Facebook,twetter ve bunun gibi sosyal ağlar, insanların sanal da olsa sosyalleşmesine ve iletişim kurmasına çok büyük katkı sunduğunu kimse inkar edemez.
Hemen hemen toplumun her kesimi bu sosyal ağlardan faydalanıyor.
İnsanların hastalıkları,mutlukları, mutsuzlukları,sitemleri,hayal kırıklılkları, aşkları,yedikleri yemekler,gittikleri restaurantlar,siyasal bakış alanları kısacası hayatın her alanından eşin, dostun, tanışın, tanış olmayanın haberdar olduğu bir sistem herkesin elinin altında tıkır tıkır işliyor.
Siyaset yapana veya siyasetin mutfağında olan veya olmayan arkadaşlarında düşüncelerini karşılıklı atışmalarını, siyasetteki hayal kırıklıklarını ve de herkesin her şeyi bildiği havasında yazışmalarını takip etme olanağı buluyoruz.
İşte bundan dolayı sosyal iletişim ağları insaların birbirleriyle iletişiminde çok büyük bir alan kaplamış bulunuyor.
Eskiden internetin yaygın olmadığı dönemlerde, akrabaların ölümlerinden ve mutluklarından haberdar olamazken, şimdi anında her şeyden haberdar olabiliyoruz.
Bu iyi midir kötü müdür tartışmasına veya kıyaslaması yapılabilir.
Hemen hemen herkes her sosyal ağlarda paylaşım yaptığı için ve de orada yazışmalarla karşılıklı fikir alış verişi yaptığı için, karşılıklı göz göze, diz dize diyaloglarda bitiyor kanaatindeyim.
Siyasi Partilerin, derneklerin ve sendikaların güçsüzleşmesinin ve örgütlenmedeki sıkıntılarının kökenindeki sebebin bu sosyal ağlar olduğu kanaatindeyim.
Otuz kırk yıl önce yazmanın, çizmenin, fikir paylaşmanın tek kananalı dernekler,sivil toplum örgütleri ve de siyasi partiler iken, şimdi bunun yerini sosyal ağlar almış görünüyor.
Eğer bir kişi, bir fikir veya konuyu paylaştığında elli altmış beğeni on on beş yorum almışsa, bu onun paylaştığı fikirden dolayı bir süreliğine tatmin olmasına ve de rahatlamasına neden olabilmektedir.
Yazdığı yazıya tapan ve kutsallaştıran yazarlar gibi, payalaşılan fikirleri de kutsalaştırabilir duruma gelmiştir.
Bundan dolayı geçici de olsa bir rahatlama ve ''Ne güzel yazmışım veya ne güzel fikrim varmışki bu kadar insan yorum yaptı veya beğendi'' psikolojisinin rahatlığı insanların ruh dünyasında yerini alabilmektedir.
Bunun için siyasal partilerde eskiden örgüt toplantıları olurdu ve saatlerce derin tartışmalar ve fikir alış verişi yapılırdı şimdi ise bu tartışmalar sosyal ağlar üzerinde yapıldığı için, kitlesel bir araya gelme veya bir konuya karşı karşı eylem hareketleri çok fazla gelişemiyor.
Eskiden bunun yerine kahveler vardı, şimdi de var ama eski kahvelerin derin siyasal sosyal tartışmaları kahvelerde yapılamıyor.
Çünkü bu tür tartışmalar sanal ortamda olduğu için kahveler oyun oynanan ve işsizlerin vakit geçirdiği kısır toplantı alanları haline dönüşmüş durumdadır.
Bunun için sosyal ağların sivil toplum örgütlerinin ve siyasal partilerin kitleselleşmesi önündeki en büyük engel olduğu kanaatindeyim.
Artık toplantılar, eylemler sanal ortamda yapılıyor bir an da bir milyon insan bir araya gelebiliyor, bir an da bir kişi tek başına eylem ve fikir üretebiliyor.
Bun durumda herhangi bir alanda bir fikir için toplandığında polis copu ve biber gazı yemek yerine sakin odasında çayını,içkisini yudumlayarak gazsız, copsuz fiziki olmasa bile sanal eylemini yapabilmektedir.
İşte şu anda yaşladığımız en büyük kısır döngü bu olsa gerek.
Hani diyorlar ya ekmeğe zam geliyor tık yok, haklar gasp ediliyor tık yok,çay tüccarın elinde tık yok,fındık fiyatı yerlede sürünüyor tık yok.
Aslında tık var klavyenin tık sesleri insanların tatmin olmasına yeter hale gelmiş görünüyor.
Ayrıca dün kızıl olan ayın tutulmasını seyretmeye gelen bir grup insanın, kızıl ayı seyretmesinden rahatsız olan bir anlayışta her an gaz sıkmaya cop çekmeye hazır olduğuna göre ne yapalım dönelim klavyenin başına demekten başka çare kalmıyor.
Bu durumda siz olasanız ne yapardınız?
Benim gibi bilgisayarın başına oturur içececeğini yanına alır, her konuda sanal eylemini yapar vicdanını ve eylem duygularını bir kaç tane sanal aykırı fikir atıp rahatlar görevimi yaptım rahatlığı içinde kendi yalnız dünyanızda kahramanlık rüyalarına yatar ve yarınlarda yeni sanal eylemler için fikiler düşünerek yatağına giriverir.
Ne diyelim iyi uykular,uyanınca alanlada buluşmak dileğiyle...