KURBAN
Kavramların kavgasını yaşarken…
Umutsuzluğa düşmüş yüreklere bir merhaba demek
Rayihalar sürünmek, küf kokulu yüreklere inat..
Birlikteliği, paylaşmayı hatırlatmak
Anlatmak, kardeşliği ve aşkı
Nar’dan nur’a koşmaktır bayram…
Yine ve yeniden kardeşlik esintileri…
Bütün polemiklerin ortasında, et piyasası, hayvanların pahalılığı gibi, ipini kıran boğa haberleri ile bir Kurban Bayramına daha merhaba demek üzereyiz…
Kurban bir sevinci, heyecanı ve paylaşmanın kutsallığını ortaya koyan en güzel bayramlarımızdan biri..
Kurban Hz. İbrahim’in Allah aşkı için candan özge evladını bıçağın altına sorgusuz ve sualsizce yatırması..!
Kurban aşk’ın ve itaatin sembolü…
Kurbanlarımızı kurban etmemek adına, Ramazan bayramını şekerleştirdiğimiz gibi Kurban bayramlarımızı da etleştirmeden kutlamamız gerektiği düşüncesindeyim…
Bayramlar toplumsal birlikteliklerin ve birlikte bir dünyada yaşadığımızın hatırlanması açısından önemli günlerdir..
Dargınlıklar küslükler..ve kırgınlıkları barışa sevgiye, birlikteliğe dönüştürmektir…
Biraz daha farklı bir pencereden bakmak gerekirse kurban, içimde büyüttüğümüz ve biriktirdiğimiz , nefsimizi benliğimizi, içimizdeki maddi ve şefkatsizliğimizi, enaniyetimizi ve kibrimizi…
Sevgi, şefkat, merhamet, ve insanlık adına kurban etmek demektir…
Kurban bir yetimin başını okşayabilmek, bir fakirin sofrasında gülücükler meydana getirebilmektir…
Alemlerin sahibine bizim varlığımızın gerekçesine, şükrün ve minnet adıdır.
Kurban nefreti, kini ve zulmü hayat coğrafyamızdan silmektir..
Kurban bir mazlumun gözyaşını silmektir…
Kurban bazılarının dediği gibi ne tavuk kesmektir, nede farklı bir canlı türünü katletmektir…
Rabbimizin buyurduğu gibi “Sizin kurbanlarınızın ne etleri nede kanları Allah’a ulaşır. Allah’a yaklaşacak olan sadece kalplerinizdeki takva duygusudur.” (Hacc-37)
Kurban, bizi insan eden ihsan sahibine yaklaşmaktır…
Kurban var edene AŞIK olmaktır…!