Sayın İmralı ile Sayın Başkanımızın üzerinde anlaşarak tutanaklara geçirttikleri bazı önemli konuları sızdırma arızalı kişiler sayesinde basından öğrenebilmiştik. Ne güzel gizli gizli yürütülen görüşmeler bir bebek bezi kadar sızdırmaz olamayan çaycının yüzünden “batasıca gazetecilik” eseri olarak ortalığa yayılıverdi. Artık bağırsan da, çağırsan da, hırsından grip olsan da çaresi yok! En cahil vatandaş bile tutanakta yazılı olanları heceleyerek de olsa okudu; ama ne anladı belirsiz!
Maddeler içerisinde öncelikli olanlardan biri “T.C. ve PKK’nın karşılıklı olarak ellerindeki “Esirleri” serbest bırakmaları” idi. Gerçi Sayın İmralı sağ olsun bu konuda fazla diretmedi, hatta örnek olsun diye kendi elindeki “Esirleri” serbest bıraktı. Karşısındakiler de bu jesti boş çevirmezler her halde! Onlarda hapishanelerdeki katil PKK’lıları; ay, pardon; harp esirlerini bir gün bırakırlar!
Bunun peşinden iki tarafın da anlaştığını söylediği “PKK’nın silahlı gerillalarının ülkemizi serbestçe terk etmeleri konusu” geliyordu. Yani yıllardır kışlayıp iyi havalarda eylem yapmaya geldikleri yuvalarına geri döneceklerdi. Sağ olsun ABD Irak’a demokrasi ve özgürlük getirirken PKK’lılara da dokunulmazlık ve bolca kamp yeri de sağlamıştı. Bunlardan Mahmur’da karar kılındığı söyleniyor.
Daha önce Habur’da PKK’lı misafirlerini Devlet töreniyle ağırlayıp “hoş geldiniz” diyerek çadır mahkemeleri kurduran “İleri Demokrasi”nin yaratıcısı hükümetimiz, bu kez de sınırımızdan çıkan PKK’lılara “güle güle” partisi yapacaktır kuşkusuz!
30 yıldır doğu ve güneydoğumuzda yerleşmiş, buralarda sere-serpe teröristlik yapmış PKK’lıların belki yüzlerce kez geçtikleri sınırımızdan bu kez törenlerle geçip Irak’taki kalıcı barınaklarına gitmeleri epeyce duygusal olacaktır. Düşünün, çevrede 30 yıldır o kadar çok dost ve arkadaş edindiler ki bunların ayrılığı çok zor gelecektir. Ortalığı duygu seli kaplayacak, insanlar gözyaşları içinde bir sarılıp öptüğüne bir kez daha sarılacaktır. Arkalarından sağlıkla gidip dönmeleri için sular dökülecektir.
Tabi bu arada hükümetimize de çok önemli görevler düşecektir. PKK’lı gerillalar ağır silah ve mühimmatlarını kuşanmış bir halde uzun bir yol gideceklerdir. Sınırlarımız içinde başlarına bir terör belası gelmemesi için yetkililerimiz eminim ki her türlü güvenlik önlemini alacaklardır. Çevrede keskin nişancılar, mayın tarayıcıları ve kar maskeli korumalar sınırımızı geçene kadar PKK’lıları koruyacaklardır. Hatta uzun süre yaya yürümemeleri için gerekli binek ve ağır silahları içinde nakliye araçlarını sağlayacak, Devletimizin misafir severliğini göstereceklerdir.
Gerçi Sayın İmralı silahlı PKK gerillalarının çekilmesinde sadece muhatabının verdiği garantiye fazla itibar etmemiş “ille de meclis kararı isterim” diye diretmektedir. Ama buna da bir çözüm yolu bulunur!
Sızmış belgelerdeki diğer maddeler mi? Onları zaten Sayın İmralı kendi sesinden canlı olarak anlatacağını söylüyor. Anlaşmalar karşılıklı anlayış ve dengeler ile olurmuş. Yani bir sen verirmişsin, bir o! Yoksa anlaşma olmazmış! Burada koskoca bir ülke var, bu herkese yeter diyorlar. Bir kısmı da sizin olsun, kalanında ben Başkan olarak idare ederim mi ne diyorlarmış! Ben sızmalardan duydum, sızdıranların yalancısıyım!
Ha; bu davetiye de size. Artık çoluk-çocuk bu töreni yüzümüzün akıyla olaysız yapar, Sayın İmralı’ya mahcup olmayız inşallah! Daha görüşecek çok konu var; ama bu sefer kesin sızdırmaz bez kullanacağız!
Davetiye
Sayın ……………………………
21 Mart 2013 Nevruz Bayramı münasebetiyle ülkemiz T.C. de Sayın İmralı’nın emir ve komutasında geçici ikamette bulunan PKK’lı silahlı militanların sınırımızdan Irak’taki Mahmur Kampına uğurlanmaları töreninde sizleri de aramızda görmekten kıvanç duyarız.
Toplantı Yeri: T.C.-Irak Sınırı
Program: 11.00- Sayın İmralı’nın dev ekranlardan misafirlere ve gerillalarına canlı Telekonferans yayını.
11.30-Hükümet adına konuşma.
12.00-Silahlı PKK gurubunun tam teçhizat resmigeçidi.
13.00-Sınıra doğru uğurlama.
14.00-El sallama ve peşlerinden su dökme, programın sonu.
Not: Su kapları yol boyunca sıralanmıştır.