AVCILAR / İSTANBUL - İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve CHP Avcılar Belediye Başkan adayı Utku Caner Çaykara ile birlikte halk buluşması gerçekleştirdi. Hançerli’ye kendisine yakışan tavrı nedeniyle teşekkür eden İmamoğlu, “Onun bu kadirşinaslığını, partili duruşunu, yoldaşlığını alkışlıyorum. Yakışanı yapıyor. Yakışanı yapmaya, herkesi davet ediyorum” dedi. İmamoğlu, rakibi Murat Kurum’a da “Ne diyor acemi aday? İstanbul'un gündeminde olmayan, onun gündeminde yokmuş. Ona buradan sesleniyorum: Bu millete, ‘Kanal İstanbul gündemimde yok’ demeyene kadar, sana bu soruyu soracağım; bir. İki; senin gündeminde yok da sizin tensipleriyle atandığınız, emirleriyle koştuğunuz, buyruklarıyla yaptığınız, hükümetin veya Sayın Cumhurbaşkanı'nın da gündeminde var mı yok mu; onu açıkla” sözleriyle yüklendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli ve CHP Avcılar Belediye Başkan adayı Utku Caner Çaykara ile birlikte ilçe turu yaptı. Vatandaşlar, İmamoğlu ve Çaykara’nın içinde olduğu seçim otobüsünü yol boyunca sık sık durdurarak, sevgi gösterilerinde bulundu. Firuzköy Trakya ve Rumeli Kültürünü Yaşatma Vakfı üyesi vatandaşlarla, CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat, CHP İstanbul milletvekili Engin Altay, CHP Parti Meclisi üyesi Mahir Yüksel ve Cem Aydın eşliğinde bir araya gelen İmamoğlu, Hançerli ve Çaykara, mülkiyet sorunu yaşayan yurttaşlara hitap etti. İmamoğlu, Çaykara ve Hançerli’nin Avcılar’daki son adresi, Merkez Mahallesi’nde düzenlenen halk buluşması oldu.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de halk buluşmasında İmamoğlu, Çaykara ve Hançerli’ye eşlik etti.
“BİZİM MEYDANLARIMIZ AİLE MEYDANI”
“Bizim meydanlarımız aile meydanı” diyen İmamoğlu, buluşmada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
“Bizim meydanlarımızda o parti, bu parti yok. Bizim meydanlarımızda sevgi var. Bizim meydanlarımızda saygı var. Bizim meydanlarımızda kalbi güzel insanlar var. Bizim meydanlarımızda oy veren, vermeyen yok; herkes var. Bizim meydanlarımız, gönlünde kötülük olanın bile kalbine iyilik getirecek. Eğer kalbini buz bağlamışsa, bizim kalbimizdeki güzellikler o buzları eritecek, göreceksiniz. Biz bunu hep birlikte daha önce başardık, öyle değil mi? İyilik kazandı, öyle değil mi? Sizlere kurban olurum. Dualarınız sayesinde dimdik ayaktayız. Allah hepinizden razı olsun. Bu duygularla burada olduğunuz için, her birinize minnet duyuyorum. Beni bu şehre belediye başkanı yapan, Atatürk Cumhuriyeti'ne minnet duyuyorum. Beni bir köyden alıp, buraya getiren, bu makama yükselten, Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin değerleridir. Hepimizin borcu var. Biz, o borcu ödeyeceğiz. Çocuklarımıza layık olacağız. Gençlerimize layık olacağız. Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi güçlendirerek hep birlikte yolumuza devam edeceğiz.”
