OKMEYDANI / İSTANBUL - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların tuttuğu 12 günlük Muharrem Matemi’nin ardından pişirilen aşure lokmasına ortak oldu. “Hiçbir ırk, inanç, kültür, gelenek birbirinden üstün değildir” diyen İmamoğlu, “Önce bunu kabul etmek gerekir. Kabul etmemiz gereken çok şey var, ama bu temel prensiptir. Bunu es geçersek, inancımıza ters düşeriz. ‘Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü.’ Şiarımız budur. Dolayısıyla insanı sevmek, inancımızın temel prensibidir. İnsanın inancının yargılanacağı tek yer, Yüce Yaradan’ın huzurudur. Başka hiç kimsenin haddi değildir, hakkı değildir” ifadelerini kullandı. Cemevlerinin Alevi vatandaşların ibadethanesi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bunu kabul etmemiz ve ibadethaneye gösterilmesi gereken saygıyı mutlak göstermeliyiz. Alevi yurttaşlarımızın taleplerini görmemek, taleplerini duymamak olmaz” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Alevi vatandaşların tuttuğu 12 günlük Muharrem Matemi’nin ardından pişirilen aşure lokmasına ortak oldu. Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Okmeydanı Cemevi’nde gerçekleştirilen lokma paylaşımında İmamoğlu’na, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da eşlik etti. Lokma paylaşımı öncesinde sırasıyla; Okmeydanı Cemevi Başkanı Zeynel Şahin, Yıldız, Keskin, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Göçmez ve İmamoğlu birer konuşma yaptı.
“KERBELA BİR DAHA YAŞANMASIN”
“Muharrem orucundan sonra, Kerbela katliamından sağ kurtulan Zeynel Abidin aşkına aşure lokmasını paylaşacağız hep birlikte” diyen İmamoğlu, “Tüm dünya Kerbela’da yaşandığı kadar ağır bir katliamın yaşanmadığını düşünüyorum. Böyle bir zulmün, dünya tarihinde bir daha yaşanmamasını diliyorum. Sadece milletimiz adına değil, sadece İslam alemi için de değil, dünya adına, insanlık adına böyle bir zulmü hiçbir zaman, hiçbir insan yaşamasın. Hazreti Hüseyin’i ve Kerbela şehitlerini minnetle anıyorum, rahmetle anıyorum. Kerbela, soylu bir direnişin öyküsüdür. Bu direniş, tarih boyunca devam etmiştir, aslında bugün de devam etmektedir. Çünkü, mazlumun zalime, haklının haksıza karşı sürdürdüğü mücadele, azim ve o günün verdiği ruh ile devam etmektedir. Haksızlık karşısında sessiz kalmayan, adaleti, eşitliği, sevgiyi ve barışı savunan herkese buradan, kadim kent İstanbul’dan selam olsun” ifadelerini kullandı.
“AŞURE KAZANINDA FARKLI İNANÇLAR KAYNIYOR”
“Aşure, çağlar ötesinden günümüze ulaşan, paylaştıkça çoğalan, değeri artan bir yiyecek” diyen İmamoğlu, şunları söyledi:
“Birlik ve beraberliğimizin simgesi. Aşurenin en çok hoşuma giden tarafı şu: İçinde bulunan, bu toprağın ürünlerinin karıştığı yapım biçimindeki bulunan her ürün, kendi tadıyla vardır. Aynı bizim toplumumuzda olduğu gibi. Bir arada ortak bir lezzet oluşturuyor. Güzelliği de oradan geliyor. Bizim milletimizin de o lezzetli yanı, aslında tam da böyle tariflenebilir. Farklı inançlar, kültürler, gelenekler binlerce yıldır bir arada aynı kazanda kaynıyor aslında, bu güzel coğrafyada, Anadolu’da. Hoş görüyü, sevgiyi, kardeşliği, paylaşmayı yücelten özgün Anadolu kültürünü ortaya koyuyor. Bizler, Anadolu’nun bu güzel lezzetini ve kültürünü ilelebet taşıyacak insanlarız. Birliğimizi bozmaya çalışanlara karşı kararlı olmalıyız, dirençli olmalıyız, birlikte olmalıyız. En diri halimizle olmalıyız; aynen Hazreti Hüseyin’in kararlılığı gibi. Hiçbir ırk, inanç, kültür, gelenek birbirinden üstün değildir. Önce bunu kabul etmek gerekir. Kabul etmemiz gereken çok şey var, ama bu temel prensiptir. Bunu es geçersek, inancımıza ters düşeriz. ‘Yaratılanı severiz, Yaradan’dan ötürü.’ Şiarımız budur. Dolayısıyla insanı sevmek, inancımızın temel prensibidir. İnsanın inancının yargılanacağı tek yer, Yüce Yaradan’ın huzurudur. Başka hiç kimsenin haddi değildir, hakkı değildir.”
