POLİTİKA

Kılıçdaroğlu TUİK'e sokulmadı!

TÜİK'in enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine randevu vermeyen TÜİK'e gitti. Kılıçdaroğlu ve CHP yetkililerinin gittiği TÜİK, kapılarını açmadı. Kılıçdaroğlu, "Bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için önemli bir tablo" dedi.

"TÜİK bir devlet kurumu olmaktan çıkmış bir saray kurumu haline dönüşmüştür."

TÜİK'in enflasyon rakamlarını açıklamasının ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisine randevu vermeyen TÜİK'e gitti. Kılıçdaroğlu ve CHP yetkililerinin gittiği TÜİK, kapılarını açmadı. Kılıçdaroğlu, "Bu tablo Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için önemli bir tablo" dedi.


Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) önünde basın açıklaması yaptı. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na CHP TBMM Grup Başkanvekili Engin Özkoç, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ve Genel Başkan Yardımcıları Bülent Kuşoğlu ile Fethi Açıkel eşlik etti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu şu açıklamalarda bulundu:

Değerli basın mensupları,
Türkiye İstatistik Kurumu cumhuriyetin önemli kurumlarından birisidir. Bu kurumun rakamları 84 milyon vatandaşımızı ilgilendirmektedir. Bu kurumun verdiği rakamlar üzerine siyasal partiler, ekonomik çevreler, sosyal çevreler politikalar oluştururlar ve düşüncelerini kamuoyuyla paylaşırlar.
Dün, Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığından randevu istedik. Gelen milletvekili arkadaşlarımın tamamı, geçmişinde teknik olarak ekonomide, sosyal bilimde çalışan arkadaşlarımız, maliyede çalışan arkadaşlarımız. Dolayısıyla buraya sağlıklı ve tutarlı bilgiler almak için geldik.

Randevu verilmediğini, kabul edilemeyeceğimizi ifade ettiler. Kendilerine TÜİK’in internet sitesinde yazılı olan metni okuduk. Metin aynen şöyle değerli arkadaşlarım. Diyor ki, bilgiye nasıl erişilir, TÜİK açısından bilgiye nasıl erişilir? “Mevcut diğer kanallar yoluyla bilgi talebinde bulunmak istiyorsanız merkez teşkilatımıza veya bölge müdürlüklerimize başvurabilirsiniz. Ayrıca bilgi talepleriniz için Ankara’da bulunan merkez teşkilatımıza gelebilir veya 26 il müdürlüğünde bulunan bölge müdürlüklerimizi ziyaret edebilirsiniz”. Kim söylüyor bunu? TÜİK söylüyor. Ne diyor, merkez teşkilatımıza gelebilirsiniz, her türlü bilgiyi alabilirsiniz. Biz de kendi internet sitelerinde yazılı olan davete uyarak geldik ve bilgi almak istedik.
Şimdi bu tablo aslında Türkiye’nin nereye geldiğini göstermek için çok önemli bir tablodur. Hiçbir gazeteci arkadaşımın, bizi dinleyen hiçbir vatandaşımın, hiçbir üniversitenin, hiçbir sosyal kuruluşun, hiçbir sivil toplum kuruluşunun unutmaması gereken bir gerçekle karşı karşıyayız. Devletin bilgileri, devletin sahip olduğu bilgiler ve bu bilgilerin nasıl toplandığına ilişkin açıklamalar ana muhalefet partisine yapılmak istenmiyor, kapılar kapanıyor. Böylesine bir tabloyu cumhuriyet tarihinde hiç görmedik. Türkiye’nin geldiği nokta açısından önemlidir.

Değerli arkadaşlarım, buraya niye geldik onu da ifade edeyim. Burası enflasyon oranlarını açıklıyor. Bakınız, en son şimdi bugün sabah açıklanan aylık enflasyon 3.51, yıllık enflasyon 21.31. Şimdi bu rakamlar güven vermiyor. Bütün vatandaşlarıma açık ve net seslenmek istiyorum: Pazara gittiğinizde, elektrik düğmesine bastığınızda, doğalgazı yaktığınızda enflasyon gerçekten bunların iddia ettiği gibi mi? Yani 3.51 mi?
Aynı şekilde enflasyon burası güven vermediği için bir grup akademisyen ve sosyal bilimci onlarda enflasyon tahmininde bulunuyorlar, onlar da piyasaya bakıyorlar, rakamlara bakıyorlar, onlar da topluyorlar bilgileri. Onların verileri; burası 3.51 onlar 9.31 aylık enflasyon diyorlar. Yıllık 21, onlar yıllık 58.63 diyorlar.

