Bu yanlış mı? Hayır...
Tabi ki bir muhalefet partisi lideri iktidarın yanlışlarını, yapamadıklarını görecek ve ülkeyi daha iyi yönetmek, daha iyi noktalara getirmek iddiasında bulunacak...
Demokrasilerde bunun da tek adımı ‘SEÇİM’dir
****** ****** ****** ******
Şu sıralar AKP içinde önemli olaylar yaşanıyor. ‘Metal yorgunluğu’ adı altında millete algı operasyonu yapılırken, ileride altında FETÖ bağlantıları, Yolsuzluk dosyaları çıkacak Belediye başkanları bir bir istifaya zorlanıyor ve ettiriliyor...
İlk defa böyle şeyler yaşanıyor Türkiye’de...
Ahmet Davutoğlu yüzde 49.5 gibi bir oyla Başbakan oluyor, ardından 5 ay geçmeden görevi bırakması isteniyor ve o da hiç ağzını bile açmadan bu görevi bırakıyor.
Demokrasi diyorsak , demokrasi bunun neresindi....
Kişilik diyorsak, Davutoğlu’nun kişiliği bu kadar mı basit...
Şimdi bu yazıyı okurken, Ak Parti'li bazı arkadaşların zihninden geçeni okuyorum....
-Efendim Ahmet Davutoğlu’ne değil, Tayyip Erdoğan’a oy veriyor halk. Yüzde 49.5 Davutoğlu’na verilmiş oy değil, Tayyip Erdoğan’a verilmiş oy....
****** ****** ****** ******
Evet şimdi Belediye Başkanları ile devam edilim... Başkanlar halkan oyunu alıp seçilmiş insanlar. Bir belediye başkanının hpiç bir şekilde tehdite boyun eğmemesi lazım...
Belediye başkanı istifa etmiz mi?
Tabi ki eder...
Görevi sırasında kendi kişiliği ve yaptığı işle ilgili tutarsız davranışlar, kendi kendini başarısız ilan etme, hakkında çıkan bir dedikodu nedeniyle kendini aklama gibi nedenlerle istifa edebilir.
Ancak, bir belediye başkanı yaptıklarına inanıyor, alnım açık diyebiliyorsa, kimseye gebe kalmışlığı yoksa, halka iyi hizmet ettiğine inanıyor ve halk ile iyi diyaloglar kurmuşsa, bugün AKP’da olduğu gibi yukarıdan gelen emirle istifa etmez.
Evet ... İstifa eder...
Ama direkt Ak Parti’den istifa eder ve “Beni halk seçti, ben halkıma hizmet için seçime kadar görevimin başındayım” der...
Hatta daha da iddialı bir belediye başkanı olabiliyorsa, gerçekten halkla diyaloglarını iyi kurmuşsa, ‘Bağımsız Belediye Başkanı Adayı’ olarak bile yolluna devam edebilir. Tabi bunları yapabilmek için tertemiz olması lazım. Birilerinin elinde, FETÖ ve yolsuzluk dosyaları varsa bu iş kolay değil...
****** ****** ****** ******
Bu noktaya nereden geldik... Tabi ki 15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı yapılan hain kalkışmadan...
Bu hain kalkışma öncesinde ve sonrasında önemli bir isim var bugün Türk Siyaseti’inde...
Bu isim MHP’de yaklaşık 850 delegeyi toplayarak partiyi olağan üstü kongreye götüren Meral Akşener...
O günlerde yapılan anketlerde Meral Akşener’in başkanlığındaki Milliyetçi Hareket Partisi yüzde 25 oy oranına ulaşıyordu.
O gün Meral Akşener MHP Genel Başkanı olsaydı, kime zarar verecekti.
Devlet Bahçeli’ye mi... Tabi ki hayır...
O gün MHP kongresi yapılsa Meral Akşener genel başkan olsaydı, Devlet Bahçeli, ‘Devletin adamı’ partinin doğal lideri olarak ülkücü hareketin gözünde bir lider olarak kalacaktı...
Peki kime zararı olacaktı... AKP ve CHP’ye...
Düşünsenize yüzde 13.5 oyla Meclis’e giren MHP’nin lideri Akşener olsa, daha lider olmadan aldığı oy oranı yüzde 25’lerdeyse, liderliğinde en az yüzde 35’lere çıkacağı tartışmaları yapıldı.
****** ****** ****** ******
Evet Meral Akşener o gün olmadı, bu gün var... O gün Yüzde 25 oy alabileceği tahmin ediliydu, bugün ise kurduğu İYİ Parti ile 20’lerde...
Peki bundan en büyük zararı kim görüyor...
Tabi ki AKP, CHP ve MHP...
Tabi ki CHP’nin kaybı Kemal Kılıçdaroğlu’nu istifa ettirecek bir nitelikte...
Çünkü Akşener, MHP’den ayrılmış, geçmişte sağda siyaset yapmış bir kadın. Ama CHP’nin oylarını yüzde 20’nin altına düşürüyor.
Bahçeli’nin başında olduğu MHP barajın altında kalıyor...
HDP Akşener olsa da olmasa da baraj sınırında gözüküyor.
****** ****** ****** ******
Şimdi CHP neden erken seçim istemesin?. Meral Akşener’in İYİ Parti'si seçime girebilecek teşkilatlanma yapısını gerçekleştiremeden alınacak bir seçim kararı hepsinin işine yarayacaktır.
CHP’nin de MHP’nin de AKP’nin de işini kolaylaştıracak. Oy kayıplarını engelleyecek.
Şimdi AKP, ‘Erken seçime hayır’ dercesine CHP’nin karşısında duruyor. CHP de belediye başkanlarının görevden alınması üzerine ‘Erken seçim’imajı veriyor.
Kavga gibi gösterilen bu atışmanın sonunda pek yakında gerçek niyet ortaya çıkar...
AKP de CHP’nin hodri meydanına ‘HODRİMEYDAN’ diye yola çıkarsa kimse şaşırmasın...
Çünkü Meral Akşener ve arkadaşları partiyi kurdu ama daha çok işleri var.
Siyasi Partiler Kanunun SİYASİ PARTİLERİN SEÇİMLERE KATILMASI başlıklı bölüm:
MADDE 36 - (Değişik: 3420 - 31.3.1988) Siyasî partilerin seçimlere katılabilmesi için illerin en az yarısında oy verme gününden en az altı ay evvel teşkilat kurmuş ve büyük kongrelerini yapmış olması veya Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunması şarttır.
Bir ilde teşkilatlanma, merkez ilçesi dahil o ilin ilçelerinin en az üçte birinde teşkilat kurmayı gerektirir.
****** ****** ****** ******
Erken seçim ne zaman yapılır?
Anayasa’nın 77’nci maddesine göre, erken seçim kararını TBMM ya da Cumhurbaşkanı verebiliyor. Karar TBMM tarafından verilmişse Meclis seçimin yapılacağı tarihi de belirliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun çıkışına karşı, “Hadi sende Hodrimeydan” kararın alındığı günden sonra gelen 90. günü takip eden ilk Pazar günü seçim yapılıyor.
Böyle bir durumda ne oluyor, Meral Akşener’in İYİ Partisi seçime giremiyor.
Meral Akşener’siz seçim, ülke için kötü de olsa, siyasetini sürdürenlerin geleceği için iyi olcak. Çünkü böylece yollarına devam edebilecek oy kaybını halk görmeyecek….
SON SÖZ: Katılsınız katılmazsınız… Durum bu…