yıldır Alevi yurttaşlarımızın sürekli günah keçisi, şamar oğlanı olarak kullanmalarının nedenlerini de biliyoruz.
Gazi mahallesinde o gün Ecevit’in yanında olanlarla ilgili Oktay Hacıbektaşoğlu’yla konuştum. Ahmet Yıldırım ,İnci Gülsever, Hasan Bozkurter ,Ümit Çatık olduğunu söyledi.
Benim hatırladığım ise DSP G.O.Paşa ilçe yöneticileri Şerif Çelik, Ahmet Gürbüz, Ali Yıldırım, Beyhan Pekcan, Nermin Erdal Öztürk, Fethi Galipoğlu ve ilçe yönetiminden arkadaşlar vardı.