İlişki ve evlilik danışmanı, yazar Cenk Sabuncuoğlu konu hakkında önemli bilgilerle uyarılarda bulundu. İşte Sabuncuoğlu'nun ilişkilerle ilgili uyarıları ve önerileri: .
“Her şeye ‘gereksiz evet’ demek, fırsatlara ‘hayır’ demektir. Hayatımızı bizden başkası yaşamıyor. Sınırlarınızı tanımlarsanız, ilişkileriniz daha da gelişecektir. ‘Hayır’ demeyi öğrenmek, bedelli beklentileri de önemli ölçüde azaltacaktır.”
Herhangi bir konuda hemen “hayır” diyemeyen insanların “kendi farkındalığını geliştirmemiş kişilerdir'', “Kendi yerine başkalarını merkezine koyan, kaybetme korkusu olan insanlar ‘hayır’ demekte zorlanan kişilerdir. ‘Hayır’ dediklerinde yalnız kalacaklarını; ellerindeki kaybedeceklerini zannederler.”
“Hayır demek, bir sınır bildirimidir”
“Hayır demek bir sınır bildirimidir.” Ailesel yapılanmada anne ve baba tarafından değerlilik hissi verilmeyen bireyler dışarıdan beslenerek değerli olacaklarını sanırlar. Bu sebeple kaybetmemek için veya kazanmak için sınırlarını ve duruşlarını bildiremezler. ‘Hayır’ demek, o anki yaşam enerjimize iyi gelmeyen ve içinde olduğunda ağır hissedecekleri halleri farkedip karşı tarafa bunu bildirme halidir.
“Hayır diyemeyen insanlar kendilerini bir döngüde tutuklarını düşünür” 
“Hayır diyemeyen insanlar, herkese ve her şeye ’evet’ diyerek kendilerini bir döngüde tuttuklarını düşünür. Bu duyguları özellikle kadınlar yaşar ve hayır demekte zorlanırlar.
Başkalarına öncelik vererek sosyalleştiklerini ve güvende olduklarını zannederler.
Fırsatları geri çevirmemek veya insanları hayal kırıklığına uğratmamak için fedakârlık yaptıklarına inanırlar. Bu durumun insanlara hizmet eden bir yaşam tarzıdır.
“Bu kişiler tüm olumsuz sonuçları üstlenmiş oluyor. Aynı zamanda istedikleri hayatı deneyimlemek yerine başkalarına fırsat sunmayı tercih ediyorlar. Her zaman bir başkasınınkine yer açmak için ihtiyaçları bir kenara bırakılıyor. Kendi potansiyelerinden farketmeden uzaklaşıyorlar”
“Sınırlar koyarsanız ilişkileriniz gelişir”
‘Hayır’ diyemeyen insanların ‘hayır’ diyerek çevresindekiler için kendi sınırını koyması gerekir. Bu duygular içindeki bireylere şunları tavsiye etti;
“Her şeye ‘gereksiz evet’ demek, fırsatlara ‘hayır’ demektir. Hayatımızı bizden başkası yaşamıyor. Sınırlarınızı doğru belirlerseniz, ilişkileriniz daha da gelişecek ve doğru evet doğru hayırları kullanmış olacaksınız. ‘Hayır’ demeyi öğrenmek, beklentisel kırılganlıkları da önemli ölçüde azaltacaktır. Çünkü kefil olduğunuz ağır duygulara bağlı kalmayacaksınız; başkaları için planlarınızı ertelemeyeceksiniz, ihtiyaçlarınızın yerine başkalarının önceliklerini koymayacaksınız. Dolayısıyla kendinize saygınız artacak.”
“Kendinizi ‘doğru yerde ve doğru zamananda hayır’ demeye alıştırın”
“Planlarınızı kendi lehinize iptal etmeniz gereken zamanlar mutlaka olacaktır.”
“Evet demeliyim, diye düşünüyoruz her zaman ‘evet’ dersiniz. Pişman olsanız da ‘evet’in sonuçları için ön kabulünüz vardır. Taahhütte bulunduğunuz ‘evet’, sizi hüsrana uğratabilir. ‘Neden hayır demedim’ diyebilirsiniz. Bu duygular, bir insan için ağır duygulardır.
Öz saygınızı zedelemeye sebebiyet verir. Doğru evet ve doğru hayır bilincine ulaşamazsanız zamanla her şeyi kabullenmeye ve kendinizi daha mutsuz etmeye başlarsınız. Bunun yerine sınırlarınızı belirleyerek sizi mutsuz edecek evetlerden uzak durun. Gereksiz beklentili ve kaygılı evet diyerek vereceğiniz kararın sonuçlarını düşünün. Talebi kabul etmek ve fırsatı değerlendirmek isteyip istemediğinizi düşünün. Kendinizi ‘doğru zamanda doğru hayır’ demeye alıştırın. Sonra nasıl daha huzurlu olduğunuzu ve önünüze çıkan fırsatları değerlendirmenin verdiği farkındalığı hissedin!”