“BİR MÜFTÜ, SIRF EKREM İMAMOĞLU ORAYA CAMİ YAPMASIN DİYE, BİZİM PROJEMİZİ DAVA ETTİ”
“Biliyorsunuz; girişte 475 araçlık bir otoparkı olan, çok değerli bir meydan inşaatına bu kardeşiniz başladı. İnşallah tam gaz devam edeceğiz. Orada sanat dolu çok güzel meydanı, fonksiyonlarıyla birlikte hepinizin hizmetine biz sunacağız. 2019 yılında Silivri’de bir deprem oldu, hatırlıyorsunuz değil mi? O depremde Hacı Ahmet Tükenmez Camimiz, biraz hasar gördü. O cami bize söylendi ve yıktık. Oradaki o alanın yetkisi bizde olduğu için, hızlıca oranın projesini yaptık. Biliyorsunuz; oranın bir tarafı vatandaşların yürüyeceği iş yolu, bir tarafı buradan karşı tarafa geçiş yolu, önü de D100 karayolu. Yani ortada bir yer. Oraya çok güzel bir cami tasarladık. 800 kişilik kapalı alanı, 800 kişilik açık alanıyla beraber, 2000 kişilik bir cami tasarladık. Etrafına da insanların kitap alabilecekleri, caminin fonksiyonlarına destek sunacak mükemmel bir alan tasarladık. 5 yıldır kaç kez Turan Hançerli Başkanımız gitti, konuştu. Biz ekip yolladık, anlattık. Bir müftü, sırf Ekrem İmamoğlu oraya cami yapmasın diye, bizim projemizi dava etti. Ben bu aklı biliyorum. Neymiş efendim, oraya daha büyük cami lazımmış. Burası kavşak. Kaldı ki caminin büyüğü değil; bizim Yaradan'ımız, bizim inancımız, bize tevazuu emretmiş. Oraya yakışanı yapmak bize yakışır. Öyle güzel bir proje yaptık. Kaldı ki, hemen karşı tarafında Cerrahpaşa Üniversitesi'nin sınırlarının içinde, daha büyük bir cami tasarlanmış. Beni niye engelliyor biliyor musunuz? Aklı sıra Ekrem İmamoğlu oraya cami yaparsa, hani mütedeyyin insanlar Ekrem İmamoğlu'na teşekkür eder; etmesin diye. Yahu Allah seni ıslah etsin. Allah seni ıslah etsin. Benim ne cami cemaatiyle ne mütedeyyin insanlarla ne inançlı insanlarla aramıza girebileceğini mi zannediyorsun? Hadi oradan. Hadi oradan. Hadi oradan.”
“AMA YİNE O CAMİYİ BİZ YAPACAĞIZ”
“Bakın ben size bir şey daha anlatayım. Hemen şurada, Yakuplu'da, hemen D100’ün orada hasırcılar var. Onun arkasında bir cami yaptım. Adını da ne koydum biliyor musunuz? Kuvay-i Milliye Cami koydum. Ben, bunları tanıyorum. Onun için anlatıyorum. Camiyi yaptık, Diyanet’e teslim edeceğiz. Bir Kurban Bayramı arifesi. Dedim ki, ‘Camiye gidin, bakın bakalım eksiği var mı? Bir an önce açılsın. Bayram namazını ben orada kılacağım’ dedim. Arkadaşlarım geldi. Ne deseler iyi? ‘Başkanım, gittik, her şey tamam da müftü görevlendirmek istemiyormuş imamı.’ Dedim, ‘Vallahi ben gider kıldırırım.’ Ben yaparım o işi. Aradım o zamanki yetkilileri. Dedim ki, ‘Size yarım gün müsaade, yarım gün. O camiye imam görevlendiriyor musunuz, görevlendirmiyor musunuz? Sen bunu yapıyorsan, bekliyorum cevabını.’ O gün oraya imam görevlendirildi ve bayram namazını orada kıldık. Ben buradan o müftüye veya onun gibilere sesleniyorum: Sizin siyasetiniz batsın. Sizin siyasetiniz batsın. Allah sizi ıslah etsin. Yaradan bize demiş ki; inançla, yaşamla, insan sevgisiyle büyü, gerisini unut. Siyaset nedir? Bugün var yarın yok. Makam nedir? Mevki nedir? Ama bunların hepsi düzelecek. Bize burada 5 yıldır cami yaptırmamak için uğraşıyor. Ama yine o camiyi biz yapacağız. Pırlanta gibi bir meydan olacak.”
