Mamografiden değil ilerleyen kanserden korkun!

Genel Cerrahi Uzmanı Prof Dr Ali Uğur Emre, bazı hastaların radyasyon almaktan korktuğu için mamografi gibi görüntülüme cihazlarından kaçabildiğine dikkati çekerek, bunun yersiz bir korku olduğu ve düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiği kaydedildi

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, bazı hastaların radyasyon almaktan korktuğu için mamografi gibi görüntülüme cihazlarından kaçabildiğine dikkati çekerek, bunun yersiz bir korku olduğu ve düzenli kontrollerin ihmal edilmemesi gerektiği kaydedildi.İSTANBUL (İGFA) - Meme kanseri ilk evrelerinde ayırt edici belirtiler göstermeyebiliyor ve bu sebeple gözden kaçırılması kolaylaşıyor.

Şüphelenilmesi gereken belirtileri sıralayan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Uğur Emre, “Memelerden birinin şekli veya boyutunda aniden fark edilen bir değişiklik, meme cildinde çukurlaşma, portakal kabuğu görünümü, kızarıklık veya kalınlaşma, meme ucunda içe çekilme, hassasiyet veya meme ucunun etrafındaki deride renk değişiklikleri, meme ucundan özellikle kanlı bir akıntı gelmesi, memede veya koltuk altında tekrar eden bir ağrı hissedilmesi, bazı türleri lenf düğümlerini etkilediği için koltuk altında ya da boyun bölgesinde şişlik veya sertlik gibi şikayetler varsa vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine başvurulmalı” dedi.

KANSER YAYILMADIĞI İÇİN SINIRLI ALANDA TEDAVİ KOLAYLAŞIR

Meme kanseri erken evrelerde tespit edildiğinde, kanseringenellikle sadece meme dokusuyla sınırlı olduğu ve henüz yayılmadığının altını çizen Prof. Dr. Emre, "Bu durumda, tedavi kolaylaşır ve kanserin tamamen ortadan kaldırılma olasılığı daha yüksektir. İleri evrelerde ise kanser akciğer, karaciğer, kemik gibi organlara yayılabilir, bu da tedaviyi zorlaştırır. Erken evrelerde cerrahi müdahaleler daha küçük çaplı olabilir ve memenin tamamının alınması yerine yalnızca kanserli bölgenin çıkarılması mümkün olabilir. Erken evrelerde tanı konulduğunda genellikle kemoterapi veya radyoterapi gibi yoğun tedavilere daha az ihtiyaç duyulabilir bu yüzden uygulanan daha hafif tedavi yöntemleri, hastanın yaşam kalitesini korumasına yardımcı olur. Erken evrelerde teşhis edilen hastalar, tedavi sonrası günlük yaşamlarına daha çabuk dönebilirler. Ağır olmayan tedavilerin yan etkileri de hafif olacağı için, hastaların fiziksel ve psikolojik olarak daha iyi bir iyileşme süreci geçirmesi sağlanabilir" diye konuştu.