İSTANBUL

İstanbul Durusu'ya kavuştu!...

Mustafa Kemal Atatürk’ü, 16 Mayıs 1919’da Beşiktaş’tan kalkarak, 9 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştıran efsane kaptanın adını taşıyan ‘İsmail Hakkı Durusu Vapuru’, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105’inci yıl dönümünde İstanbul’a yeniden hizmete girdi.

İBB iştiraki Şehir Hatları, 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştıran efsane kaptanın adını taşıyan ‘İsmail Hakkı Durusu Vapuru’nu, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105’inci yıldönümünde İstanbul’a yeniden kazandırdı. İmamoğlu, Maltepe’deki kutlamalara, yaklaşık 400 genç ile birlikte, İsmail Hakkı Durusu Vapuru’yla gitti. Maltepe’de vatandaşlarla buluşan İmamoğlu, 19 Mayıs coşkusuna ortak olan gençlere, “Herkesten çok kendinize güveneceksiniz. Umut nerede? Hepiniz, ‘umut burada’ diyeceksiniz, umut burada. Hepiniz umutsunuz, hepiniz. Gençlerin birbirinize olan güvenini de büyüttüğünüz takdirde, gençlerin birliği ve kardeşliği, bu ülkede huzurun en güçlü teminatıdır” sözleriyle seslendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu Maltepe Etkinlik Alanı’ndaki 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı 105’inci yıl kutlamalarına, Şehir Hatları tarafından restore edilerek yok olmaktan kurtarılan İsmail Hakkı Durusu Vapuru ile gitti. İmamoğlu, Atatürk ve arkadaşlarını 19 Mayıs 1919’da Samsun’a ulaştıran Bandırma Vapuru’nun kaptanının adını taşıyan gemiye, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte Kabataş İskelesi’nden bindi. İmamoğlu çifti, yıllar sonra ilk seferini yapan ve yolcularına kavuşan tarihi vapurda; aralarında İstanbul Vakfı bursiyerleri, İBB Spor Kulübü sporcuları ile İBB Gençlik ve Spor Müdürlüğü kursiyerlerinin de bulunduğu yaklaşık 300 gençle bir araya geldi. İmamoğlu çifti, Kabataş’tan Maltepe’ye kadar süren yolculuk boyunca gençlerle sohbet etti. Canlı müzik performansıyla coşan gençler, İmamoğlu çiftiyle anı fotoğrafları çektirdi. 

“19 MAYIS, MİLLETÇE ESARETE KARŞI BAŞKALDIRMA GÜNÜDÜR”

Kabataş’tan Maltepe’ye İsmail Hakkı Durusu Vapuru ile geçen İmamoğlu, konuşma yapacağı özel tasarım sahneye, eşi Dilek İmamoğlu ve Maltepe Belediye Başkanı Esin Köymen ile birlikte çıktı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından konuşan İmamoğlu, özetle şunları söyledi: 

“19 Mayıs, milletçe esarete karşı başkaldırma günüdür. Özgürlüğe tutkumuzun en güçlü simgesidir. 19 Mayıs 1919’da Samsun Limanı'na, rotası tam bağımsızlık olan bir gemi yanaştı. Beşiktaş'tan, İstanbul'dan üç gün öncesinde kalkan o gemi, sizin gibi pırlanta gençlerle doluydu. O gemideki özgürlük yolcularının lideri kaç yaşındaydı biliyor musunuz? 38 yaşındaki Mustafa Kemal'di. Mustafa Kemal, Anadolu'ya kurtuluş mücadelesinin ateşini yakmaya gidiyordu. O ateş bize, hepimize milletçe bağımsızlığımızı kazandırdı. O ateş bize, en büyük kazanımımızı, Cumhuriyeti kazandırdı. O zaman dahi gençlerin azim ve kararlılığıyla kuruldu, gençlerin emekleriyle bugüne geldi. Atatürk, en karanlık zamanlarda, gençlerden aldığı güçle yola çıkmıştı. Atatürk, gençlere güveniyordu. Onları tanıyordu. Yolun sonunda kurulacak olan cumhuriyetin, ancak gençlerle ayakta dimdik kalabileceğini çok iyi biliyordu. Onun için sevgili gençler, bu ülkeyi Ata’mız sizlere, gençlere emanet etti. Gençler her zaman, her dönemde hepinizle birlikte o güçlü emanete sahip çıktı.”