“BENİM ARKAMDA 16 MİLYON VAR”
“Bakın; biz burada çok güzel işler yaptık. Başkanım da biliyor. Şu Marmara Caddesi'ni pırlanta gibi yaptık. Namık Kemal Caddesi, Reşitpaşa Caddesi ve buradaki bir kısım sokakları, bu kapsamda yeniledik. İstanbul'un her ilçesine Kent Lokantası açacağız. Yine Enstitü İstanbul İSMEK. Kreş açtık 3 tane. 300’e yakın çocuğumuz eğitim görüyor. Bizden önce kreş var mıydı bu şehirde? Yok. Sayısı kaçtı sıfır, sıfır. Yurt var mıydı? Hayır. Sayısı kaçtı? Sıfır. Bunların notu da sıfır, onu söyleyeyim size. Biz, icraatçıyız kardeşim, biz kalkınmacıyız. Bunlar tembelleşmişti. 2019 yılında seçimi biz kazanınca ne yaptılar? Seçimi elimizden almaya kalktılar öyle değil mi? 6 Mayıs'ta, seçimi iptal ettikten sonra, hep birlikte bunlara demokrasi dersini verdik mi? Biz bunlara demokrasi dersi verdikten sonra ne yaptılar? Hakkımızda dava açtılar. Hapis cezası vermeye kalktılar. Siyasi yasak koymaya çalışıyorlar. Soruşturma koydular, onu yaptılar, bunu yaptılar. Beni, hem de beni yıldıracaklar. Ben yılmam kardeşim. Ben adamı yıldırırım, Diyorlar ki senin arkanda kim var? Benim arkamda… Bak kızım dedi ki ‘Ben varım.’ Benim arkamda 16 milyon var.”
“EN ÇOK NEYE TAHAMMÜL EDEMİYORLAR BİLİYOR MUSUNUZ?”
“En çok neye tahammül edemiyorlar biliyor musunuz? Ne dediler? ‘Bunlar gelirse sosyal yardımlar kalkar’ dediler. Bu kardeşiniz, bütçedeki payını tam 6 katına çıkarttı. Onlar, torpilli bir kişiye 120 bin dolar burs verdiler; biz ise, 100 bin milletin evladına 7 bin 500’er lira burs verdik. Önümüzdeki yıl ne yapacağız biliyor musunuz? 100 bin gencimize, bu sefer yıllık tam 15 bin lira burs vereceğiz. Niye? Çünkü ekonomiyi yönetemeyen bu akıl, bizi enflasyona boğdu. Paramızı pul etti. Emeklimizi kuyruklara mahkum etti. Öyle değil mi? Bir de emekliye verilen ya da verilecek bir farkın bütçeye yük olduğunu söylüyor. Siz İstanbul'da Ekrem İmamoğlu'yla uğraşacağınıza, gidin ekonomiyi düzeltin. Gidin, milletin hakkı olanı millete verin kardeşim. Emeklinin hakkı olanı emekliye verin. Ahlaklı bir dönem, bu sürede İstanbul'da bir torpilli kişiye bile imar rantı verdirtmedi, vermedi. Bu kardeşiniz ve ekibi, yol arkadaşları, İstanbul'da, İstanbul'u talan edecekleri Kanal İstanbul'u yaptırmadı, yaptırmayacak kardeşim.”
“NE DİYOR ACEMİ ADAY?”
