Büyükşehir ve TÜBİTAK-MAM tarafından yürütülen proje kapsamında İzmit Körfezi’nde su kalitesi takip ediliyor, deniz ekosistemi hayat buluyorKOCAELİ (İGFA) - Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezini eski günlerine döndürüyor. Büyükşehir, İzmit Körfezi’nin su kalitesinin izlenmesi için Körfez’e akan 12 derenin su kalitesini izliyor. TÜBİTAK- Marmara Araştırma Merkezi (MAM) ile yürütülen ‘İzmit Körfezi Su Kalitesinin İzlenmesi Projesi’ kapsamında TÜBİTAK, Marmara Denizi’nden düzenli olarak örnekler alıp, su kalitesini takip ediyor. Böylece Körfez’in güzellikleri tanınırken, yeryüzünün en büyük ekosistemi olan deniz ekosistemi bilinci de artıyor.
6 DENİZ İSTASYONUNA 4 MEVSİM TAKİP
Çevre dostu yatırımlarıyla adından sıkça söz ettiren Büyükşehir Belediyesi, İzmit Körfezinin deniz suyu kalitesine olan etkilerini izleyebilmek ve buna yönelik güncel veri sağlayabilmek amacı ile 2007 yılından bu yana “İzmit Körfezi Su Kalitesinin ve Karasal Girdilerin İzlenmesi ve Kirliliğin Önlenmesine Yönelik Önerilerin Geliştirilmesi” projesini TÜBİTAK-MAM ile birlikte yürütüyor. Proje kapsamında İzmit Körfezi’nde bulunan 6 deniz istasyonundan 4 mevsim örnekler alınıyor. Ayrıca İzmit Körfezi’ne dökülen 12 adet derenin de su kalitesini belirleyen fiziksel, kimyasal ve biyolojik parametreler “Yerüstü Su Kalitesi Yönetmeliği” çerçevesinde belirleniyor. Bu kapsamda TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezine ait araştırma gemisi İzmit Körfezinden örnekler alıyor.
“BÜYÜKŞEHİR’İN UZMANLARIYLA BİRLİKTE HAREKET EDİYORUZ”
TÜBİTAK MAM tarafından yürütülen söz konusu projeyle İzmit Körfezi’nden elde edilen veriler bütünleşik su kalitesi değerlendirme çalışmalarına nitelikli veri altlığı oluşturuyor. TÜBİTAK MAM heyeti, her yıl düzenli olarak elde edilen sonuçları Büyükşehir Belediyesi’ne bildiriliyor. TÜBİTAK MAM Deniz Araştırmaları ve Teknolojileri Araştırma Grubu Lideri İbrahim Tan, Büyükşehir Belediyesi ekipleri ile birlikte yapılan çalışmaları anlattı. Tan, “2007 yılındandan bu yana Kocaeli Büyükşehir Belediyesi ile birlikte başladığımız çalışmalara devam ediyoruz. Projenin ilk kurgusunda 12 istasyon ve bütün derelerle ve önündeki etki alanlarıyla başladık. Projeyi 2014 yılında optimize ettik. Şu anda İzmit Körfezi’nde 6 nokta ve 12 dereyi izliyoruz. Tabii burada Büyükşehir Belediyesi’nin uzmanlarıyla beraber örnekleme çalışmalarını gerçekleştiriyoruz. Kendileri derelerden örnekleri kurumumuza getiriyor. Bizler de besin tuzu analizi ve karbon gibi inorganik kirleticilerin çalışmalarını yapıyoruz” dedi.
“FARKINDALIK KAZANDIRDIK”
İzmit Körfezi’nde nüfus ve liman aktivitelerinin yüksek olduğunu söyleyen Tan, bölgeyi örneklemenin ve kontrol altında tutmanın öneminden bahsetti. Tan, “Yaklaşık 15-16 yıldır oluşan bir veri setimiz var. Bu veri setinin olması çok kıymetli. Hem önlemlerin alınması hem de ileriye yönelik kararların verilmesine Büyükşehir ile ortaklaşa çalışarak, çözüm önerileri geliştiriyoruz. Körfez’de irili ufaklı dereler mevcut. Buralardaki kirleticilerin kontrol altına alınması oldukça önemli. Belediyemizle birlikte burada inorganik kirleticilerin yanı sıra deniz çöpleri gibi nehirlerden kaynaklanan çöplerin engellenmesi yönünde de çalışmalarımız oluyor” ifadelerini kullandı. Tan, sözlerine şöyle devam etti: “Yapılan çalışmalarla farkındalık kazandırdık. Farkındalık arttıkça alınan önlemlerin de derecesi yükseliyor. Diğer yandan ne kadar önlem alınsa da burada limanların ve nüfusun çok olması sadece karadaki noktasal kaynakların engellemesiyle yetmiyor. Bireylerin de bu konuda ortak hareket etmesi ve bu bilinç düzeyine sahip olması gerekiyor.r”
“KOCAELİ BÜYÜKŞEHİR, TÜRKİYE’YE ÖRNEK OLUYOR”
İbrahim Tan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin çevre bilincinin çok yüksek olduğunu ve ilkleri gerçekleştirdiğini söyledi. Diğer belediyelerle yapmış oldukları çalışmalarda Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ni örnek gösterdiklerini aktaran Tan, “Çünkü izleme belediyelerin yükümlülüğünde değil. Fakat deniz hepimizin denizi. Dolayısıyla bunu korumak içinde belediyelerin bu atılımı yapması ve bu izleme çalışmalarına önem vermesi çok önemli. Büyükşehir Belediyesi, böylelikle kendi yatırımlarını şekillendirirken, denizin ekosistemini de koruyor” şeklinde konuştu.