“ALEVİ VATANDAŞLARIMIZIN TALEPLERİNİ DUYMAMAK OLMAZ”
Cemevlerinin Alevi vatandaşların ibadethanesi olduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Bunu kabul etmemiz ve ibadethaneye gösterilmesi gereken saygıyı mutlak göstermeliyiz. Alevi yurttaşlarımızın taleplerini görmemek, taleplerini duymamak olmaz. Tüm yurttaşlarımızın taleplerini görmeyi, onların inançlarına değerlerine saygı göstermeli ve hizmet etmeliyiz. Saygı göstermek ve hizmet etmek de yetmez. Onların kabul ettikleri kendi inanç alanları ile ilgili, kendi yaşam biçimleri ilgili kabil ettikleri ve yürüdükleri yolda da kabul etmeli ve saygı göstermeliyiz. İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak bu kentte yaşayan her inanca her yaşam biçimine karşı aynı kararlılıkla eşit davranmak konusunda net bir tavrımız vardır. Bu anlamda ilk başlattığımız bir hususu belirtmek isterim. Mezarlıklar Dairesi Başkanlığımızda; Alevi’si, Sünni’si, Şafi’si, Caferi’si ya da Hristiyan’ı, Ortodoks’u, Musevi’si fark etmeksizin, her inancın cenaze hizmetlerine sunulmak üzere hem din görevlisi hem diğer hizmetlere dair görevlilerin işe alınmasını tam da bu şartla ortaya koymuş bir yönetimiz” dedi.
“EKSİKLERİ TAMAMLAMA KONUSUNDA KARARLI OLACAĞIZ”
“Bugüne kadar atılmamış adımların, diğer atılmamış adımları da katarak, bu taraftaki eksiklikleri tamamlama konusunda kararlı olacağız” diyen İmamoğlu, “Sadece Alevi hemşehrilerimizin değil, İstanbul'da hangi inanca mensup olursa olsun insanlarımızın, canlarımızın, yaşayan hemşehrilerimizin yanında olacağız. Aşure birliğimizin, beraberliğimizin, bereketimizin müjdecisi olsun. Hepinizin huzurunda tekrar Kerbela'da katledilen Hazreti Hüseyin'in ve orada katledilen diğer dostları, canları rahmetle anıyorum. İslam alemine, topraklarımıza, milletimize ve insanlığa, Allah bir daha böyle bir acı yaşatmasın; hepimize o acılardan ders alarak adaleti, hukuku koruyan ve geliştiren ruhu taşımamızı nasip etsin. Ve haftaya Hacı Bektaşı Veli'nin huzurunda. Orada, o güzel insanın ve bu topraklarda yaşayan velilerin, evliyaların, o güzel duyguları taşıyan o insanların anılması, anlaşılması, bizim yolculuğumuza millet olarak ışık tutan o insanların prensiplerinin anlaşılması, hepimize yeter de artar diyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından ilk aşure lokmasını vatandaşlara, İmamoğlu ve beraberindeki heyet dağıttı.