En sonunda okullarımız da açıldı. Ancak günü birlik değişen yönetmeliklerle İlk ve Orta Okullarda çocuklarımız ne giyeceklerini de şaşırdılar! Neyse; öğretmeninin çarşafla derse girmesi serbest olunca öğrencilere de çarşaf giydirilir olur- biter!
Kafanıza göre giyinmek; Yassah Gardaş!
Ama asıl tehlike çok katlı okullarda! Yok; öyle üst kat penceresinden öğrenci düşer falan değil; sorun merdivenler!
Düşünün bir; önde kız çocuğu, arkasında erkek çocuğu merdiven çıkacak! Bunlar şaka değil! Namusu bacak arasında arayan, örümcek kafalı, daha çocukluktan çıkmamış sabileri seks objesi olarak gören bu aşağılık yaratıklar medyada dolaşıyor!
Merdivenli okul; Yassah Gardaş!
Bu nedenle okullar tek katlı ve asla merdivenli olmamalı; bu da yetmez; “denendiği gibi” “kızlar etek giymemeli” diyenlerle “aynı havayı solumak zorunda mıyız?” desem;
Acaba yine mi yanıtı; Yassah Gardaş!
Bu güne kadar devletin yaptırdığı öğrenci yurtlarında kız ve erkek öğrenciler birlikte kalıyordu. Yine namusu bacak arasında aramaya alışkınlar yurtları ayırma kararı aldılar. Gören de bu güne kadar yurtların alt ranzalarında erkek, üst ranzalarında kız öğrenciler kalıyordu sanacak!
Hele o yurtların da çok katlı olması korkunçtu! Ayrı yerlerde kalsalar bile kızlarla erkekler yemekhaneye falan giderken aynı merdivenden çıkacaklardı ha; işte bu olabilemezdi!
“Yurtları ayırmaktan başka çare kalmamış demek ki!” diye soracam da; Yassah Gardaş!
Yüksek Liselere, pardon, Üniversitelere de el atılması gerekiyordu! Gerçi 2 oy alanlar bile rektör atanarak kaleler çoktan içten zapt edilmişti ama yetmezdi!
Dekanlar, Rektörler gıkını çıkaranı okuldan atıyorlar. Bazıları ise “12 Eylülü yargılıyoruz, onların tüm yasaklarını kaldırdık” diye övünüyorlardı.
Ama “YÖK kimden miras kaldı?” diye sorsam; Yassah Gardaş!
Valla açık söyleyeyim; buraya kadar olanları anladım da son yasağı anlamış değilim! Daha doğrusu böyle bir yasak icat edebileceklerini düşünememiştim!
Demokrasilerde ders diye okutulacak bir yasak bu; cahil AB ve diğer ülkeler de bunu alıp ülkelerindeki anarşi ve terörü şıpın işi bitirsinler! Bu “Büyük Usta’nın son buluşu!
Yıllar önce İstanbul’da derbi maçlarda bile yan yana oturulup maç izlenen günlerden seyircilerin arasına tel kafes germek ve emniyet gücü doldurmaya kadar geldik.
Sporda şiddeti asla onaylamıyorum. Statlar aynı zamanda insanların “boşalma” yeridir. Orada gönlünden koptuğu gibi bağırır, çağırır, hatta hiç umulmadık kişiler küfür bile ederler. Ama maç biter, herkes eski kimliğine bürünür.
Son zamanlarda park ve bahçelerde toplanmayı halleden iktidar statlardaki toplulukla nasıl başa çıkacağını da buldu! Baktı ki iktidarı eleştiren kitleler en kolay ve en kalabalık olarak nerelerde toplanıyor? Evet; statlarda! Korkunun son adıydı bu!
Hele “çArşı” diye bir gurup çıktı; kanlı-bıçaklı FB-GS’liyi, Karşıyaka-Göztepeli’yi bile barıştırdı. Eskiden ayrı ayrı kısık sesle muhalefet edenler de cesaretlenip birleşip seslerini daha da gür çıkarmaya başladılar.
30-40 binlere alışıktık ama 75 bin bardağı taşırdı! Korku dağları sardı! Yayıncı kuruluş her maçın 34. dakikasında ortalığı inleten “Her yer Taksim, her yer direniş” seslerini -penguen gösteremese de- sesi kısarak gizledi. E; artık çArşı’nın defteri dürülmeliydi!
Alel-acele “Akçarşı” kurulup maça sokuldu. Nasıl olsa kimse kapıda bilet bile sormuyordu! Sonra işaret alınca sahaya dalıverdiler! Böylece “sahanın güvenliği sağlanamıyor” diye yasalar hazırlanacak, devreye daha güçlendirilmiş polisler girecektir.
Soracağım da korkuyorum; “spora siyaset sokmak suç mu?” diye,
Yanıt aynı; Yassah Gardaş!
Her güzelin bir kusuru oluyor tabi. Bu “Akçarşı” da
-Kırmızı kart gören GS topçusu olduğu halde,
-Tam da BJK gol olabilecek bir serbest vuruş kullanacakken,
-Ve de “çArşı”nın hiç kullanmadığı ve kimlerin kullandığını da çok iyi bildiğimiz “Allah Allah” nidalarıyla sahaya dalıverdi!
Ama kimse ne hakemi kovaladı, ne de topçuyu; polislerimizin büyük sabrı ile hiç zorluk çekmeden sahaya dalan bu gurup çimlere yatıp bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi!
Yani şimdi soruyorum, “bunu Türk halkı yedi mi?” diye de;
Yanıt yine hazır; Yassah Gardaş!
Amacın BJK’ın 7-8 maç ceza alması, yani seyircisiz oynaması, yani “çArşı” gurubunun tribünleri tıka basa doldurup iktidarın sevmediği sloganları atamaması olduğu çok açık! Yani tribünler susturuldu!
Bu cezanın nereden baksanız 4-5 ayı kapsayacağı ve bu dönemde ne sahalarda ne de TV’lerde çArşı’nın görünmemesi sağlanacak, görünen seçimlere karşı-slogansız girilecek! Olay budur!
Ama gol atınca sahada namaz kılmak, başparmağını bir tarafa gizleyip 4 parmaklı işaret yapmak, başka bir ülkenin yasaklı liderinin fotoğrafıyla ve resimli kaşkolüyle tribüne çıkmak, “Her yer Tayyip, her yer Erdoğan” gibi iktidar lehine slogan da atabilirsin, her şeyi de yapabilirsin.
Soracağım da hani; “muhalefet yasak mı?”diye;
Onlar demeden ben söyleyivereyim, Türkiye’de yaşıyorsan:
YASSAH GARDAŞ!