Kadın ilerlerse ülke ilerler
Şu sözleri bu inancın en büyük ve en güzel ispatıdır: “… Bir toplum cinslerden yalnız birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur.. . Bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurun sonucudur… Bir toplumun bir uzvu faaliyette bulunurken öteki uzvu atâlette olursa, o toplum felce uğramış demektir.Bizim toplumumuz için ilim ve fen lüzumlu ise, bunları aynı derecede hem erkek ve hem de kadınlarımızın elde etmeleri gerekir"dedi ve bunu gerçekleştirdi. Kadını yüceltti, en önemlisi kadını insan yaptı.
Aradan geçen onlarca yıla rağmen, kadın hakları konusunda bir adım ileriye gidemediğimiz gün gibi ortada... Ne acıdır ki, sadece çok özel günlerde kadınları hatırlıyoruz. Ve o günlerde de süslü çiçekli cümleler kullanarak, sözüm ona onların üzerlerine titriyormuşuz, bir dediklerini iki etmiyormuşuz izlenimi yaratmaya çalışıyoruz. Sanırsınız ki kadınlar başa taç edilmiş, her yer güllük gülistanlık, her yer cennet....
Oysa erkek kaynaklı barbarlık neticesinde, eve hapsedilip eziyet çektirilen, sövülüp dövülen, bıçaklanan, hatta kurşunlanan kadınlara şahit olduğumuzda süsler bozuluyor ve bütün çiçekler kuruyor. Tıpkı kadınlarımızın gözpınarlarının kuruduğu gibi...
Bir asır önce dünya ülkelerinin hepsini geride bırakarak kadınları yücelten bir liderdi Atatürk ve işte bunun için eşsiz lider. O, herkesten önce kadınlara inandı ve güvendi. Bugün biz de onun yolundan gitmeli kadınlarımızı yüceltmeliyiz. Onların yeri karanlıklar değil akıl ve bilimle süslenmiş aydnlıklardır. Ve böylesi kıymetli bir varlığın hak ettiği şiddet değil sevgi ve şefkattir. Kadın eli değen her yer güzelleşir ve kadın ilerlerse ülke ilerler....