Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, sürdürülebilir bir süt hayvancılığı için üreticinin bir litre süt sattığında 1,5 kilo yem alabilmesi gerektiğini belirterek, "Parite kasımda 0,82'lere kadar düştü. Bu da damızlık hayvan kesimlerini hızlandırdı. Bu nedenle Ulusal Süt Konseyi (USK) toplanarak çiğ süt fiyatını brüt 3 lira 20 kuruştan, brüt 4 lira 70 kuruşa çıkardı" ifadelerini kullandı.“Süt üreticisinin üretmeye devam etme hevesi kursağında kaldı”

TZOB Genel Başkanı Bayraktar, şu konulara dikkat çekti. 

-“Süt fiyatının nasıl belirlendiğini bilmeden süt fiyatı hakkında yorum yapmak mümkün değildir”

-“25 Kasım ile 16 Aralık 2021 tarihli fiyatlarına bakıldığında, beyaz peynirde yüzde 95, kaşar peynirinde yüzde 62, günlük pastörize sütte yüzde 60, yoğurtta yüzde 81, tereyağında yüzde 117, uzun ömürlü UHT sütte ise yüzde 147’ye varan oranlarda fiyat artışları var”

Marmarabirlik ikinci dilim ödemeleri gerçekleştiriyor... 354 milyon TL yarın hesaplarda Marmarabirlik ikinci dilim ödemeleri gerçekleştiriyor... 354 milyon TL yarın hesaplarda

-“Bu artışlara kim dur diyecek, üretici ve tüketicilerin zarar görmesine nasıl engel olacağız?”

-“Süt üreticisi üretime devam edebilmek için bir litre süt sattığında bir buçuk kilo yem alabilmelidir”

-“Süt üreticisinin ya aldığı yem fiyatları düşürülmeli ya da sattığı süt fiyatları artırılmalıdır”

-“Ocak ayından bugüne kadar yem fiyatlarına yüzde 93,4 zam yapıldı”

-“Yem fiyatları o kadar yükseldi ki Konsey tarafından belirlenen 4 lira 70 kuruşluk brüt fiyat daha hayata geçmeden anlamını yitirdi”

-“Üreticinin üretmeye devam etme hevesi kursağında kaldı”

-“Yem sanayicileri yem zamlarının daha da devam edebileceği uyarısında bulundu”

-“Çiğ süt fiyatları hayata geçirilmeden süt ürünleri fiyatlarına aşırı zamlar yapıldı”

-“Yine USK’nin belirlediği 4 lira 70 kuruş brüt fiyattır. Üreticinin eline 4 lira 40 kuruş civarında bir fiyat geçecektir.”

-“Süt yem paritesi 0,96-0,97 seviyelerine düşecektir. Bu parite olması gereken 1,5 paritenin çok altındadır. Parite düzelmezse damızlık hayvanlar kasaba gitmeye devam edecektir”

-“Tarım bir milli güvenlik meselesidir”

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar'ın, süt fiyatı konusunda yaptığı açıklamanın tem metni:

Süt fiyatının nasıl belirlendiğini, süt fiyat oluşumunun geçmiş yıllardaki seyrini, süt üretim değer zincirini, bu zincirin halkalarının genel karakterini, fiyata karar veren mekanizmada yer alan aktörlerin kimler olduğunu, üreticiden tüketiciye süt ve süt ürünleri süreçlerini ve maliyetlerde yaşanan anormal yükselmeleri detaylı bir şekilde öğrenmeden süt konusunda analiz yapabilmenin mümkün olmadığını vurgulayan Bayraktar, “Bu gerçeğe rağmen, son zamanlarda bazı çevrelerce süt fiyatları hakkında yapılan tartışmalar ve eleştiriler üreticilerimizi derinden üzmektedir. Kamuoyunu doğru bilgilendirmek ve vatandaşlarımıza gerçekleri duyurmak amacıyla Türkiye Ziraat Odaları Birliği olarak bazı bilgileri kamuoyuyla paylaşmamız gerektiğine inanıyoruz” dedi.