“ÜLKEYİ YÖNETEN BAZI KİMSELER GENÇLERİ İHMAL ETTİ”

“Ama dönem dönem sıkıntılar oldu. Ülkeyi yöneten bazı kimseler, her dönemde Atatürk'ün yaptığı gibi yapmadı; gençleri ihmal etti. Bazen sahip de çıkmadı. İşte 19 Mayıs ruhundan nasibini almamış yöneticiler, gençlerin o güzel rüyalarından, düşlerinizden, umutlarınızdan korktular. Gençlerin şarkılarından, türkülerinden korktular. En çok da sizin öz güveninizden, daha da çok sizin cesaretinizden, neşenizden, zekânızdan korktular. Atatürk'ü, Ata'mızı anlamayı değil, yok saymayı marifet sayan yöneticiler, gençleri kendi zihinlerindeki dar kalıplara sığdırmaya çalıştılar. Farklı renkleri, her renkten insanımızı, her kökenden, her anlayıştan insanımızı soldurmaya, farklı sesleri susturmaya uğraştılar. Başarabilirler mi? Susturabilirler mi? Oysa Atatürk, ‘Geleceğin ışık saçan çiçekleri’ dedi size. Sözün güzelliğine bakar mısınız? Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin özgür ruhlarının, onların o yaratıcı ruhlarının yukarıya tırmandığı bireyler olmasını istedi. Gençler, hiçbir zaman baskı altında kalmadan, özgürce düşünebilsin, vicdanlarının işaret ettiği yolda özgürce yürüsünler istedi.”

“BUGÜN EN ÖNEMLİ GÖREVİMİZ NEDİR BİLİYOR MUSUNUZ?”

“Bugün en önemli görevimiz nedir biliyor musunuz? Türkiye'yi, Türkiye'mizi, bütün gençlerin yaşamaktan mutluluk duyacağı güçlü bir özgürlükler ülkesi haline getirmektir. Bu hedefe ulaşmanın tek bir yolu var. Cumhuriyete ve demokrasiye, laikliğe ve hukuk devletine sahip çıkacağız. Başka yolu yok. Türkiye Cumhuriyeti, 19 Mayıs 1919 günü başlayıp, sonsuzluğa uzanan bir özgürlük ve bağımsızlık öyküsüdür. Tüm dünyaya örnek olan bu öykünün gerçek kahramanları, sizlersiniz. Hepiniz, benim gözümde geleceğin kahramanlarısınız. Türkiye Cumhuriyeti'nin öyküsünü, bugüne kadar gençler yazdı. Bundan sonra da kim yazacak? Siz yazacaksınız, gençler yazacak. Sizler, ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ diyen Atatürk'ün evlatlarısınız. Şartlar ne olursa olsun, sonuna kadar mücadele edersiniz. Oturup bekleyenin değil, yola koyulanın, hedefe ulaştığını en iyi siz bilirsiniz.”

“UMUT, HEPİNİZSİNİZ”

“Sizler, taşıdığı emanetin kıymetini bilen, hepimizin umudu, hepimizin gururu, düşlediğiniz gibi bir ülkede, düşlediğiniz gibi bir hayatı yaşamak için ne yapacaksınız biliyor musunuz? Herkesten çok kendinize güveneceksiniz. Umut nerede? Hepiniz, ‘umut burada’ diyeceksiniz, umut burada. Hepiniz umutsunuz, hepiniz. Gençlerin birbirinize olan güvenini de büyüttüğünüz takdirde, gençlerin birliği ve kardeşliği, bu ülkede huzurun en güçlü teminatıdır. Ben, hepinizi çok seviyorum. Hepinize çok güveniyorum. Hepinizin geleceği aydınlık olsun. Hepinizin geleceği başarılarla dolu olsun. 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”