“Ne diyor acemi aday? İstanbul'un gündeminde olmayan, onun gündeminde yokmuş. Vallahi dün bir şey dedi, karıştırdı. Önce ‘aynaya bak’ dedi. Sonra ‘ayran’ dedi, ‘ayranı yok’ dedi. Ben de anlamadım ne dediğinden ama ona buradan sesleniyorum: Nu millete, ‘Kanal İstanbul gündemimde yok’ demeyene kadar, sana bu soruyu soracağım; bir. İki; senin gündeminde yok da sizin tensipleriyle atandığınız, emirleriyle koştuğunuz, buyruklarıyla yaptığınız, hükümetin veya Sayın Cumhurbaşkanı'nın da gündeminde var mı yok mu; onu açıkla. Bu millet neyi sevmez biliyor musunuz? Kendini aldatanı sevmez. Bir de aldananı sevmez. Bu millet, aldanana da oy vermez, aldatana da oy vermez. Birlikte olduğumuz sürece, bu milletin birlik ve beraberliği için hep birlikte çalıştığımız süre, bu milletin sırtı yere gelmez.”
CUMHURBAŞKANINA ‘İMZA’ TEPKİSİ: “EN GEÇ 1 AY İÇERİSİNDE O İMZAYI ATACAK. ATMAK ZORUNDA”
“Beş yılda çok güzel işler yaptık. Çok daha güzel işler yapacağız. Yıllardır burada yaşayan bir kardeşiniz olarak, 35 yıldır bu bölgede hayatını geçiren bir kardeşiniz olarak, en önemsediğim proje, İncirli-Sefaköy-Beylikdüzü metro hattıdır. O metro hattı, Avcılar'dan geçer ve 3 tane durağı Avcılar'dadır. Çok önemli bir hattır. Hattın bütün projelerini tamamladık. Bütün detayları bitti. Yer tahsisleri bitti. Uzun vadeli finans kaynağıyla ilgili Avrupa Yatırım Kalkınma Bankası, Fransa Yatırım Kalkınma Bankası'ndan uzun vadeli fonlarını da bulduk. Bir tek ne kaldı? Sayın Cumhurbaşkanı'nın bir kalemi ve mürekkebi. 1,5 senedir imzalamıyor. İmzalasa, hemen ihaleye çıkacağız. O hale getirdik. Onlar yıllardır başlayamadı, engellendiler. Şimdi bizim başlamamızı istemiyorlar. Ama ne yapacaksınız biliyor musunuz? Bu bölgede, bu coğrafyada bize öyle yüksek oy vereceksiniz ki, öyle bir demokrasi dersi alacak ki, sizi temin ediyorum, en geç 1 ay içerisinde o imzayı atacak. Atmak zorunda.”
“TURAN HANÇERLİ YAKIŞANI YAPTI, HERKESİ YAKIŞANI YAPMAYA DAVET EDİYORUM”
“Milletçe, çok güzel işleri Avcılar'a, İstanbul’a hep birlikte üreteceğiz. Utku Caner Çaykara, benim genç, pırlanta, mühendis arkadaşım, kardeşim. Utku Caner Çaykara'yla çok güzel bir dönemi, hep birlikte var edeceğiz. Biz, Turan Hançerli dostumla, çok güzel bir çalışma yaptık ve çok güzel başarılara imza attık. Şimdi Turan Hançerli Başkanımızla yine yan yana, omuz omuza çalışmaya devam edeceğiz. Göreceksiniz onu bu dönem ya sağımda ya solumda. Hep bir arada olacağız İstanbul için gayret içinde olacağız. Onun bu kadirşinaslığını, partili duruşunu, yoldaşlığını alkışlıyorum. Yakışanı yapıyor. Yakışanı yapmaya herkesi, davet ediyorum. Utku Caner Çaykara kardeşimin çok başarılı olacağını yürekten inanıyorum. Sevgili kardeşim, İl Başkanım, değerli dostum Özgür Çelik'e de hepinizin huzurunda teşekkür ediyorum. İlçe Başkanıma, burada yarattığı iş birliği ortamı için teşekkür ediyorum. Hep birlikte coşmaya hazır mıyız? Her şey çok güzel olacak. Tam yol ileri”
