Devletlerin yapmış olduğu sosyal yardımlar her zaman tartışma konusu olmuştur.
Türkiye de sosyal devletin nasıl olacağı konusunda her siyasi akım kendi penceresinden bakar ve buna göre tavır alır.
1994 yılında Refah Partisi belediyeleri aldıktan sonra Hizbullah’ın Lübnan’daki politikalarını örnek alarak evlere kömür, bulgur ve de yemek yardımları yapmaya başladı.
Bu politikalar sonucunda kırsaldaki nüfus bedava yaşam ve avanta gelirler sayesinde şehirlere akıverdi.
Bu gün kırsaldaki ve tarımdaki nüfus tarihimizin en düşük seviyesine inmiş bulunuyor.
Peki sosyal yardın olmalı mıdır?
Evet olmalıdır ama böyle değil.
İnsan doğuştan itibaren aynı yetenekte, aynı zeka seviyesinde doğmuyor.
Doğuştan engelli olanlardan, trafik ve iş kazalarından dolayı engelli olanlar, zeka seviyesi yaşamını sürdürmeye yeterli olmayanlar sosyal devletin kanatları altında olmalıdır.
Bizim ülkemizde ise sosyal yardımlar bu kriterlerden ziyade, siyasallaşmış durumdadır.
Hepimiz biliyoruz ki, particilik ve yandaşlık sosyal yardımların yapılmasının motivasyonu ve ana kaynağı olmuş durumda.
Mahallelerde yardım alan insanların hiç bir kusuru engeli olmadığı halde yardım aldığını biliyoruz.
Yıllarca bu yardımları alıp evinde yan gelip yatan ve asalak olan insanları tanıyoruz.
Ben ilke olarak ve de çevremdeki herkese sokakta gördüğünüz dilenciye yardım yapmayın demişimdir.
Çünkü o yardımlar bir süre sonra o insanın asalak olmasına ve tembelleşmesine neden olduğunu ve de kolay yoldan para kazanmanın insan olma özelliklerini de ortadan kaldırdığını biliyoruz.
Bu gün pandemiden dolayı yapılan yardımların yapılması ve yapılma modelini eleştirmek mümkün değil.
Bu günkü durum olağan dışı bir ortamın getirmiş olduğu mecburi yardımlar olarak algılamak gerekir.
Hayat normale döndüğünde, devletin ve belediyelerin sosyal yardım kriterlerini mutlaka yeniden gözden geçirmesi gerekmektedir.
Herhangi bir engeli olmayan ve çalışabilecek durumda olan insanlara devletin görevi iş bulmak ve çalışmasını teşvik etmek olmalıdır.
Bu yapılmadığı taktirde, ülkemizde yapılan sosyal yardımların insanları hayattan koparan ve asalak yapan bir yanı olduğunu mutlaka görmemiz gerekiyor.
Belediyelerin ve diğer kurumların yardım yaparken mutlaka bu kriterleri göz önünde bulundurması gerekmektedir.
Bu yapılmadığı taktirde, eli, ayağı ve aklı sağlam ama asalak, tembel kalabalıklar oluşacaktır.
Böyle bir toplum modeliyle de ileri gitmek kalkınmak ve modern bir ülke olmak mümkün olmayacaktır.