Oyun şöyleydi;
Bir daire çizilir, ebe olan oyuncu dairenin içinde dururdu, ebe oyun başlayınca tek ayak üzerinde sekerek diğer oyunculardan birisini sobelemek için dairenin dışına çıkar, şayet bunu beceremeden iki ayağını da yere basarsa diğer oyuncular ZIMBAAAA diye bağırırdı, ebe kaçmaya başlar çizilen dairenin içine girene kadar arkadaşları tarafından tekmelenirdi…
7 Haziran Pazar günü seçimler yapıldı, 8 Haziran Pazartesi günü siyasi liderler ellerine aldıkları kırmızı boyalarla kendi dairelerini çizdiler.
Yukarıda ki oyun örneğinden gidersek
MHP HDP ile aynı potada buluşursa o potada eriyeceğini düşünerek yüzde altmış formülünü bitirdi ve zımba olmaktan kurtuldu. Aksi halde seçmeni tarafından kırmızı çizgili daireye kadar kovalanabilirlerdi!
HDP “emanet oy” dedi, yani Nişantaşı mantığında oy veren seçmenleri işaret etti. Peki, neydi Nişantaşı mantığı? Tahterevalli mantığıydı, biri çıkarsa öbürü düşer. HDP çıkınca Ak PARTİ düştü. O nedenle HDP hemen kendi dairesini çizerek kendini “ZIMBA” alanının dışında tuttu.
CHP kırmızı çizgililerini bazen sarı, bazen beyaz yapıyor olsa da hükümet olmaya en hevesli parti gibi duruyor. Hatta Kılıçdaroğlu’nun can simidi koalisyon gibi duruyor. Zira yakında Kurultay var ve CHP seçim öncesi verilen tüm vaatlere rağmen seçimden başarısız çıktı. Ak Parti ile hükümet olsa bir dert olmasa ayrı bir dert. Onun elinde de kırmızı boyalı fırça var ama ne yana süreceğini bilmiyor. Diğer alternatifler tamamen tükendiği için Ak Parti dışında bir seçeneğe de sahip değil. 17-25 Aralık, yolsuzluk, haksız tutuklamalar, bağımsız yargı, Aksaray, Erdoğan, demokrasi, özgürlükler gibi uçurum noktasında söylemler varken, nasıl olacakta koalisyon olacak! Bir elinde boya kutusu diğer elinde fırça ile zor olur koalisyon…
Ak Parti kapıları ardına kadar açtı, koşun gelin dedi. Çünkü vebalı muamelesi göreceğini biliyordu.
Sözün hâsılı, Kırmızı çizgili bir pazartesine uyandık, herkes mevcudu koruma derdinde, bir başka bakışla “ZIMBA” sesini duymaktan korkuyor…