Kaınlar, ilk kez 2003’te başlayan ve her yıl 8 Mart'ta gerçekleştirilen Feminist Gece Yürüyüşü için Taksim Sıraselviler Caddesi'nde saat 18.00'de toplanılmaya başlandı. Polisin İstiklal Caddesi'ne çıkan tüm noktaları kapatması nedeniyle 19.15'te Sıraselviler'de basın açıklamasının okunmasının ardından kadınlar sloganlar, şarkılarla Karaköy'e doğru yürüyüşü başlattı. Saat 20.15 itibarıyla yürüyüş Karaköy'de sonlandırıldı. 

Eylemde yapılan basın açıklamasında, "Patriyarkaya, kapitalizme, ırkçılığa, dini baskılara karşı feminist isyan gelecekte; barışı, demokrasiyi, eşit ve özgür bir ülkeyi istiyoruz!" denildi.

Her sene İstiklal Caddesi'nde gerçekleştirilen eylem için Taksim'e çıkan bütün yollar ve metro durakları da kapatıldı. Taksim yakınlarındaki otellerde ve konutlarda kalanların geçişine bile ancak belgelemeleri koşuluyla izin verildi. 

Taksim Meydanı ve ona çıkan tüm yolların kapatılması nedeniyle yürüyerek alana ulaşmaya çalışan kadınlar polis engeli ile karşılaştı. Tünel'den Beyoğlu'na girişin önünde biriken kadınlar "Susmuyoruz, korkmuyoruz, durmuyoruz" diye slogan attı. Kadınlar barikatı geçmelerine izin vermeyen polisle tartıştı. "Buradan taksim yönünde gidiş yasak" diyen polise kadınlar, "Meydanları mı bizden koruyorsunuz? Sizin korumanız gereken biz kadınlar. Bizi erkek şiddetinden korumak. Bizim hakkımıza tecavüz ediyorsunuz" diye tepki gösterdi. 

Kadınlar Taksim Meydanına sokulmadı

Gazetecilerin Taksim Meydanı'na girişi engellenirken, yürüyüş için başta kadınlar olmak üzere tüm eylemciler ara sokaklarda toplanmaya başladı. Kadınlar Türkçe, Kürtçe, Ermenice ve Arapça basın açıklamasını okudu. Açıklamada, "Patriyarkaya, kapitalizme, ırkçılığa, dini baskılara karşı feminist isyan gelecekte; barışı, demokrasiyi, eşit ve özgür bir ülkeyi istiyoruz! " denildi. Açıklama şöyle: 

"Feminist isyan her yerde!

Gücünü feminizmden, gücünü dayanışmadan, gücünü sokaklarda her şeye rağmen bir arada olmaktan alan bizler, kahkahamız, öfkemiz, isyanımız ve mücadelemizle tam 19. kez 8 Mart feminist gece yürüyüşünde buradayız! Yan yanayız, feminist dayanışmamızla güçlüyüz.

Geçtiğimiz yıl coşkumuzla, isyanımızla, dayanışmamızla yan yana durduğumuz yürüyüşümüzden birkaç gün sonra pandemi hayatlarımızı birdenbire değiştirdi. Fiziki mesafelerimiz artarken eşitsizlikler olağanca hızıyla derinleşmeye, hepimizi bambaşka yerlerden vurmaya başladı. Bizler ise umutsuzluğa kapıldıkça bu kalabalığı hatırladık. Dayanışmamızın gücü umudumuz oldu, feminist mücadelemiz ise direncimiz.

Bizler patriyarkanın evde, işte, sokakta, her alanda her fırsatta, kimi zaman açıkça kimi zaman sinsice üstümüzde egemenlik kurma gayretini biliyoruz, tanıyoruz. Feminizm bize hayır deme, kendi hayatımıza, bedenimize ve emeğimize sahip çıkma gücü veriyor, aldığımız bu güçle her alanda isyan ediyor, mücadele yürütüyoruz. Hayatlarımıza sahip çıkıyoruz.

