Meydanlarda örtüleri-çarşafları zevkle yırtıp ezmek…

Törenlerde başı örtülüleri kovup, hakaret eden kraldan daha kralcı vatandaşlar…

Eşi kapalı diye mesleğinden ihraç edilen askerler…

Kapalı diye işe alınmayanlar…

Kapalı diye okullara sokulmayıp, üstüne fotoğraflarını çekerek fişleme mantığı…

 

Tüm bunlar bu ülkede bunca yıldır yerleştirilmiş zihniyetin meyveleridir. Verdiğim bu örnekler ise tüm olanların küçük bir kısmı ve kısa özetidir.

 

Bildiğiniz üzere kısa bir süre önce Ege Üniversitesinde Uzay Bilimleri Bölümü öğretmenlerinden biri, başı örtülü kız öğrencilerin bölüm binasına girmesini engelleyip, üstüne bir de fotoğraflarını çekiyor. Ne kadar doğru bilmiyorum ama yolda yürürken de kızların başörtüsünü çekiştirdiği söyleniyor. Doğrusu “bu kadarına da pes!” diyenleriniz vardır ama bunlar buzdağının görünen kısmı.

 

Beni şaşırtan(veya şaşırtmayan) kısım ise “Eşitlik, kardeşlik, özgürlük, demokrasi, düşünce özgürlüğü” diye söylemler ile hareket eden bazı kesimlerin bu tarz konularda neden sahneye çıkmadıkları. Sadece onlar değil neden diğerleri de sessiz? Sessiz kalmak destek vermek, göz yummaktır!

 

Bu dinsel ırkçı-faşist zihniyet nasıl oldu da bu ülkede bu insanların ruhlarına işlendi derseniz? Kasıtlı bir oluşum olduğu, semboller ve korkular kullanılarak bu denli bir holigan/partizan mantıkla insanların içlerine işlendiği kesin! Bu zihniyete sahip kişileri değiştiremezsiniz ama sonraki nesillerin böyle yetişmesini engelleyebilirsiniz. Fakat tamamen yok olması en az 50-60 yıl bulur. Bu zihniyetin yerleşmesi de bu kadar zaman almamış mıydı?

 

Müslüman bir ülkede Müslüman’a böyle uygulamalar?! İnanılmaz ve düşündürücü. Müslüman Müslüman’a bunu yapar mı? diye soruyoruz ama belli ki biz sadece öyle olduklarını sanıyormuşuz!