Yok yok; bu böceklenme olayı yeni değil! Yıllardır herkes biliyor ki ülkemizin bazı yerleri hep böceklendi. İğnenin ucu kime dokunursa onun canı yanıp bağırdı, diğerleri görmezden-duymazdan geldi.

Ee; işte şimdi böcekler her tarafa yayılınca bazılarında inceden bir rahatsızlık duyulmaya başlandı. Anlaşılan böcekleri kontrol edemiyorlar!

Böcekler de çeşit çeşit! Ok böceği de var, .ok böceği de! Ama insanlar için böcekler hep tiksindirici olmuşlardır. “Sinek küçük ama mide bulandırır” diye bunun için demişler.

Ama arı da böcekten sayılır, balını keyifle yeriz. Uç uç böceği ile de niyetler tutarız. Bazı böcekler 2-3 gün yaşarken bazıları aylarca yaşayabilir. Yine bazıları 3-5 adım gidemezken bazıları okyanusu bile aşabilir! Yani her böcek bir değildir, işlevleri de farklıdır.

Bilim ve teknoloji geliştikçe sanki böcekler de gelişip değişiyor! Yıllar önce DDT denilen ölümcül bir toz vardı, şimdi yasaklandı. Yerine bir sürü yeni böcek ilacı çıktı. Ama böceklerin bir kısmı da bu ilaçlara karşı direnç geliştirdi. Atak; karşı atak yani!

Örneğin; Karafatmalar çok dirençli ve ortama çok iyi uyum sağlayabiliyorlar. Yani böcek severlerin gözdesi denebilir. Yıllar önce onları yok edebilen ilaçlar artık neredeyse onları besliyor.

Yine eskiden kocaman ve hantal olan bazı böcekler şimdi zamana uydular ve küçüldüler, her yere rahatlıkla sığabilir oldular. Kapasiteleri de çok artan bu böcekler son zamanlarda çok gözdeler. Ne de olsa teknoloji çağındayız!

Böcek deyip geçmeyin; onların da bir dünyası var. Onları da seven, yardımından yararlanan, kullananlar var. Böcekler eğer onları kullanabilenlerin elindeyse ve onların istedikleri gibi davranıyorlarsa sorun yok! Onlar el üstünde tutulur. İşlevleri ve zararları görmezden-duymazdan gelinir.

Eğer böcek zararlı ise herkese göre zararlı sayılması gerekir. Elinde hem böcek, hem de böcek ilacı olanlar, kendilerine zarar veremeyecek sanarak bunları başkaları için kullanmak isteyebilirler. “Nasılsa kendi evimizi ilaçladık, bu böcekleri komşunun evine salalım da onların halini seyredelim” diyenler aslında çok yanılıyorlar! Çünkü böcekler zamanla ilaçlara direnç kazanabilir, ilaçlı sandıkları kendi evlerine de girebilirler!

Bu nedenle böcekleri başkalarını korkutmak için kullanmamak gerekir. Bir gün senin de evini böcekler basabilir; o zaman da kimselere şikâyet etmeye yüzün olmaz.

Yani “Etme-bulma dünyası”,”Men Dakka dukka”. “Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi başkalarına yapma” diye taaa ilkokulda bize öğretmişlerdi; ne kadar doğru bir söz ama!

Bir de eğer komşularının evine böcek atılarak onların korkutulmasını kabul edebiliyorsan, onaylıyorsan, onaylamasan da susarak tepki vermiyorsan, bir gün sana da böcek bulaşınca çevrende tepki verecek kimseyi bulamayacağını da unutma!

Hiç sevmediğim bir sözdür; “Bana dokunmayan böcek bin yaşasın!” Hayır; bin yaşamasın! Çünkü o binlerce çoğaldıkça eninde-sonunda bir gün bana da dokunacaktır. Bu nedenle böceğin başını küçükken ezmeli ki ileride böcek sorunun olmasın!

İşte böcekler âlemi böyle. Eğer böceklerle mücadele edilecekse sadece kendi evinizi ilaçlamak yetmez! Komşularda böcek varsa bir gün mutlaka size de bulaşabilir!

Böcekler insanlar için tehlikelidir. Bir de böceklerin “efendi” kavramı, “minnet borcu” falan yoktur! Kimden bir lokma yiyecek bulurlarsa anında onun yanında oluverirler. Çok dikkatli olmak gerekir. Benden söylemesi!


NOT:
 Tüm okurlarımın yeni yıllarını kutlar, sağlık ve barış içinde geçmesini, dileklerine kavuşmalarını dilerim.