Pandemi nedeniyle eve kapanmak zorunda kaldığımızda ev işini, çocuk bakımını üstümüze yıkanlara, ailede baba, koca, sevgiliye, erkek şiddetine karşı isyan ediyoruz! Feminist isyan evde, ailede!

Kimi arzulayacağımızı, kimi seveceğimizi, nasıl sevişeceğimizi bize dayatanlara, hizaya sokup şiddet uygulamaya çalışanlara, bedenlerimizden, arzularımızdan korkanlara karşı feminist isyan yatakta!

Bizi evlerin içine, istedikleri mekanlara, belli saatlere, belli kıyafetlere sıkıştırmaya çalışanlara karşı feminist isyan gecede, sokakta!

İtiraz etmemizi, hakkımızı aramamızı engellemek için her gün nefret diliyle hedef gösterenlere, kayyumlara, sokakları bize kapatanlara, keyfi gözaltılara, çıplak aramalara, haksız tutuklamalara, ev hapislerine karşı feminist isyan meydanlarda, dayanışmada!

Muğla 'Tarihi Kentler'e ev sahipliği yapacak Muğla 'Tarihi Kentler'e ev sahipliği yapacak

Pozisyonunu kullanarak bizi sömürmeye çalışanlara, krizin bedelini omzumuza yıkanlara, ancak üç kadından birinin istihdam edilmesine razı olanlara, utanmadan kadın çalışmasa da olur diyenlere karşı feminist isyan iş yerinde, ofiste, şantiyede, sendikada!

Cinsel tacizi saklayabileceklerini sananlara, unutulur diyenlere, şiddete karşı tedbir almayıp, ortak olanlara karşı feminist isyan sosyal medyada!

Toplumsal cinsiyet eğitimlerini engelleyip kadın üniversitesi açmayı planlayanlara, öğrencileri taciz edenlere, seçilmiş değil atanmış yönetimlere karşı feminist isyan akademide, kampüste, okulda!

Kariyerini kadın meslektaşlarını istismar ederek inşa edebileceklerini sananlara, sanat kılıfı altında cinsel tacizi meşrulaştıranlara, sahneyi, kamerayı kendine kalkan edip bizi susturacaklarını sananlara karşı feminist isyan sette, sanatta!

Pandemiyi bahane edip görevini yapmayarak kadınların şiddetten uzaklaşmasına engel olanlara, kadın cinayetlerini önlemeyenlere, kadınları tekrar tekrar mağdur eden yargılamalara, hayatını savunan kadınlara en ağır cezaları reva görürken şiddet uygulayan erkekleri ödüllendiren erkek adalete karşı feminist isyan karakolda, adliyede!

Erkek şiddetiyle mücadele etmek yerine kadın düşmanlarının sözüne uyarak İstanbul Sözleşmesi’ni, nafaka hakkını, eşit ve şiddetten uzak yaşama hakkımızı tartışmaya açarak ayrımcılığı ve şiddeti destekleyenlere karşı feminist isyan sözümüzün ulaştığı her yerde!

Hastanelerde canla başla emek veren kadınlara bir de şiddet ve mobbing uygulayanlara karşı feminist isyan hastanede!

Kürtaj ve doğum kontrole erişim haklarımızı kısıtlayanlara, bizi çocuk doğurmaya mecbur görenlere karşı feminist isyan kadınların kararlarında!

Cinsiyetçi ve aşağılayıcı muameleye, nefrete, homofobik ve transfobik saldırılara, toplumsal cinsiyetten korkan, “LGBT yoktur” diyenlere karşı feminist isyan her yerde!

Patriyarkaya, kapitalizme, ırkçılığa, dini baskılara karşı feminist isyan gelecekte; barışı, demokrasiyi, eşit ve özgür bir ülkeyi istiyoruz!

#FeminizmÖzgürleştirir biliyoruz;

Feminist isyan her yerde, hayatın her alanında! "

Editör: TE Bilişim