2024 yılı, Türkiye’nin kruvaziyer turizminde tarihi bir yılı oldu. Camelot Maritime’in işlettiği Astoria Grande, yıl boyunca düzenlenen 22 seferle 19 bin 374 yolcuyu ağırlayarak kruvaziyer turizmde büyük bir başarıya imza attı.İSTANBUL (İGFA) - Türkiye, 2024 yılı boyunca kruvaziyer turizminde önemli bir büyüme kaydetti. Masmavi denizleri, birbirinden güzel koyları, sahip olduğu kruvaziyer limanları ile Akdeniz Çanağı’nın en önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Türkiye limanlarına yanaşan kruvaziyer gemileri, yüz binlerce turistin ülkemize gelmesine vesile oldu.

Bu büyüme trendi, özellikle Karadeniz bölgesinde de güçlü bir şekilde hissedildi. Trabzon, Sinop, Amasra ve Samsun gibi liman şehirleri, kruvaziyer turizminin yeni merkezleri haline geldi ve bu şehirler, Karadeniz’in turizm potansiyelini uluslararası arenada daha da görünür kıldı. Emrah Yılmaz Çavuşoğlu, kruvaziyer turizminin Türkiye ekonomisine ve turizm sektörüne katkılarının altını çizerek, “Karadeniz’deki potansiyeli daha da geliştirmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinde yeni güzergahlar oluşturmak ve daha fazla misafiri ağırlamak için heyecan duyuyoruz,” dedi.

KRUVAZİYERLE YEREL ESNAF İÇİN ALTIN YIL

Türkiye’de topraksız tarım pazarı büyüyor Türkiye’de topraksız tarım pazarı büyüyor

Kruvaziyer turizmi, Türkiye’nin turizm gelirlerine önemli bir katkı sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda yerel üreticiler ve esnaf için de yeni fırsatlar yaratıyor. Kruvaziyer gemileriyle gelen turistlerin yerel pazarlara ve hizmetlere olan ilgisi, ekonomide bir domino etkisi yaratıyor. Özellikle liman kentlerinde faaliyet gösteren küçük ve orta ölçekli işletmeler, bu turist akınından büyük fayda sağlıyor. Kruvaziyer turizminin yerel ekonomilere olan katkısına dikkat çeken Camelot Maritime Emrah Çavuşoğlu, “2024 yılı, Türkiye kruvaziyer turizmi için bir dönüm noktasıdır. Karadeniz bölgesi, doğal güzellikleri ve tarihi zenginlikleri ile artık dünya çapında tanınıyor. Kruvaziyer gemileriyle bölgeye gelen her bir turist, yerel esnafa, restoranlara ve turistik yerlere ciddi bir ekonomik canlılık getiriyor. Türkiye'nin Akdeniz Çanağı’ndaki stratejik konumu ve zengin turistik potansiyeli, kruvaziyer turizminde önemli bir büyüme sağlarken, yerel üreticiler ve esnaf da bu büyümeden payını alıyor.” dedi.

TÜRKİYE’NİN SAKLI HAZİNELERİ TURİZMİNDE YENİ BİR DESTİNASYON

Kruvaziyer turizminin artan popülaritesi, Türkiye’nin liman kentlerini dünya turizminin gözde destinasyonları arasına soktu. Artık daha fazla kruvaziyer şirketi, Türkiye’yi rotalarına dahil ederken, bu da yerel işletmelerin ve turizm sektörünün büyümesine olanak tanıyor. Karadeniz'in sahip olduğu turistik çekim merkezleri, kruvaziyer turizmini daha da çekici hale getiriyor. Trabzon’daki Sümela Manastırı, Sinop’taki Tarihi Cezaevi, Amasra Kalesi ve Ayder Yaylası gibi yerler, kruvaziyer turistlerinin gözde durakları arasında yer alıyor. Bu bölgelerin turizm potansiyeline dikkat çeken Çavuşoğlu, “Karadeniz bölgesi, kruvaziyer turizminde keşfedilmeyi bekleyen bir hazine. Bölgeye yönelik yeni kruvaziyer rotalarının oluşturulması, Karadeniz’in bu alandaki potansiyelini daha da artıracak.” ifadelerini kullandı. Çavuşoğlu, ayrıca bölgenin tarihsel ve kültürel değerlerinin tanıtılmasının önemine değinerek, “Trabzon’dan Sinop’a, Amasra’dan Ayder Yaylası’na kadar Karadeniz’in her köşesi, turistlerin keşfetmesi gereken saklı güzelliklerle dolu. Bu güzellikleri dünya çapında tanıtmak, Türkiye’nin turizm potansiyelini artırmanın yanı sıra, yerel halkın refahını da artıracaktır. Kruvaziyer turizminin yaygınlaşması, bölgedeki küçük ve orta ölçekli işletmeler için de büyük bir ekonomik canlanma anlamına geliyor” şeklinde konuştu.

Kaynak: igf