Değerli arkadaşlarım, şunu açıkça ifade edeyim. Bir partinin, Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı olarak milyonlarca işçinin hakkını korumak, milyonlarca emeklinin hakkını korumak, milyonlarca memurun hakkını korumak benim temel görevimdir. Bir daha ifade edeyim, işçinin, memurun, emeklinin hakkını korumak benim görevimdir. Benim siyaset yapma anlayışım budur. Ben sosyal demokratım, devletin sosyal olmasını isterim, fakirden, fukaradan yana olmasını isterim. Eğer TÜİK rakamları küçültüyor ve bu rakamları kamuoyuna doğru diye paylaşıyorsa bu şu anlama geliyor: Memura daha az vereceğim, işçiye daha az vereceğim, emekliye daha az vereceğim; bir de kalkınmadan hiç pay vermeyeceğim diyor.
Böyle bir tabloya ben sessiz kalırsam o zaman ben siyaseti niye yapıyorum, hangi gerekçeyle siyaset yapıyorum. İşçinin hakkını savunmayacaksam, memurun hakkını savunmayacaksam, emeklinin hakkını savunmayacaksam ben neden siyaset yapıyorum? Buraya gelişimin nedeni o. Memurun hakkını savunmak için, işçinin hakkını, emeklinin hakkını savunmak için, milyonların hakkını savunmak için buraya geldim. Siz rakamları küçük gösteriyorsunuz. Soracaktık onlara bu verileri nereden aldınız, kimlerden aldınız bu verileri, hangi mağazalardan aldınız bu verileri? Biz de gidelim oralara bakalım.
Değerli arkadaşlarım, milyonların hakkını savunmak bizim temel görevimizdir. TÜİK yani Türkiye İstatistik Kurumu bir devlet kurumu olmaktan çıkmış bir saray kurumu haline dönüşmüştür. Burası artık bir devletin kurumu değildir, o pozisyondadır. Burada çalışan arkadaşlar, yani TÜİK’te çalışan arkadaşlar tamamı şunu unutmasınlar, hepinizin tabi olduğu yasa devlet memurları kanunudur. Saray memurları ayrı, devlet memurları ayrı. Ben devlet memurlarına sesleniyorum. Görevinizi yapın, hakkıyla yapın, dürüstlükle yapın. Hiç kimse unutmasın, şu binada oturanlar unutmasınlar, oturduğunuz binalar bu memleketin vatandaşlarının ödedikleri vergilerle yapıldı. Yine o binada oturanlar asla unutmasınlar, aldığınız aylıklar işçinin, memurun, emeklinin ödediği vergilerle aldığınız aylıklardır. Onlar sizin hakkınızı ve hukukunuzu savunmuyorlar ama biz sizin hakkınızı ve hukukunuzu sonuna kadar savunacağız.
Değerli arkadaşlarım, bu tablonun cumhuriyet tarihinde önemli bir tablo olduğunun farkındayım. Önemli bir kırılmanın da farkındayım. Eğer devleti oluşturan kurumlar bilgilerle halkı yanıltıyorlarsa, bilgilerle halkın gelir düzeyiyle oynuyorlarsa, onların hak ettiği gelirleri onlara vermiyorlarsa, vermemek için direniyorlarsa, talimatla görev yapıyor yasalarla değil, yasaların öngördüğü kurallarla değil talimatla görev yapıyor, yasaları, yönetmelikleri kendi internet sitelerindeki çağrılara bile uymuyorlarsa kendileri suçludur, açıkça ifade edeyim suçludur.
Kısaca söyleyeceklerim bunlar teşekkür ederim değerli arkadaşlar.