İstiklal Marşı’nın kabulünün 100. yılındayız. Milli marşımızın Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmasının ardından 100 yıl geçti. Peki, İstiklal Marşı ne zaman kabul edildi? İstiklal Marşı nasıl kabul edildi? İşte İstiklal Marşı’nın tarihçesi…

Bağımsız bir ülkenin en önemli milli değerleri içerisinde yer alan milli marş, her ülke için çok önemlidir. Ancak Türk milleti için çok daha önemlidir İstiklal Marşı. Şanlı Kurtuluş Savaşı’ndan başarıyla çıkan Türk milletinin bağımsızlığını ifade eden değerler arasında yer alan İstiklal Marşı hakkında bilinmesi gerekenler önem taşımaktadır.

İSTİKLAL MARŞI KABÜL TARİHİ NE ZAMAN?

İstiklal Marşı 12 Mart 1921 günü Ulusal Marş olarak kabul edildi.

İSTİKLAL MARŞI KABULÜNÜN KAÇINCI YILI?

İstiklal Marşı kabulü 100. yılındadır.

İSTİKLAL MARŞI YAZARI KİMDİR?

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşı yarışmasına ilk başlarda katılmayı para ödülü nedeniyle kabul etmedi sonraki süreçte arkadaşlarının ısrarı ile yarışmaya katıldı ve o muhteşem 10 kıtalık dizeleri yazdı. 10 kıtalık dizeler ilk olarak 17 Şubat günü Sırat-ı Müstakim ve Hâkimiyet-i Milliye'de yayımlandı. 12 Mart 1921 yılında ise Ulusal Marş olarak kabul edildi.

Güftesi, Anadolu'da Millî Mücadele'nin devam ettiği sırada Mehmet Âkif Ersoy tarafından kaleme alınmış şiirdir. Şairin Kurtuluş Savaşı'nın kazanılacağına olan inancını, Türk askerinin yürekliliğine ve özverisine güvenini, Türk ulusunun bağımsızlığa, Hakk'a, yurduna ve dinine bağlılığını dile getirir.

İSTİKLAL MARŞI BESTECİSİ KİMDİR?

12 Mart 1921'de Birinci Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından İstiklâl Marşı olarak kabul edilmiştir. Bestesi Osman Zeki Üngör'e aittir.

İSTİKLAL MARŞI NASIL KABUL EDİLDİ?

Osmanlı Devleti, bir milli marşa sahip değildi. Birinci Dünya Savaşı sonucunda Anadolu’nun işgal altında bulunduğu günlerde, halkın heyecanını sürekli tutmak ve vatan millet sevgisini vurgulamak için bir milli marş yazılması fikri ortaya atıldı. Bu fikir, diğer ülkelerin marşları olduğu ve bu nedenle Türk milletinin de bir marşı olması gerektiği düşüncesiyle de destek buldu. Çünkü büyük ülkelerin hepsinin bir marşı varken Türk milletinin marşının olmaması düşünülemezdi.

Bunun üzerine “memleketin ve milletin genel durumu” nu yansıtacak bir milli marş belirlenmesi için Milli Eğitim Bakanlığınca ödülü 500 lira olan bir yarışma düzenlendi.

Yarışmaya katılanlardan istenen, Kurtuluş Savaşının anlamını ve milletin bağımsızlık isteğini dile getirecek bir marş yazmalarıydı. Yarışmaya 724 şiir katıldı. Ancak hiçbir şiir milli duyguları ifade etmek için yeterli bulunmamıştı.

Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi (Tanrıöver), yakın arkadaşı ve dönemin ünlü şairi, Burdur milletvekili Mehmet Akif Ersoy’dan İstiklal Marşı’nı yazması için mektup aracılığıyla özel bir talepte bulundu.

Çünkü Hamdullah Suphi Bey’e göre böyle bir şiiri ancak Mehmet Akif yazabilirdi. Akif’in Çanakkale Savaşı‘nda hayatını kaybeden Çanakkale Şehitlerine yazdığı şiir, bunun en net göstergesiydi.

Mehmet Akif, böylesi bir marşı para için yazmayı kabul etmediğinden söz konusu yarışmaya katılmamıştı. Ona göre böyle bir hizmete maddi bedel karıştırılmamalıydı. Nihayetinde Hamdullah Suphi Bey, Mehmet Akif’in çekincelerini gidermeyi başardı ve onu bir şiir yazmak konusunda ikna etti.

Mehmet Akif’in “kahraman ordumuza” ithafıyla başlayan şiiri, Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda yani İkinci İnönü Savaşının hemen öncesinde, oy çokluğuyla milli marş olarak kabul edildi.

Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz Sakarya SASKİ'den 'sarı' teyakkuz
Editör: TE Bilişim