Siyaset öyle çirkin bir duruma geldi ki… Parti ayırımı yapmıyorum. Hepsi aynı. Zaten siyaset diyorum. Düzgün dürüst hak, hukuktan bahseden insanların bu tarz siyasi yapılar içinde durabilmesi mümkün mü?
Siyaseti bir hizmet alanı gibi görme yerine makam mevki, rant alanı olarak gören yapılarla karşı karşıyayız.
Bugün Cumhurbaşkanı sıfatı verilmiş aynı zamanda bir parti başkanı olan Recep Tayyip Erdoğan, 18 yıl tek başına iktidar olduğu ülkede, çıkıp Adalet ve Ekonomi reformundan bahsediyor.
Sormazlar mı insana, sen 18 yıldır neredeydin. Bu güne kadar bu reformları neden yapmadın…
Son zamanlarda yaptığı konuşmalara baktığımızda iktidar partisi başkanı değil de sanki muhalefet gibi konuşuyor, reformlardan bahsediyor.
Bu konuşmaları yaparken;
- Ey Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarım, size hizmet etmek için hep çalıştık ama bu alanlarda başarılı olamadığımızı görüyoruz. Adalet mekanizmasının güvenirliğini bu kadar yitirdiği için sizden özür dilerim.
Diyebilsin. Tamam hükümet olarak yaptığınız güzel işler yok değil mi var. Ama zaten bu mevki ve makamlar hizmet alanlarıdır. Hizmet yapmayacaksanız, bu koltuklarda işiniz ne diye sorar vatandaş.
Bakıyoruz, tam bu reform konuşmalarının ardından devletin en önemli makamlarında oturan iki bakan polemik üretiyor.
İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı…
İçişleri Bakanı sosyal Medya hesabından yazıyor, Adalet bakanı ona cevap veriyor. Konu adalet. Sanki Adalet çok iyi işliyor imajı oluşturan bir polemik.
Sanki senaryo gibi…
Ekonomide nasıl bir senaryo yazılacak bakalım. Millet açlıktan bahsediyor, hükümet krediden, paradan…
Kredi almak var da, ödemesi nasıl olacak, yapılacak…
Ver gülüm, al gülüm…
Diğer siyasi partileri baktığımızda da kendi içlerinde birbirlerini bitiriyorlar, çıkıp eleştirisel konuşmalar yapıyorlar…
Öneriler getirin…
Çözüm üretin…
Çözüm deyince aklıma geldi…
Çözüm yeni partiler mi?
Şimdi yüzde 1’lik oy alabilecek partiler bile önemli… Mevcutları böl parçala yönet taktiği gelişiyor…
Yeni partiler onun için teşvik edilip kuruluyor…
Bakalım gelecek nasıl olacak…