Ölüm herkes için her yaşta erkedir.
Ölüm insanın uzak kalmayı istediği fakat uzaklaşamadığı bir sondur.
Son günlerde çok ama çok ölüyoruz.
Anneniz ölüyor, çocuğunuz ölüyor babanız ölüyor, arkadaşınız ölüyor dayanıyorsunuz.
Hani Yaşar Kemal demiş ya ”Demir olsam çürürdüm toprak oldum dayandım”
İçmeyin dayanın.
Nasıl bir anlayış nasıl bir insan psikolojisi anlamak mümkün değil.
İnsanların içki içmesi özgürlük alanıdır, inanç veya inançsızlık alanıdır.
Kimsenin karışması haddine değil.
Amaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa
İyi de insanlar onar onar ölüyor nasıl karışmayacağız nasıl duyarsız kalacağız?
Devlet içki içenin de içmeyenin de can güvenliğinin garantisi değil mi?
Devlet içki içenler için güvenlik benim işim değil içmesinler diyebilir mi?
Yüz on kişi öldü deniliyor.
Ya arkadaş ne oluyoruz?
Savaş varda bu kadar ölüyoruz.
Yoksa gizli bir el içki içenleri bilerek, isteyerek, planlayarak ölüme mahkum mu ediyor?
İnanın ben çok farklı düşünmeye başladım.
Bir kaç kere daha yazdım.
Lütfen ölmeyin lütfen içki içmeyin.
En azından bu iktidar gidene kadar, denetimli içki fiyatları sizin bütçenize uyana kadar yüz de yüz emin olmadığınız içkiyi içmeyin.
Bir yıl, iki yıl içkiyi boykot edin.
Üstelik çok içen bir ülke de değiliz.
Avrupa ülkeleri yılık kişi başına ortalama on üç litre içki tüketirken bizim insanımız üç litre civarında tüketiyor.
Buna rağmen insanlar patır patır ölüme gidiyor.
Ben buna pisi pisine ölmek diyorum.
Arkanızda bıraktığınız dul, yetim çoluk çocuk düşününce tablo çok vahim.
Kimsenin duyduğu yok, tedbir aldığı yok ölenler için iki laf eden yok.
Kimsenin umurunda değil.
Bu ülkede hayat çok pahalı ama ölüm çok ucuz.
Lütfen içmeyin ,lütfen içmeyin, lütfen içmeyin.