Evet, Sezen öldü galiba...
Evet Sezen, sen SAZAN gibi her şeye atlarsan, tıbben değil ama medden ölürsün! Hem de öldükten sonra ne sırma saçlı nede badem gözlü olursun, seni gidi minik şey seni, sen öldün biliyor musun?
Ama cinayet zanlın yok, ecelinle de ölmedin, sen kendi ellerinle astın kendini! Yok, yok harakiri yaptın belki de, hayır beklide “İntihar bombasıydın sen” Evet ya ben bunu nasıl düşünemedim, sen intihar bombacısısın! Kendini öldürdüğün yetmezmiş gibi birçok masum medya mensubunu, gazeteciyi, sanatçıyı, siyasiyi de öldürdün sen, tamam bütün bunları yaptın da İzmirli Demokrasi, özgürlük sevdalısı komşularına nasıl kıydın?
Sen ki sanat dünyasın minik serçesi, tüm sanatçıların idolü, TV Programlarının aranan ismiydin, ne gerek vardı Referandumda rengini açık etmeye? İyi mi oldu bak öldün şimdi! Özgürce fikrini açıkladığın için öldürdüler seni, sadece seni öldürmediler sendeki kendilerini de öldürdüler, şimdi firuzeyi gizli, gizli dinlemek var, sen ağlamayı gizli, gizli ağlayarak dinlemek ne acı şey olsa gerek, neden yaptın bunu ha neden? Demokraside fikrini özgürce beyan etmek var ama Türkiye’de demokrasi yok!
Eğer olsaydı, kendini Sosyal “DEMOKRAT” olarak görenler sırf kendisi gibi düşünmüyorsun diye seni asmazlardı, sokaklardan ismini kaldırmazlardı, bizim ülkemizde özgürlük anlayışı kendisi gibi düşünmeyle eş değer, şayet onun gibi düşünmüyorsan dilediğini söyleme özgürlüğün yoktur.
Çünkü “SOSYAL DEMOKRASİNİN” gereği budur, benim gibi düşünmediğin müddetçe düşünemezsin, düşündüğünü ifade edemezsin! Yoksa yırtarım posterlerini, yakarım kasetlerini, sökerim isimlerini, yapamam sanma “Yaptım oldu” vurdum öldü Sezen…
Sahi, Sezen AKSU Öldü mü?
Nedendir çok zamandır ortalarda gözükmüyor, artık TV programlarının aranan kadını değil! Yoksa Aysel’in “Firuzesinin kaçak bir mülteci” Kızı olduğumu anlaşıldı? Sen ağlama dayanamam deyişlerindeki kahkahalar mı görüntülendi, ya da bizim minik serçenin aslında “Karga” olduğumu anlaşıldı ki “demokrasiye inanların burnu pislikten çıkmıyor”! Sırf fikirlerinden dolayı Nazım Hikmeti sürgün bırakanları eleştirenler, bugün Sezen Aksuyu asmanız ne kadarda demokratça değimli? Yılmaz GÜNEY için hala yas tutanlar soruyorum size, Sezen Aksu içinde yas tutar mısınız? Çünkü biz onu öldürdük! Sırf bizim gibi düşünmediği için!
Dün, başkaları gibi düşünmediği için idam edilen, sürgüne gönderilen, ülkesinden kaçmak zorunda kalan sağdan soldan birçok insan gibi öldürdük Sezeni, şimdi kimse bana ağzını köpürte, köpürte demokrasi falan demesin, Levent KIRCA, Bedri BAYKAM, Müjdat GEZEN sizin için ne ifade ediyor SEZEN? Sırf sizin gibi düşünmediği için, yoksa o da mı bir Nazım HİKMET, O da mı bir Yılmaz GÜNEY! Ya da benim penceremden bakarak kendime sorayım, o da mı bir Ozan Arif ŞİRİN?
Evet, Öldürdük Sezeni, vursak kanı akmaz artık…
Yalanmış be Sezen, sende Şarkılarında kocaman bir yalanmış, biz seni güzel şarkı söylüyor sanmıştık, biz bu iğrenç besteleri nasılda beğenmişiz şaşıyorum, oysa bunlar çok sıradan lakırdılarmış fark ettim, meğer sen ne “ANARŞİTMİŞSİNDE” haberimiz yokmuş, fakat her şeye rağmen “Sen ağlama dayanamam ağlama göz bebeğim sana kıyamam”