EFSANE VAPURUN ÖYKÜSÜ

Haliç Tersanesi’nde, 1985 yılında, “Karşıyaka” ismiyle inşa edilen ve ilk olarak İzmir’de çalışan vapurun adı, 19 Mayıs 1999’da, Türkiye Denizcilik İşletmeleri tarafından, “İsmail Hakkı Durusu” olarak değiştirildi. Bu tarih itibarıyla vapur; Eminönü-Kadıköy, Eminönü-Üsküdar,

Karaköy-Kadıköy, Kabataş-Adalar, Beşiktaş-Adalar hatları ile Uzun Boğaz Turu’nda hizmet verdi. 2016 yılına kadar hizmet veren vapurun, Zonguldak İl Özel İdaresi’ne devri söz konusu oldu, ancak uygulama sonuçlanmadığı için, İsmail Hakkı Durusu, uzun yıllar Haliç

Tersanesi’nde bekletildi. Periyodik olarak bazı bakımları yapılsa da restorasyon çalışmaları, tam anlamıyla 24 Temmuz 2023 tarihinde başladı. 

İSTANBULLULARA NOSTALJİK BİR YOLCULUK KEYFİ YAŞATACAK

150’den fazla kişinin görev aldığı restorasyon sürecinde, vapurun tüm detayları titizlikle yenilendi. Ana makine ve yardımcı makineler hariç, geminin tamamı, siluetini bozmayacak şekilde restore edildi. Geminin iç ve dış yapısı, makineleri, elektrik devreleri, haberleşme sistemleri değiştirildi. Yolcu salonları daha emniyetli ve konforlu hale getirildi. Ayrıca, gemiye engelli erişimine uygun olanakların yanı sıra, çocuk oyun alanı da eklenerek daha geniş kapsamlı bir hizmet sunulması sağlandı. 1300 kişilik yolcu kapasitesine sahip olan İsmail Hakkı Durusu Vapuru, Kadıköy-Beşiktaş, Kabataş-Adalar, Kadıköy-Karaköy-Eminönü, uzun Boğaz Turu ve Boğaz gidiş-geliş hatlarında sefer yapacak. Şehir Hatları’nın “Vapur Kafe” markasını da bünyesine alan vapur, tüm İstanbullulara bir kez daha nostaljik bir yolculuk keyfi yaşatacak. Şehir Hatları, İsmail Hakkı Durusu’dan önce, yine kentin sembollerinden Paşabahçe ve Kızıltoprak vapurlarını da yok olmaktan kurtarıp, restore etmiş ve İstanbullulara kazandırmıştı. 

İSMAİL HAKKI DURUSU KİMDİR?

1871 yılında Kayseri’de doğdu. Babası da kendisi gibi kaptan olan İsmail Hakkı, 1891 yılında Leyli Ticari Bahriye Mektebi’ni bitirdi. Çok sayıda gemide kaptanlık yaptıktan sonra, 1 Mayıs 1919 tarihinde, Bandırma Vapuru’nun kaptanı oldu. 15 Mayıs 1919 tarihinde Mustafa Kemal Paşa, İsmail Hakkı Kaptan’ı çağırttı ve Samsun’a, Bandırma Vapuru ile yapılacak seyahatin ayrıntılarını anlattı. Sirkeci açıklarında demirli Bandırma Vapuru, 16 Mayıs 1919 tarihinde, işgalci İngiliz Yüksek Komiserliği askerleri tarafından arandı ve sefer izni verildi. 9. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Mustafa Kemal Paşa, öğle üzeri, Kız Kulesi açıklarından vapura bindi. Beraberinde 20 civarında subay, asker ve sivil memur bulunmaktaydı. İngiliz zırhlısı, Bandırma Vapuru’nun peşine düştü. Karadeniz’de fırtınalı havada, yola devam etme kararı alındı. İsmail Hakkı Kaptan, fırtınalı havada İngiliz zırhlısının takibinden kurtulup, Mustafa Kemal Paşa ve maiyetini, 17 Mayıs’ta İnebolu’ya, 18 Mayıs’ta Sinop’a uğrayarak, kıyı şeridini takiben 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a getirdi. İsmail Hakkı Kaptan, soyadı kanunu çıktığında, “Durusu” soyadını aldı. 10 Ağustos 1922 tarihinde emekli olan Durusu, 1940 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.