“Girdi fiyatları artarken süt fiyatı sabit kaldı”

“Çiğ süt fiyatı, 2018 yılından beri enflasyon yükselecek endişesiyle bütün üyeleri Kamu tarafından oluşan ‘Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi’ tarafından belirleniyordu ama bu fiyat ‘Ulusal Süt Konseyi’ (USK) tarafından açıklanıyordu” diyen Bayraktar, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“2020 yılı Ocak-Aralık döneminde yem fiyatları yüzde 41,7 arttı. İşçilik, elektrik, mazot gibi her türlü girdiye zam yapıldı. Fakat üreticinin sattığı çiğ süt fiyatları bir yıl boyunca yani 12 ay süreyle sabitlendi.

2021 yılı Ocak-Temmuz ayları arasındaki süreçte ise üreticilerin en önemli girdisi olan yem fiyatları yüzde 25 arttı. Ancak buna rağmen çiğ süt fiyatları 6 ay süreyle brüt 2 lira 80 kuruş olarak sabitlendi.

Çiğ süt fiyatı, Temmuz-Aralık 2021 tarihleri arasında brüt 3 lira 20 kuruş olarak belirlendi. Aynı dönemde yem fiyatları yüzde 48 oranında arttı.

Üreticiler de bunun üzerine; ‘bu düşük fiyatlara müdahale etmezseniz damızlık hayvanlar kesime gider, bunun sonucunda tüketiciler yüksek et ve süt ürünleri tüketmek zorunda kalır, üreticiler üretimi bırakır. Neticede dışa bağımlı bir ülke oluruz, kendi üreticilerinize verilmeyen paraları yabancı ülke üreticilerine vermek zorunda kalırsınız’ diyerek yetkilileri bu duruma müdahale etmeye davet etti.

Bu davete uyan Birliğimizin de içinde olduğu süt üretici örgütleri 24 Kasım 2021 tarihinde, ‘süt fiyatlarının neden artırılması gerektiği konusunda’ kamuoyuna ortak açıklama yaptı.

Süt üreticilerinin maliyetlerinin yüzde 60-65’ini yem oluşturuyor. Çiğ süte yapılan ve bazı çevreler tarafından ‘fahiş’ olarak nitelenen yüzde 47’lik zam, daha hayata bile geçmeden yani son 2 haftada süt yemi fiyatlarına yüzde 24,4 oranında zam yapıldı. Bu zamla birlikte ocak ayından beri yani yaklaşık bir yılda yapılan zam yüzde 93,4’e kadar yükseldi

Çiğ süte yapılan yüzde 47’lik zammın geri alınmasını gündeme getiren bazı çevrelere de ‘çiğ süt zammının hayata geçirileceği tarih olan 8 Aralık’tan önce, birçok market, mandıra ve süt işleyicisinin süt ve süt ürünleri fiyatlarına aşırı zam yaptığını’ da hatırlatmak isterim.”

“Bu artışlara kim dur diyecek, üretici ve tüketicilerin zarar görmesine nasıl engel olacağız?”

“Birliğimizce üç marketin sanal mağazalarından derlediğimiz birçok markaya ait süt ve süt ürünlerinin 25 Kasım ile 16 Aralık 2021 tarihli fiyatlarına bakıldığında, beyaz peynirde yüzde 95’e varan oranlarda, kaşar peynirinde yüzde 62’ye varan oranlarda, günlük pastörize sütte yüzde 60’a varan oranlarda, yoğurtta yüzde 81’e varan oranlarda, tereyağında yüzde 117’ye varan oranlarda, uzun ömürlü UHT sütte ise yüzde 147’ye varan oranlarda fiyat artışları olduğu görülmektedir.

Bir yerlerde fahiş fiyat artışı arıyorsak önce sanayicilere ve marketlere bakmamız lazım. Bu artışlara kim dur diyecek, üretici ve tüketicilerin zarar görmesine nasıl engel olacağız? Asıl buna kafa yormamız lazım.

Üretimi ayakta tutamazsak 2022 yılında et ve süt fiyatlarında çok daha fazla artış yaşanacaktır. İthalatında daha pahalı olduğu düşünüldüğünde tüketicilerimizin et ve süt ürünlerine kolayca ulaşması mümkün olmayacaktır. Üretimi desteklemezsek zor günler yaşayacağız. Bu sektörde stokçuluk artacaktır.”

Editör: TE Bilişim