Kavgam...

Oysa kavga bu ülkenin kaderidir.

Kavga her yerde vardır.

Apartmanda komşu kavgaları olur,köylerde sınır kavgaları,tavuk bostana girdi diye cinayetler işlenir.

Karı koca kavgaları olur bundan dolayı yüzlerce kadın öldürülür.

Yüz yıldır Türk Kürt kavga eder.

Kavga her yerdedir.

Statlarda iki takımın taraftarı aynı stat içinde yan yana maç seyredemez.

On bin seyircinin geldiği stada on bin polis gönderilir.

Sahanın içinde futbolcular kavga eder, bu da olmadı futbolcu hakemle kavga eder.

Çocuklar babasıyla kavga eder sebep kuşak farkıdır.

Bu kuşağın neden kavga sebebi olduğunu hala anlamış değilim.

Sivil toplum örgütlerinde kavga bitmez kongrelerde mutlaka sandalyeler havada uçuşur.

Allahtan son dönemlerde sandalyeler plastik olduğundan kavga oyun gibi oluyor.

Daha önceleri ahşap ve demirden sandalyeler vardı o zaman kan dökülürdü.

Kahvelerde okey tahtaları zincirle masaya bağlanır,okey çaldığını fark eden oyucu ıstakayı kafaya geçirmesin diye.

Patileri hiç anlatmaya gerek yok her gün kavga gürültü patırtı.

Yalnız partilerdeki kavga diğer alanlardakinden biraz farklıdır.

Orada çıkar olduğu için,birbirinin anasına avradına küfreden bazı çıkarcı makam mevki sevdalısı yılışık tipler avradı yanında olduğu halde avradına küfredenle öpüşmeyi koklaşmayı partili olmanın temel kuralı gibi algılar.

Çıkar bittiği anda avradına küfredildiği aklına gelir.

Nereye kadar?

 Avradına küfredenin çıkarı onun çıkarıyla örtüşene kadar.

Particilik biraz farklıdır.

Kimileri çıkar için günlerce kapılarda yatar,kimleri de beş on dakika yatar işi bitirir.

Avrat ve mahrem duygular bu çatı altında biraz farklı algılanır.

Kısacası bizler hareketli bir toplumun hareketli evlatları olarak bin yıldır akınlarda coştuk,kavgalarla büyüdük bunu bir erkeklik diye algıladık.

Nasılki hava almadan su içmeden yaşayamazsak kavga etmeden de duramayız.

Hazır kavga demişken,biraz da kültür görgüsüzlüğü yaparak  iki laf edelim.

 Aziz Nesin'in yaptığı bir araştırma da Türkçenin en fazla fiil barındıran dil olduğunu ortaya çıkarmış.

Bunun nedenini de sürekli hareket halinde olmamız ve hareketinde dile fiil kazandırdığı sonucuna varmış.

Yani biz Türkler bin yıldır ve daha önceki bin yıllarda sürekli hareket halinde olmuşuz.

Hala hareket halindeyiz köyler şehirlere göçüyor.

Yerleşik düzene batı yüzlerce yıl önce geçmiş olmasına rağmen biz hala bir yerde kalıcı olamadık.

Bir kişinin ''Ben buralıyım'' diyebilmesi için soyuyla sopuyla en az iki yüz yıl orada oturması gerekiyor.

Bu kadar hareketin ve göçün olduğu coğrafyalarda kavga bitmez, çünkü insan hem toprakta sorun yaşar hem de psikolojik dünyasında sürekli hareketten dolayı saldırganlık yaşar.

İşte bu gün AKP-Cemaat kavgası da bu kültürün bir sonucudur.Çıkar ,makam, mevki, para, hırs tamamen teferruattır.

Bu iktidar on iki yıldır herkesle kavga ediyor kendisine sanal düşman yaratıyor.

Bu iktidar kavga edecek birilerini bulamadığı gün kendisiyle kavga edecektir.

Cemaat olayı bitsin sıra o kavgada olacaktır.

İktidar kendi evlatlarını yemeye başlayacaktır,ucundan bu durum başladı bile.

 Yeni düşman cemaat,bundan sonraki düşman ise kendi evlatları olacaktır.

Durmak yok kavgaya devam.